Destici: ‘Evet’ kararı almamızda en önemli etken Türkiye’nin hala darbe anayasasıyla yönetiliyor olması

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, parti olarak kendi iç istişarelerini yaptıktan sonra 16 Nisan’da gerçekleştirilecek halk oylamasında ‘evet’ deme kararı aldıklarını belirterek, ‘Bizim bu kararı almamızdaki en önemli etkenlerden biri, Türkiye’nin hala darbe anayasasıyla, onun ürünü olan yasalarla ve ürettiği idari bir sistemle yönetiliyor olmasıdır.’ dedi.

Destici: ‘Evet’ kararı almamızda en önemli etken Türkiye’nin hala darbe anayasasıyla yönetiliyor olması

Destici, BBP’nin İstanbul’da gerçekleştirilen haftalık olağan basın toplantısında, halk oylaması sürecinin, ülkenin en önemli gündem maddesi olduğunu ifade ederek, halk oylamasında partisinin “evet” kararı aldığını söyledi.

Bu kararın gerekçelerini anlatan Destici, “Özellikle Suriye’nin kuzeyinde yaşananlar, terör örgütlerinin küresel güçlerin desteği ile Türkiye’ye saldırması, hem devletimizi hem de milletimizi bir beka sorunuyla karşı karşıya bırakabilir. Onun için milletimizin birliğini tesis edecek ve devletimizin varlığını ebediyete kadar koruyacak olan elbetteki bu milletin kendisidir. Milletin önüne, hür seçimlerle seçilmiş meclis, bir sistem değişikliği teklifi getirmiştir. Dolayısıyla bundan kimsenin ürkmesine, korkmasına gerek yoktur. 16 Nisan’da millet ne derse o olacaktır. Milletin kararı da bizim için en değerli olanıdır.” diye konuştu.

Parti olarak “evet” gerekçelerini ortaya koyarken, demokratik bir şekilde kendi içlerinde tartıştıklarını ifade eden Destici, şunları kaydetti:

“Biz 5 önceliğimiz olduğunu ifade etmiştik. Biz durup dururken ‘evet’ demedik. Üniter yapının muhafaza edilmesi, 18 maddelik teklifin içinde üniter yapıyı zedeleyecek bir şey var mı, yok. Türk kimliği ve Türkçemiz muhafaza edilsin dedik, temel haklar ve inanç hürriyeti korunuyor. Başörtüsüyle ilgili tüm yasaklar kaldırılmış, hatta askeriyede bile bu yasağa son verilecek döneme girilmiştir. Bizim bunları görmezden gelmemiz mümkün müdür? Bir başka husus da mevcut anayasadan ve yasalardan, darbe hukukunun, darbelere yol açan, darbecilerin elini güçlendiren yasaların çıkarılmasını, temizlenmesini, vesayetin anayasadan çıkarılmasını istedik.

Nihayetinde baktığımızda bu 18 maddenin içinde de bunları görüyoruz. YAŞ’ın sivilleşmesi, kuvvet komutanlarının Milli Savunma Bakanlığına bağlanması, bunlar başından beri bizim savunduğumuz şeyler. Bütün bunları yok saymamız mümkün mü? Elbette ki değildir. Beşincisi de kuvvetler ayrılığı prensibi, yasama yürütme ve yargının bağımsızlığı. Önerilen sistemde bu hususun mevcut sistemden daha olumlu olduğunu görüyoruz. Yürütmenin yasamadan ayrılması, yani bakanların dışarıdan atanması BBP olarak, bizim 2001 yılından beri savunduğumuz bir gerçektir. Yasama ve yargı ile ilgili birtakım tereddütleri var vatandaşlarımızın, kamuoyunun. Bunun da biz, siyasi partiler yasasının ve seçim kanunun demokratikleştirerek aşılabileceğine inanıyoruz. Buradan ‘evet’ çıktığında ki inşallah çıkacak, daha sonra hazırlanacak uyum yasalarında mutlaka ve mutlaka bu konunun gündeme gelmesi ve siyasi partiler yasasının ve seçim kanununun demokratikleştirilmesi bizim öncelikli beklentimiz ve takipçisi olacağımız konuların başında gelmektedir.”

“Bütün teşkilatlarımıza bu kararın yanında durmak düşüyor”

BBP Genel Başkanı Destici, aldıkları “evet” kararından memnun olmayan belli çevrelerin, bu kararı itibarsızlaştırmaya çalıştığını belirterek, “Sanki BBP çoğunluğunun bir kararı değil de sanki genel başkanın kendi tercihiymiş, kendi kararıymış ya da sadece divanın kararıymış gibi yansıtmaya, maniple etmeye ve itibarsızlaştırmaya, değerini düşürmeye çalışıyorlar. Bu, en hafifi ile ahlaksızlıktır.” değerlendirmesini yaptı.

Kararlarını açıkladıktan sonra artık bütün teşkilatlarına, bu kararın yanında durmak düştüğünü vurgulayan Destici, “Dolayısıyla bundan sonra bütün arkadaşlarımızın, partinin hukukunu oluşturan bu tüzüğüne ve programa uygun olarak hareket etme sorumlulukları vardır.” dedi.

Avrupa ülkeleri ile yaşanan diplomatik sorunlara ilişkin de Destici, şunları kaydetti:

“Türkiye’ye karşı özellikle kendi ülkelerindeki seçimleri de kazanma amacıyla siyasetçilerin düşmanlığa varan hasmane tutumları ve antidemokratik tutumlarını görmekteyiz. Bu ülkelerin ülkemize, devletimize, bakanlarımıza, siyasetçilerimize karşı yapmış oldukları bu antidemokratik uygulamaları, düşmanca tavırları, hasmane tutumları şiddetle kınadığımı ve Avrupa ülkelerinin bundan bir an önce vazgeçmeleri gerektiğini ifade ediyorum.”

Destici, açıklanan işsizlik rakamlarıyla ilgili ise “Ekonomimizde en hızlı çözmemiz gereken konuların başında işsizlik gelmektedir. İşsizliğini yok edemeyen, istihdam artırıcı tedbirler geliştiremeyen ülkelerin ekonomilerinin düzlüğe çıkması ya da insanının müreffeh bir hayat yaşaması mümkün değildir. Ekonomimizi iyileştirmek istiyorsak, israfı terk edeceğiz, yani lüks ve aşırı tüketimden vazgeçeceğiz. İkincisi faizden uzaklaşacağız. Son olarak üreteceğiz, yani tembelliği bırakacağız. İstihdam, tasarruf ve çalışacağız. Bunları yapmadığımız zaman biz ekonomimizi düzlüğe çıkaramayız.” ifadelerini kullandı.

KAYNAK : STAR GAZETESİ

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ