Deniz ve doğanın tarihle buluştuğu yer: Olimpos

Havalar ısınırken beş yıldızlı oteller yerine hem doğayla daha iç içe hem de organik bir tatil arayanlar için Olimpos ilk tercihlerden biri olabilir.

Deniz ve doğanın tarihle buluştuğu yer: Olimpos

Antik kent, Antalya’da tarih, doğa ve denizin birleştiği eşsiz bir noktada. M.Ö. 2. yüzyıldaki Likya kentlerinden olan Olimpos’ta gezecek çokça yer, yapılacak çok aktivite var. Mayıs itibarıyla sezonun açıldığı Olimpos’u, tam kapanma sonrası stres atmak isteyenlere öneriyoruz. Yanınızda müzekart olursa pek çok turistik noktayı ücretsiz gezebilirsiniz.

MUCİZEVİ BİR YANARTAŞ

Olimpos Antik Kenti müzekartınızla ücretsiz gezeceğiniz ilk nokta olabilir. Likya Birliği’nde üç oy hakkına sahip altı şehirden biri olan Olimpos kentine ait kalıntılar yeşillikler içinde saklanıyor. İçerisinde Helenistik dönemden kalma küçük bir tiyatronun da yer aldığı kentte tapınak kapısı ayakta duruyor. Yanartaş, doğanın eşsiz ve mistik görüntülerine şahit olmak için mümkünse hava karardıktan sonra görülmesi gereken bir yer. Çıralı’da yaklaşık bin yıldır yanan Yanartaş Beydağları Milli Parkı içinde yer alıyor. Alevler geceleyin mükemmel bir seyir sunuyor.

CARETTA CARETTA’LAR VAR

Tabii ki Olimpos’a gelip de denize girmemek mümkün değil. Deniz ve kumda keyif yapacağınız harika plajların başında Olimpos Plajı geliyor. Kumluca sınırları içindeki plajda yer alan koylara tekne turları da düzenleniyor. Aktivite ve adrenalin severlerin ilgisini çeken yamaç paraşütü etkinliklerine de katılabilirsiniz. Caretta Caretta kaplumpağalarının yumurtlama bölgesi olduğu için koruma altında olan plajda herhangi bir tesis yok. Plaj bakir bir özellikte ve berrak suyuyla da büyüleyici.

CENEVİZ: EŞSİZ BİR KOY

Adrasan Plajı sığ deniz seviyesiyle özellikle çok iyi yüzemeyenler için güvenli ve güzel bir plaj olarak ön plana çıkıyor. Burada su kayağı, sörf, dalış gibi keyifli aktiviteler yaparak günün nasıl geçtiğini anlayamayabilirsiniz. Ayrıca buradaki teknelerle Suluada, Sazak ve Ceneviz koylarını gezebilirsiniz. Adrasan ve Olimpos arasında yer alan Ceneviz Koyu, karadan ulaşımın olmadığı el değmemiş eşsiz bir güzellik. Geçmişte burada Ceneviz gemilerine evsahipliği yaptığı için Porto-Ceneviz adını almıştır.

AĞAÇ EVLERDE KALIN

Olimpos’a gittiğinizde mutlaka yaşamanız gereken deneyimlerin başında ise ağaç evlerde konaklamak geliyor. Bölgenin simgesi haline gelen ağaçevler yarım pansiyon olarak hizmet veriyor. Bölgede yaylalara çıktığınızda da bambaşka bir atmosfere girmiş olacaksınız. Özellikle sedir ağaçlarıyla çevrili Üçoluk Yaylası, kamp yapmayı seven doğa tutkunları için biçilmiş kaftan.

MALDİVLER’E KADAR GİTMEYE GEREK YOK!

Suluada mutlaka görmeniz gereken yerler arasında. Tekne turlarıyla ziyaret edebileceğiniz adada beyaz kumları ve turkuaz renkte deniziyle muhteşem bir güzelliğe tanık olacaksınız. Gelidonya Burnu’na 7 km uzaklıkta yer alan ada güzelliğiyle Maldivler’e benzetiliyor. Adanın ismi kayanın içinden çıkan buz gibi soğuk suyundan alıyor. Olimpos’un harika manzaralarına bir de yükseklerden bakmak da isteyebilirsiniz. Çamyuva ve Tekirova arasındaki teleferik manzarayı seyreylemek için ideal.

BELDİBİ MAĞARASI GÖRÜLMEYE DEĞER

Bölgedeki mağaralar da görülmeye değer. Bunların başında da Beldibi Mağarası geliyor. Çamdağ tünelinin çıkışındaki mağara prehistorik döneme ait ve sit alanı olarak koruma altına alınmış durumda. İçinde yer alan paleolitik ve neolitik çağlardan kalan buluntuları görmelisiniz. Çakmaktaşı aletlerin bulunduğu mağaranın duvarlarında insan, dağ keçisi ve geyik resimleri bulunuyor.

KAYNAK : AKŞAM GAZETESİ

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ