Erdoğan o sözleriyle ne demek istedi?

Haber7 yazarı Mehmet Acet, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün yaptığı açıklama ile “PYD’yi Afrin’de de vururuz” mesajı verdiğini bugünkü köşesinde yazdı.

İşte Acet’in o yazısı…

“Lider taşın arkasına saklanırsa, millet dağın arkasına saklanır.”

Bu sözü 15 Temmuz’u takip eden günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ağzından duymuştuk.

15 Temmuz akşamı halkımız, Erdoğan’ın liderliğinde dağların taşların gıpta edeceği bir cesaret resmi ortaya koydu.

Cumhurbaşkanı, ülkenin içinden geçtiği şu kritik evrede, aynı cesur ve ön alıcı tutumunu yaptığı hamlelerle sürdürüyor.

Bir süredir adını “Güvenlikte Erdoğan doktrini” diye koyduğumuz yeni bir güvenlik ve dış politika yaklaşımı ortaya çıktı.

Nedir bu?

“Türkiye’ye yönelen tehditlere, gelip bizi vurmasını beklemeden, kaynağında müdahale etmek.”

“Sorunları gelip kapımızı çalmasını beklemeden hareket etmek”

Fırat Kalkanı gibi.

Suriye topraklarına yapılan müdahale, elde edilen kazanımlar, DEAŞ’ın gönderdiği Katyuşalardan kurtulmuş olmamız…

Bunların hepsi, operasyonun içinde yer alan kurumların da, bu politikaları yürütenlerin de özgüvenini artırdı.

Şimdi Irak için bir tür ‘Dicle Kalkanı’ operasyonundan bahsedilebiliyorsa eğer, Şimdi birileri Irak’ın kuzeyini, Musul’u, Telafer’i kafalarına göre dizayn edemeyeceklerini anlamışlarsa eğer, Erdoğan’ın sözlerinde karşılığını bulan bu yeni ‘Güvenlik Doktrininin’ etkisini göz ardı edemeyiz.

Cumhurbaşkanı yine en önde gidiyor.

Hedefi ortaya koyuyor, diğer herkes arkadan bu hedeflere göre pozisyon alıyor.

ERDOĞAN PYD’Yİ AFRİN’DE VURURUZ DEMEK İSTİYOR

Dün, Erdoğan yine böyle bir konuşma yaptı.

Suriye’de yürüyen Fırat Kalkanı operasyonu ve hedefleri konusunda net ve kararlı bir duruş sergiledi.

Şöyle dedi mesela:

“Birileri ÖSO ve Türkiye’yi El Bab’tan uzak tutmaya çalışıyor. Biz DEAŞ, PYD – YPG terör örgütleriyle mücadelemizi sürdüreceğiz. En kısa sürede Münbiç’i PYD terör örgütünden temizlemekte kararlıyız. Ya gidecekler ya da gitmedikleri takdirde gereğini biz yapacağız”

Bu sözlerin maksadının ne olduğu gayet açık.

Ama Cumhurbaşkanının konuşmasının satır aralarında bundan daha fazla dikkat çekici olan bir bölüm daha vardı.

Başlıkta sorduğumuz “Erdoğan, ne demek istedi?” sorusu bu bölümle ilgili.

İşte Cumhurbaşkanının o sözleri:

“Kilis’ten Kırıkhan’a doğru uzanan bölgede ülkemize yönelik bölgeyi de teöristlerden temizleme konusunda da gereğini yaparız. Bu mesele bizim için bekaa meselesi.”

Bu açıklamayı görünce, ne demek istendiği zihnimde şekillendi.

Ancak yine de teyit etmek için Kilis-Kırıkhan hattına harita üzerinden bir bakayım dedim.

Tam da düşündüğüm gibi çıktı.

Erdoğan’ın sözünü ettiği hat, PYD kontrolündeki Afrin sözde kantonuna işaret ediyordu.

Cumhurbaşkanı, “O bölgeyi de teröristlerden temizleriz” derken, Afrin’deki PYD varlığının doğrudan hedef alınabileceğini söylemiş oluyordu.

HALEP’TEN VAZGEÇMİŞ DEĞİLİZ

Bir de Halep meselemiz var.

Lozan’da yapılan Suriye toplantısı sonrası Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Türkiye’nin de terör örgütü olarak nitelendirdiği El Nusra’ya “Halep’ten çekilme” çağrısı yapınca, bunun ne anlama geldiği sorusu soruldu.

Türkiye, Halep ile ilgili iddialarından vaz mı geçiyordu?

Soru buydu.

Erdoğan’ın, dünkü konuşmasına baktığımızda, durumun böyle olmadığı anlaşılabiliyordu.

Şöyle dedi:

“Bunu sayın Putin’le de konuştum. Halep’te terör grupları için mücadeleyi verelim. Ama Halep Haleplilerindir. Bunu açıklamamız lazım. Halep’in üzerinde bir hesaba girmek doğru olmaz. Bizim Halep’le akrabalık bağlarımız var. Halep’te bir işgal yapılırsa, bu insanların geleceği yer Gaziantep, Kilis’tir.”

Bu sözler, El Nusra çağrısının Türkiye’nin Halep’ten vaz geçtiği gibi bir anlama gelmediği, gelmeyeceği anlamına geliyor.

Halep meselesini burada bitirmiyoruz.

Ruslarla yapılan müzakerelerde neler konuşulduğunu, Rusların hangi teklifleri ilettiğini, bu tekliflere nasıl karşılık verildiğini biliyorum.

Kısmet olursa bir sonraki yazıya anlatırız.  

KAYNAK : Haber7