Fotoğrafçılar Apollo Kelebeği’nin peşine düştü

Türkiye’nin anonim kelebekleri üzerine araştırmalar ve fotoğraf çekimleri gerçekleştiren bir grup fotoğraf sanatçısı, hafta sonu Uludağ Milli Parkı’nda gerçekleştirdiği kampla Bursa’nın endemik türlerinin peşine düştü. 50 fotoğraf sanatçısı Uludağ’ın nadir türlerinden Apollo Kelebeği ve beraberinde diğer nadir türleri fotoğraflamaya çalıştı.

Fotoğrafçılar Apollo Kelebeği’nin peşine düştü

Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı 2. Bölge Müdürlüğü işbirliğinde düzenlenen kampa 50 fotoğraf sanatçısı katıldı. Üye sayısı binin üzerinde olan Trakel.org, Türkiye’de kelebek fotoğrafçılığı üzerine öncü bir site olma özelliği taşıyor. Daha önce iki üyesi sayesinde dünya kelebek türlerine Türkiye’den 2 yeni tür ekleyen Trakel.org ülkenin en önemli kelebek arşivini ve güncel bilgilerini doğaseverlerle ve kelebek meraklıları ile gönüllülük esasıyla paylaşıyor.

Çeşitli etkinliklerle üyelerini bundan böyle bir araya getirme kararı alan site yönetimi bunu ilk olarak Uludağ’da gerçekleştirdi. Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen kelebek fotoğrafçıları kamp boyunca başta Apollo olmak üzere Harem Güzelesmeri, Çokgözlü İfigenya, Anadolu Çokgözlüsü, Pirene ve Turkuaz Mavi gibi kelebek fotoğrafçılarının listesindeki zor türleri aradılar. Fotoğrafçılar Apollo hariç tüm türleri fotoğraflamayı başarırken Uludağ’ın simgelerinden Apollo kamp boyunca kendini saklamayı başardı.

Grubun Kurucu Başkanı Serhat Tigrel yaptığı açıklamada; ‘Dünyada kelebek fotoğrafçılarının de peşinde olduğu Apollo kelebeği kampımızın hedef türüydü. Ancak onu görmeyi başaramadık. Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen fotoğrafçılar bölgenin diğer nadir türlerini fotoğraflamayı başardılar. Kamp hem üyeler arasında sosyalleşme bakımından hem de Uludağ’ın kelebek envanteri bakımından oldukça yararlı oldu. Gerek Büyükşehir belediyesine gerekse Uludağ Milli Parklar Müdürlüğü’ne ilgi ve alakalarından dolayı teşekkür ederim” dedi.

2 gün süren kampta aralarında önemli türlerin de yer aldığı 35 farklı kelebek türü kaydedildi. Ayrıca 2 günlük kamp boyunca yapılan fotoğraf yarışmasında da Uludağ’da çekilmiş en iyi 3 fotoğraf jüri tarafından değerlendirilerek ödüllendirildi.

Apollo Kelebeği nedir?

Uludağ’da 150 milyon yıldır varlığını sürdüren Apollo Kelebeği günümüzde nesli tehlike altındaki türler arasında yer alıyor. Sadece yaz aylarında Uludağ’ın zirve noktasında görülebilen Apollo, kısa kelebek ömrünün yanı sıra yüksek rakımlardaki hayat şartlarına adapte oluşu ile diğer kelebeklerden ayrı tutulan bir öneme sahip.

360 günde gelişimini tamamlayan Apollo 5 gün civarında uçuşa geçiyor. Ağustos ayının ilk günlerinde uçmaya başlayan Apollo, 12 santimetre boyuna ulaşabiliyor. Apollo Kelebeği, ölmeden önce Sedum adlı bitkilere eşit aralıklarla 100 civarında yumurta bırakıyor.

Çamlıhemşin yaylaları büyülüyor

Rize’nin Çamlıhemşin ilçesi sınırlarında yer alan Sal ve Pokut yaylaları, eşsiz güzellikleriyle her geçen gün daha fazla doğa tutkununun ilgisini çekiyor.En eskisi 250 yıllık olan 50 civarında yöresel ahşap evin bulunduğu, geniş çam ormanlarıyla çevrili, 2 bin 170 rakımlı Pokut Yaylası, trekking yapmayı sevenlerle fotoğrafçıların vazgeçemedikleri yerler arasında bulunuyor.Ladin ormanlarıyla kaplı Çamlıhemşin ilçe merkezine 2 saat uzaklıktaki Pokut’u ziyaret etmek isteyenler, yorucu, zorlu ancak bir o kadar da zevkli yürüyüşün ardından Hazindak ve Sal yaylalarına geçerek Karadeniz’in diğer güzellikleriyle de tanışabiliyor. Pokut Yaylası’nın karşısında yer alan Sal Yaylası da yerli ve yabancı turistlerin uğrak yerleri arasında bulunuyor. 2 bin 2 rakımlı yayla, geleneksel ahşap evleriyle ziyaretçileri adeta büyülüyor. “Doğu Karadeniz’in adeta çeyizine sahip çıkıyoruz.” Çamlıhemşin Kaymakamı Aziz Gölbaşı, Pokut ve Sal’ın her mevsim rengarenk olduğuna dikkati çekti.Gölbaşı, “Rakım yüksek olduğu için yeşilin her tonunu ve çeşit çeşit çiçekleri burada görmek mümkün. Yayladaki tarihi evler adeta doğayla iç içe bulunuyor. Doğal güzelliği bozacak en ufak bir yapı yok. Neresine bakarsanız bakın her yerinin ayrı güzelliği var. Yaylada sadece yöre halkı tarafından hayvancılık faaliyeti yapılıyor. Ayrıca gelen turistlerin konaklama imkanı bulabileceği mekanlar da mevcut.” diye konuştu. Yaylaya ulaşımın zor olmasının, güzelliğine değer kattığını ifade eden Gölbaşı, “Yayla yolunun stabilize olması ve yüksek rakımdan dolayı her araçla buraya gelinemiyor. Buraya gelmek isteyen kişinin arazi aracı olması gerek. Yayla o yüzden kitle turizmine açılmamış. Kitle turizmine açılmasını desteklemiyor ve Kaymakamlık olarak buranın doğal güzelliğinin korunması ve bozulmaması için çalışmalar yapıyoruz. Doğu Karadeniz’in turizmdeki en özel yerine, adeta çeyizine sahip çıkıyoruz.” dedi.Pokut’u ziyaret eden Aylin Aydoğan, arkadaşlarıyla İzmir’den geldiğini belirterek, “Yaylaya gelirken çok zorlandık ama bu manzara karşısında büyülendik. Çok keyifli ve çok güzel burada olmak. Burada doğaya ve hayatın kendisine çok yakınsınız. Ulaşım zor olsa da temiz hava ve bol oksijen her şeyin önüne geçiyor ve zamanın durmasını istediğiniz anların farkına varıyorsunuz.” ifadelerini kullandı. Oya Doğaner de yeşilin her tonu, her renkte çiçeği, ladin ağaçları, bol oksijeni, insanlarının sıcakkanlılığı gibi kelimelerle anlatılmayacak güzellikleri Rize’de yaşama imkanı buldukları için çok mutlu olduğunu söyledi. “Pokut aşktır”Yaylada konaklama hizmeti veren Ömer Akçam da yaylaya gelen turistlere hizmetten duyduğu mutluluğu dile getirerek, “Pokut bir aşktır. Ulaşımı zordur ama korumak lazım. Doğamıza sahip çıkmalıyız. Gelen misafirlerimiz çöplerini giderken alsın. Çöpünü alıp gidenlerden de Allah razı olsun.” ifadesini kullandı.Ziyaretçilerin yayladan istemeyerek ayrıldığını anlatan Akçam, “Konaklamak için gelen ve Pokut Yaylası’nda 2 gün kalanlar giderken ağlıyor. Eşime söylüyorum; ‘Bizim için değil doğa için ağlıyorlar.’ Gerçekten buraya gelenler unutamayacakları güzellikler yaşıyor. Pokut’un seveni çok ama biz yöre halkı olarak kirletilmemesi için elimizden geleni yapıyoruz.” diye konuştu.Pokut Yaylası’nda evi bulunan İlyas Yamantürk, emekli olduktan sonra yaylaya yerleştiğini dile getirerek, “Buradan ayrılamıyorum. Gelenlerden ve bu güzelliği yaşayanlardan tek isteğimiz kirletmeden gitsinler. İnsanlara huzur ve mutluluk veren bu yaylaya hepimiz sahip çıkalım ve bu güzellikleri koruyalım.” dedi.

Dünya turuna Beypazarı’nda ara verdi

Almanya’nın Freiburg şehrinden iki ay önce bisikletiyle yola çıkan fizik mühendisi Benno Salwey, yolculuğunun 65. gününde Beypazarı’na ulaştı.Almanya’dan Çin’e kadar bisikletle gitmeyi planlayan Benno Salwey, gazetecilere yaptığı açıklamada, Bilecik üzerinden Beypazarı’na geldiğini ve Bilecik’ten sonra muhteşem bir vadide yolculuk yaptığını ve vadiye hayran kaldığını belirtti.Şimdiye kadar yaklaşık olarak 4 bin kilometre yol kat ettiğini anlatan Benno Salwey, “Buradan sonraki yolculuğum Ankara olacak. Oradan da Kapadokya belki Erzum’a geçebilirim. Ardından İran-Pakistan ve Hindistan ve Çin’geçeceğim. Yolculuğumda Marco Polo’yu takip ediyorum. Çin dönüşü Rusya’ya geçeceğim. Bu yolculuğum yaklaşık olarak, tahmini 1 yıl sürecek.” dedi.Salwey, Beypazarı Belediyesi tarafından misafir edildiğini, ilçenin turistik ve tarihi yerlerini gezdiğini ve hayran kaldığını ifade etti.”Marco Polo’nun izini takip ediyorum””Bundan böyle ülkeme ve diğer yerlere gittiğimde Beypazarı’nın güzelliklerini ve İpek Yoluüzerinde güzel bir şehir olduğunu herkese anlatacağım.” diyen Salwey, şunları söyledi: “Beypazarı’nı çok sevdim. Tarihi İpek Yolu üzerinde olması da ayrı bir güzel. Eskiden de tarihi İpek Yolu üzerinde olması ve burada güzel bir Pazar kurulması dolayısıyla, ben de bu önemli yerleşim yerinde mola verdim. Almanya’dan çıktığından beri Marco Polo’nun izini takip ederek yolculuğumu sürdürüyorum. Biliyorsunuz, Marco Polo da Çin’e kadar gitti. Bisikletim şu ana kadar bir arıza yapmadı. Güzel bir yolculukla, aylar sonra Çin’e ulaşacağım için çok mutluyum. Heyecanımı hiç yitirmedim. Türkiye’ye girdiğim andan itibaren çok güzel şehirlerden ve vadilerden geçtim. Gerçekten çok güzel.”

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ