Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Merkel’e sert tepki: Yazıklar olsun

Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayında gündemdeki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Hollanda’nın, Aile Bakanı ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na yönelik skandal engellemelerine ilişkin Erdoğan, “Süratle Hollanda olayının hesabını diplomatik olarak soracağız. Batı’nın gerçek yüzünü gösteriyorlar. Almanya’nın Şansölyesi de Hollanda’nın yanında yer alıyor. Sana yazıklar olsun. Demek ki sen de aynı kafadasın.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Merkel’e sert tepki: Yazıklar olsun

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATV-A Haber ortak yayınında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.

Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar:

Yargının bağımsız ve tarafsızlığını yeni anayasa ile güçlü hale getiriyoruz.

Milletvekili sayısını ana muhalefetin başındaki zat eleştiriyor. 550 yetmiyor muydu, 450 de yeter diyor. Türkiye’de 103 bin seçmene 1 milletvekili düşüyor. Almanya’ya, İtalya’ya baktığımızda bu sayının düşük olduğunu görüyoruz. 600 milletvekiline ‘fazla’ demek, dünyayı takip etmemenin en açık, net alametidir.

Seçilme yaşının 18’e indirilmesi

Milletvekili seçilme yaşının 25’ten 18’e indirilmesiyle ilgili gençliğime büyük hakaretler edildi. 18 yaşındaki çocukları adeta küçümsemesi… 18 yaşında parlamentoya girecek, bundan sadece Ankara’dakiler istifade edecek. 18 yaş olayı sadece ülkemin erkekleri için değil genç kızları için de geçerli. Onların da parlamentoya girme hakkı var. Parlamentoda görev yapmak askerlikten daha aşağı birşey değil. Şu anda 18 ile 25 yaş arasında 7 milyonun üzerinde ülkemizde genç var. 2 yıl sonra emekli olma hakkını kazanıyor ama emekli olmuyor. 65 yaşa kadar olan bir süreç var. Bu süreçte milletvekilliği sona ererse o gencimiz ya cebinden sigortasını ödeyecektir veya bir yerde çalışmaya başlarsa orada ödemeler yapılacaktır. 65 yaşına geldiğinde milletvekili emeklisi sıfatını kazanacaktır. Ben gençliğimize güveniyorum. 15 Temmuz gecesi Türk milleti gençliğinin ne olduğunu gördük.

Güvenoyu ve gensoru

5 yılda bir seçim yapılacağı için o seçim geldiğinde halk 100 bin imza ile aday gösterebilir. 5 yılda bir yapılacağı için herşey yerli yerine oturacak.

Gensoru ve güvenoyu iktidarları hep tehdit etmiştir. Bu tehditle hükümet artık başbaşa olmayacak. Millet, seçim günü geldiğinde mevcut hükümete “yürü” diyorsa güvenoyunu almış demektir. Gensorunun geçmeyeceğini bildiklerine rağmen akşam yatıyorlar, sabah kalkıyorlar, gensoru veriyorlar.

Rutte’nin sözlerine sert tepki: Ülkemin patronu millettir

Bir kişi ancak iki kez seçilebilecek. Hollanda diyor ki, bu ülkenin patronu biziz diyor, benim resmimin üzerine çarpı işareti koymuş. Benim ülkemin patronu millettir. Sen demokrasiyi anlayamamışsın. Önce demokrasiyi öğren. Patron benim demek, milletine saygısızlıktır. Biz bu ülkede hiçbir zaman patron olmadık, efendi de olmadık. Rutte bunu öğren.

Kılıçdaroğlu dersini çalışmamış

Kılıçdaroğlu’nun bu dersi çalışmadığı ortada. Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı birleştiriliyor. Sadece Cumhurbaşkanı olacak. Cumhurbaşkanı’nın yardımcıları olacak. Dışardan atama ağırlıklı olmak üzere Bakanlar olacak.

Biz OHAL ilan edince Avrupa ayakta!

Hollanda’daki olayda, bırakın siz merkezi yönetimi, belediye, belediye… Belediye birkaç saat içerisinde oturuyor, olağanüstü hal ilan ediyor. Niye? Benim bakanımı oradan itfaiye aracıyla mı götürecek? Gelip makaslarla aracın kapılarını kesip öyle mi dışarı çıkaracak? Sınır dışı nasıl edecek? Ya bir bayan be, hani siz kadın haklarından bahsediyordunuz ya? Ve bu bayan Türkiye Cumhuriyeti’nin Bakanı, kendi toprağına girecek, diplomatik araç içerisinde, başkonsolosluk binasına girecek. Kendi başkonsolosluk binasına girmesine müsaade etmiyorsun, içeriden başkonsolosun çıkmasına müsaade etmiyorsun. Bütün bunların önünü açmak için ne yapıyor? Olağanüstü hal ilan ediyor, iki saat içerisinde. Hala Avrupa Birliği’nden, dünyada bu Helsinki ve melsinki hikayeleri var ya bizim ülkemizde, bunların hiçbirinden bir ses çıkıyor mu? Yok. Ama Türkiye’de olağanüstü hal ilan ediyoruz biz, darbe sebebiyle, Avrupa, hepsi ayakta, kim geldiyse Türkiye’ye, güya bizi ziyaret ediyor, ziyaret ederken de ‘bu olağanüstü hal ilanını ne zaman kaldıracaksınız?’ Sordukları soru bu. Biz ne zaman darbe girişimini neticeye kavuşturursak o zaman.

Almanya ‘hayır’a çalışıyor

Alman devlet televizyonu, ana muhalefetin başındaki zatla ortak çalışıyor. Bunun yanında terör örgütleriyle de yan yana çalışıyorlar. Bakanlarımıza Almanya’da konuşturma yaptırılmıyor ama ‘hayır’ kampanyası yapanlar gittiği zaman, en uygun yerler onlara tahsis ediliyor.. Almanya’da polis aracında bölücü terör örgütü mensuplarının kendilerine has işaretlerle konvoy yaptıklarını gördüm. “Hayır” demek bölücü terör örgütüne destek vermektir. Kandil, İmralı hepsi “hayır” diyor.

Meclis onaylamadığı zaman Cumhurbaşkanı’nın hazırladığı bütçe geçmez. Meclis bütçeyi onaylamazsa ülkeyi krize sürüklememek için önceki yılın bütçesi yeniden değerlendirilmek üzere devreye girer.

Reformlar süratle hayata geçecek

Hükümeti seçme yetkisi doğrudan millete ait. Ana muhalefetin başındaki zat, sizin yetkileriniz elinizden alınıyor diyor. Milli irade ve millet egemenliği bu düzenlemede esastır. Milletin iradesi neyi gerektiriyorsa onun gereği burada yapılır. Dinamik ve dönüşümcü bir modele kavuşuyoruz. Cumhurbaşkanlığı sisteminde bürokratik oligarşi oluşamayacak. Reformların süratle hayata geçirilme şansını yakalıyorsunuz.

Milletimin tarafındayım

Ben cumhurbaşkanlığı seçimlerinde taraf olacağım, ama nasıl taraf olacağımı açıkladım, milletimin tarafından olacağım dedim. Çankaya’da, Beştepe’de oturup orada kalmadık. İl il dolaşıyoruz. Cumhurbaşkanlığı sistemine “hayır” diyenlerin bu ülkede dikili bir ağaçları yok.

PYD’nin Münbiç’te özerklik ilanı iddiası

Bunların hepsi hikaye. Kendilerine göre blöf yapıyorlar. Orada böyle böyle özerklik ilanı… Kuzey Suriye’de özerklik ilan etmişlerdi ne oldu? Buralarda Türkiye’nin onayı olmadan bir adım atamazlar. Bunların hepsi adım adım takip ediliyor. Bunlar şu anda kendilerine göre bazı şeyleri, böyle bir psikolojik ortam oluşturmak için kendilerinin de bitişleri geldiği için onlara güvenenlere de şöyle bir tatmin veya güven verebilmek için böyle bir şeyi ilan etmenin gayreti içerisine giriyorlar. Yok böyle bir şey. Biz zaten şu anda Münbiç kenarında bazı köyleri de almış vaziyetteyiz. Süreç devam ediyor.

Ey Merkel! Teröristleri neden ülkende saklıyorsun?

AB ülkelerinin bir kısmı maalesef Türkiye’nin yükselişini hazmedemiyorlar. Burada birinci sırada Almanya var. Almanya, acımasız şekilde teröre destek veriyor. Ey Merkel, bu terör örgütü mensuplarını neden ülkenizde saklıyorsunuz? Söylediği şu; ‘Yargı bağımsızdır’. Sayın Merkel, teröristlere destek veriyorsun. Elinde 4 bin 500 dosya var, 4 bin 500 dosyanın hesabını veremiyorsun.

Hollanda’nın skandal tavrı

32 vatandaşımız yaralandı. 17 gözaltı var. Bunların gerçek yüzünü gösteriyor. Süratle Hollanda olayının hesabını diplomatik olarak soracağız. Batı’nın gerçek yüzünü gösteriyorlar. Biz böyle görmek istemezdik. Almanya’nın Şansölyesi de Hollanda’nın yanında yer alıyor. Sana yazıklar olsun. Demek ki sen de aynı kafadasın. Bu, bu demektir. ‘Yanındayım.’ dediğine göre o da demek ki aynı kafada. Biz kişinin sevdikleriyle beraber olduğuna inananlardanız. Bunların yaptıklarının kesinlikle ne Avrupa Birliği müktesebatına ne Venedik, hiçbir yere uyar tarafı yoktur. Bunların Viyana Sözleşmesi diye bir derdi yok. Hepsi bunların ayaklarının altında. Bunların Viyana Sözleşmesi, faşistlikleridir. Nazizm, buna Neonazizm diyebiliriz. Yeni Nazi akımı diyebiliriz. Bunların Viyana Sözleşmesi anlayışı budur.

Dört dörtlük ırkçı

Çarşamba günü Hollanda’da seçim var. Bunların bir tanesi tam manasıyla dört dörtlük ırkçı. Tehdit ediyor; ‘Hollanda’yı terk edin.’ Sen mi getirdin o insanları Hollanda’ya da ‘Hollanda’yı terk edin’ diyorsun? Kimsin sen ya? Haddini bil. Bir diğeri, başbakanken münasebetlerimizin de iyi olduğu birisiydi. O da kalkmış o olayın olduğu gece bizim Başbakanımıza meydan okuyor; ‘Burayı terk etmesi lazım’ diyor. Peki sen bundan sonra Türkiye’nin kapısını nasıl çalacaksın? Şu anda biz, Ankara’ya döner dönmez oturacağız, Sayın Başbakanla bunları konuşacağız. Kesinlikle bizler de şu anda diplomatik yaptırımlarımız nelerse, bunları yapacağız.

Blick’in manşeti

Bugün bir İsviçre gazetesinde atılan bir başlık, çok çok manidar. Buna seviniyorum, mutluyum. Niye? İsviçre’nin bu gazeteleri de Türkçe’yi öğreniyor. Ne diyor burada? ‘Erdoğan’ın diktatörlüğüne hayır oyu kullanın.’ Şimdi bu da doğruyu söylüyor. Diktatörlüğüm yok ki. Bu ne demektir? Bu aslında tersinden okursanız, evet demektir.

Merkel’den faşist Hollanda’ya açık destek

Hollanda’nın Türk bakanlara yönelik tavrı ve barışçıl toplantı hakkını kullanan Türk vatandaşlarına kötü muamele yapılmasını görmezden gelen Almanya Başbakanı Angela Merkel, Münih’te yaptığı konuşma sırasında Türkiye-Hollanda krizine değindi.AP’nin haberine göre Merkel, yaşanan diplomatik krizi ve Hollanda’nın çirkin tavrını gözardı derek Hollanda’ya destek mesajı verdi. Merkel benzer açıklamaların hiçbir ülke için yapılmaması gerektiğini savundu. Nazi benzetmelerinin “kabul edilemez” olduğunu söyleyen Merkel, “Hollanda’ya desteklerimizi iletiyoruz. İki ülke arasındaki dayanışma sürüyor” dedi. Yunanistan’dan Türkiye’ye destek Türk hackerlardan Hollanda çıkarması Hollanda çözüm kapılarını kapattı NATO’dan Türkiye-Hollanda açıklaması

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ