Eve ‘hapseden’ hastalık

İdrar kaçırma depresyonu tetikliyor

Ürolojik Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Alıcı  yaptığı yazılı açıklamada, idrar kaçırmanın, özellikle çalışma hayatındaki kişilerde hayat kalitesini etkileyen en önemli sebeplerden biri olduğuna değinerek, bu sorunu yaşayan hastaların neredeyse tüm aktivitelerini idrar kaçırmaya göre planladıklarını, bunun “çalışma hayatından çekinme”, “aile içinde ve eşler arasında ciddi problemler yaşama” ve “erken emeklilik düşünme” gibi sonuçlar doğurabildiğini anlattı.İdrar kaçırmaİdrar kaçırmanın, nedeni belirlendikten sonra tedavi olasılığının genelde çok yüksek olduğunu vurgulayan Alıcı, “İdrar kaçırma nedeniyle hastaların bir sağlık kuruluşuna veya hekime başvurma oranı çok düşük. Bu hastaların tedavilerinin yapılamaması, idrar kokmalarına sonuçta sosyal hayattan çekilmelerine sebebiyet veriyor. Bu durum ise depresyonun kaçınılmaz hale gelmesine yol açıyor” bilgisini verdi.Prostat operasyonları Alıcı, prostat operasyonları sonrası şiddetli idrar kaçırma tarif edenlerde etkinliği fazla olan sfinkter önerildiğini belirterek, “Sfinkter ameliyatları ve malzemeleri yakın zamana kadar SGK tarafından karşılanarak yapılabiliyordu fakat kurumun yaptığı indirim nedeniyle sfinkter temini mümkün olmadığından son dönemde yapılamıyor. Türkiye’de bir çok insanı ilgilendiren  ve yaşam kalitesi açısından büyük önem taşıyan bu sağlık sorununun tedavisi için durumun yeniden değerlendirilmesi gerekir” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Bülent Alıcı, idrar kaçırma problemi yaşayan kimselerin doktora başvurması sonrasında yapılan sfinkter ameliyatları ile sağlığına tam anlamıyla  kavuştuğunu bildirdi.

Kadınların sosyo kültürel açıdan, idrar kaçırma hastalığından utanarak doktora bile gidemediğini belirten Dr. Mehmet Ali Kılıç, özellikle bu sayının Anadolu kadınları arasında çok fazla olduğunu anlattı. Tedavi ettiği hastaların çoğunun, idrar kaçırma hastalığının tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu dahi bilmediğini kaydeden Kılıç, “İdrar kaçırma olayı kadınlar için gerçekten çok büyük sosyal problem. Her şeyden önce kadınlar eşine, çocuğuna dahi bu durumu anlatamıyor. Anadolu kadını daha içine kapalı bir yapıya sahip olduğu için bunu hastalık olarak değil, ayıp olarak görüyor. Kadınlar bu hastalık yüzünden misafirliğe bile gitmiyor. Uzak bir yere yolculuğa gitmekten çekiniyor. Çünkü bu kadınlar her 15 dakikada idrar yapma isteği duyan kadınlar. Tamamen eve kapanan, sosyal hayatı olmayan, sadece bu problem için kendini kısıtlayan kadınlarımız var” dedi.

Tedavide başarı oranı yüzde 90

İdrar kaçırma hastalığının kadınlar için sosyal açıdan büyük bir problem olduğuna dikkat çeken Kılıç şunları söyledi:

“Stres idrar kaçırma ile doğumlara bağlı olarak kasların gevşemesiyle oluşan iki tip idrar kaçırma hastalığında da tedavideki başarı oranı yüzde 90. Çok doğum yapmış ve 40 yaşın üzerindeki kadınlarda daha sık görülüyor. Sağlık açısından özellikle mantar enfeksiyonları çok sık görülüyor hasta kadınlarda. Bu yüzden hasta kadınların tedavi için hastaneye başvurup sosyal hayata yeniden katılması lazım.”

İdrar kaçırma kabusunuz olmasın

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ali Şakrak, kadınlarda yaygın görülen idrar kaçırma sorununun cerrahi tedavisinde başarı oranının yüzde 95 olduğunu söyledi.Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ali Şakrak, idrar kaçırmanın yaşamı tehdit eden bir sağlık sorunu olmadığını ve tedavisinin mümkün olduğunu kaydetti. İdrar kaçırma probleminin tedavi edilmediğinde yaşam kalitesini bozan, hastayı çevresinden uzaklaştırıp asosyal ve depresif bir yaşam şekline sokan kronik bir rahatsızlık olduğunu dile getiren Şakrak, bu hastalığın tüm kadınların ortalama yüzde 15-20’sinde, menopoz ve sonrası kadınlarda ise yüzde 30-40’ında görüldüğünü anlattı.İdrar kaçırmanın sebepleri İdrar kaçırmanın sebepleri ve risk faktörlerini anlatan Şakrak, bunların doğum, menopoz, ağır iş yapmak, ağır yük kaldırmak, aşırı kilo, kabızlık, astım, sigara, ürüner enfeksiyonlar, diyabet, geçirilmiş ürojinekolojik ameliyatlardan kaynaklandığını ifade etti.Op. Dr. Ali Şakrak, hastalığın tedavisine yönelik şunları söyledi: “Tedavi idrar kaçırma tipine göre değişmektedir. Kegel egzersiz, medikal tedavi, cerrahi tedavi. Cerrahi tedavinin başarı oranı yüzde 95’dir. Kliniğimizde en gelişmiş yöntemlerle cerrahi girişim uygulanmaktadır. Başarı oranımız gelişmiş ülkelerdeki başarı oranı ile aynı seviyededir. Tedavideki temel amaç, hataların yaşam kalitesini artırmak, sosyal ve psikolojik yönden hastayı desteklemektedir.”

KAYNAK : Yenişafak