Edebiyatta hüzün mevsimi

Bu yıl “Edebiyat ve Darbeler” temasıyla düzenlenen 8. Edebiyat Mevsimi sona erdi. Festivalin ödülleri 15 Temmuz gazilerine ve şehit ailelerine verildi.

Edebiyatta hüzün mevsimi

İBB Kültür Daire Başkanlığı ile Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi’nin ortaklaşa düzenlediği “8. Edebiyat Mevsimi” sona erdi. Sultanahmet’teki Kızlarağası Medresesi’nde düzenlenen festivalin kapanış ödülleri de önceki akşam sahiplerine takdim edildi. 8. Edebiyat Mevsimi Şeref Beratı Ödülü 15 Temmuz gazisi Sabri Ünal ve Safiye Bayat ile 15 Temmuz şehidi Mustafa Cambaz’ın eşi Semra ve oğlu Alpaslan Cambaz’a verildi.

Mustafa Cambaz

15 TEMMUZ’U İYİ ANLATALIM

Duygusal anların yaşandığı gecede konuşan TYB İstanbul Şubesi Müdürü Mahmut Bıyıklı, “15 Temmuz’u biz anlatmazsak birileri çıkıp ‘Siz ne yaşadınız?’ diye sorar. O yüzden bu büyük sorumluluğu bütün şairlerimiz, yazarlarımız yüreklerinde hissetmeli. Uluslararası manada yazdıklarımız değer bulmalı ve yaşananla bu toprakların yazarlarının kalemlerinden okunmalıdır” dedi.

Kedilerin bile dostu: Mustafa Cambaz

Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Mehmet Şeker, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimini protesto ettiği sırada cuntacıların kurşunlarıyla şehit düşen Yeni Şafak Gazetesi Fotomuhabiri Mustafa Cambaz’ı anlattı. Darbe girişiminin olduğu gece saat 01.16’da Cambaz’la telefonla görüştüğünü belirten Şeker, “Mustafa, Çengelköy Karakolu önündeyiz, vatandaşa kurşun sıkıyorlar’ dedi. Az sonra Hikmet Gök’ü aradım, Mustafa’nın vurulduğunu söyledi. Ötesini söyleyemedi. Hastaneye gitmek için çıktım, 17 kilo metrelik yolu 5 saatte zor gittim.” dedi.’Kediler de yetim şimdi’ Mustafa Cambaz’ı “muhteşem biri” olarak tanımlayan Şeker, “Tam bir çılgın Türk. Mutlaka öne atılmıştır heyecanla şehit olmak için. Yiğitlikte, mertlikte, dürüstlükte benzeri az bulunur. Yaklaşık 20 sene boyunca bir kere bile kırmadı, kırılmadı. Daha yapacak çok işi, projesi vardı. Nasip değilmiş. Şehit oldu. Çok sevdiği bu vatan için göğsünü mermilere siper etti. Diğer şehit ve gazilerimizle beraber hayasızları durdurdu. Mekanı cennet olsun, Rabbim bize yardım etsin.Gazete ve evinin çevresinde ne kadar kedi varsa beslerdi. Hepsi onu uzaktan tanır, gelirdi. Kedilerin en yakın dostuydu. Kediler de yetim şimdi.” ifadelerini kullandı.Şeker, Mustafa Cambaz’ın Yunanistan’da askerlik yapmak istemediği için Gümülcine kentindeki köyünden kaçarak Türkiye’ye geldiğini, Türk vatandaşlığı alması için önüne hep bürokratik engeller çıktığını anlatarak, “Mustafa, “Asker olacaksam, Türk askeri olurum’ diyordu. Maalesef yapmadılar. Türk askeri kıyafeti giymiş düşman askerinin kurşunuyla şehit oldu.” diye konuştu.Beni evde tutamazsınız Yayımlanacak projeleri vardıCambaz’ın fotoğrafçı yönüne de değinen Şeker, şöyle devam etti:”Fotoğraf çekerken kendinden geçerdi. Yemeği bile unuturdu. Ulu camilerin hepsini büyük bir albümde topladı. Bu eseri geçen ay yayınlandı AKM tarafından. Bir de Ankara’da fotoğraf sergisi açtı. Sırada İstanbul, Bursa, Sivas vardı.Osmanlı çeşmelerini de tamamlamıştı. Bir iki günlük işi kalmıştı. Kervansaraylara başlayacaktı. Anadolu’yu gezerken aldığı notları kitap yapacaktı. Sırada bekleyen çok işi vardı. Terörün en yoğun döneminde gezdi memleketi.Teröristlerle karşılaştı, onlarla bir tartışması var ki… Efsane adamdı Mustafa’mız. Yiğit adamdı.” Şehidimizi uğurladık Aynı fedakarlığı yapmaya hazırız

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ