Cumhurbaşkanı Erdoğan NATO’yu uyardı

Cumhurbaşkanı Erdoğan NATO Parlamenterler Toplantısında Suriye ve Irak’taki durumun NATO’nun gündeminde olduğuna dikkati çekerek “Toplantının İstanbul’da yapılması başlı başına bir mesajdır” dedi. Türkiye’nin terör örgütlerine karşı adeta bir set olduğunu belirten Erdoğan “Eğer biz bu mücadelede başarısız olursak, yani bu set yıkılırsa teröristler tıpkı bir sel gibi tüm dünyayı ateşe ve kana bulayacaktır” uyarısını yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan NATO’yu uyardı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Parlamenter Asamblesi Sonbahar Genel Kurul toplantısında konuştu. Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Türkiye Cumhuriyeti anayasasına uygun olarak 21 Temmuz günü ilan ettiğimiz Olağanüstü Hal çerçevesinde darbe girişiminin izlerini silmek, terör örgütlerini etkisiz hale getirmek için gereken her önlemi alıyoruz. Demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün korunması için başlatılan bu süreç anayasal sınırlar içerisinde temel hak ve özgürlükler gözetilerek sürdürülüyor. Bu vesileyle 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ülkemizden desteğini esirgemeyen, dayanışma mesajlarını ileten dostlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum.

Tehditlerin küreselleştiği ve güç dengelerinin değiştiği böyle bir dönemde mevcut kurumların da kendilerini gözden geçirmeleri şarttır

15 Temmuz gecesi Türkiye’de tarihte eşine ender rastlanacak bir demokrasi mücadelesi yaşanmış ve daha da önemlisi bu mücadele kazanılmıştır. O gece Türkiye ve bizimle birlikte tüm dünya terörün yeni bir yüzüne, terörle mücadelenin de farklı bir yöntemine şahit oldu.

Günümüz dünyasında hiçbirimiz bir yangın çıktığında ‘nasıl olsa dumanı ve ateşi bana gelmez’ diyemeyiz. Böyle bir şansımız yok. Er ya da geç bu yangın, bu duman bize de ulaşacaktır. Tehditlerin küreselleştiği ve güç dengelerinin değiştiği böyle bir dönemde mevcut kurumların da kendilerini gözden geçirmeleri şarttır. Bu tehditlerin bertaraf edilmesi ve fırsatların kazanımlara çevrilebilmesi için meselelerin daha kapsayıcı platformlarda ele alınması gerekiyor.

Unutulmamalıdır ki NATO hiçbir zaman sadece ortak tehditlere karşı kurulmuş bir savunma örgütü olmamıştır. NATO demokratik değerleri geliştirme idealine bağlı olan devletleri bir araya getirmiş bir güvenlik platformudur.

“Verdiğimiz mücadeleye desteğinizi bekliyoruz”

Türkiye’ye sağlayacağınız destek, ortak güvenliğimize kasteden terör örgütüyle mücadelemize güç katacaktır. FETÖ ile iltisaklı yapılanmalara karşı mücadelemizde sizlerin desteğine güveniyoruz. Aynı şekilde DEAŞ ve PKK başta olmak üzere insanlığın müşterek değerlerine düşmanlık konusunda birlikte hareket eden tüm terör örgütlerine karşı verdiğimiz mücadeleye desteğinizi bekliyoruz.

Eğer biz bu mücadelede başarısız olursak teröristler tıpkı bir sel gibi tüm dünyayı ateşe ve kana bulayacaktır.

Terör örgütleri mensuplarının ülkelerinizde rahatça hareket etmelerine, propaganda yapmalarına, militan devşirmelerine, tehditle haraç toplamalarına engel olmanızı istiyoruz. Özellikle Avrupa Birliğinin terör örgütü olarak ilan ettiği PKK’nın Avrupa Birliği üyesi ülkelerde çok rahat dolaşmasını ve buralarda terörist başının posterleriyle aynı şekilde parlamento binasının koridorlarında afişleriyle cirit atmalarını terör mağduru bir ülke olarak, biz hazmedemiyoruz. Dolayısıyla bu konuyla ilgili olarak tüm dostlarımızın gerekli tedbiri alması gerekir. Eğer gerekli tedbir alınmazsa bir gün bumerang gibi bu dönüp dolaşıp onları da vuracaktır, bunun da haberini vereyim.

Türkiye, terör örgütleriyle Avrupa başta olmak üzere dünyanın geri kalan bölümü arasında adeta bir set gibidir. Eğer biz bu mücadelede başarısız olursak, yani bu set yıkılırsa teröristler tıpkı bir sel gibi tüm dünyayı ateşe ve kana bulayacaktır. Biz diyoruz ki ‘gelin bu seti zayıflatmak yerine güçlendirelim.’ Terörizmle mücadelede Türkiye’ye verilen her destek, o ülkenin kendi geleceğini güvence altına almasına katkı sağlayacaktır.

02:03 dk21 Kasım 2016İnternet Haber Merkezi / DHA“Bumerang gibi dönüp dolaşıp onları da vuracaktır”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hilton Bomonti Otel’de NATO Parlamenter Asamblesi Sonbahar Genel Kurul toplantısında şunları söyledi: “Yabancı düşmanlığı ve hatta sonuçları itibariyle İslam düşmanlığı belirli ülkelerin sınırlarını aşan bir niteliğe dönüşmüş durumda. Er ya da geç bu yangın bize de ulaşacaktır.” dedi.

“Timsahın gözyaşlarını oynuyorlardı”

Bombalardan kaçan herkese biz kapımızı açık tutmak zorundayız. Neden? Çünkü onlar insan. Biz o insanları bombaların altında bırakamayız. Sadece bir Aylan bebeği dalgalar karaya attığı zaman dünya dergilerinde kapak yaptıkları zaman feryat edenler burada timsahın gözyaşlarını oynuyorlardı. Ümran bebekle ilgili o gözü kumlarla, topraklarla dolu olarak kan revan içinde dergilere kapak olduğu zaman timsah gözyaşlarını dökenler, sadece ikircikli davranıyorlardı. Ama biz sadece bu olayı bu şekilde değerlendirmek değil, biz tavır koyarak yaşıyor, onların yanında yer aldığımızı ifade ediyorduk. İnsani krizlerin yükünün paylaşılması konusunda yalnız bırakılmış olmamız gerçekten çok acı bir durumdur ve gelecek için kötü bir örnektir.

“Türkiye kadar büyük bedel ödeyen başka bir ülke yoktur”
DEAŞ ile mücadelede Türkiye kadar büyük bedel ödeyen ve somut neticeler alan başka bir ülke yoktur. Bizler sınırda ciddi tehditler aldık. DEAŞ’tan aldık, PYD’den aldık, YPG’den aldık. Eğer Türkiye, Özgür Suriye Ordusu ile birlikte Suriye’ye girdiyse bunun sebebi, bu tehdidi ortadan kaldırmak içindir.

“Güçlü bir duruş sergileyebiliriz”

Şimdi burada ben bir gerçeği açıklamak zorundayım. İlgili ülkeler gücenmesin. Dost acı söyler ama gerçeği söyler. Bilir misiniz Irak’ta ve Suriye’de bizim terör örgütü olarak ilan ettiğimiz örgütlerin elinde dostlarımızın ürettiği silahların çıktığını? Ve bu silahları seri numaralarına varıncaya kadar hepsi bizde mevcut, bunları biliyoruz. Ama biz bunu kendilerine söylediğimiz zaman hiç ilgilenmiyorlar. Birileri kalkıyor diyor ki ‘Onlar eski dönemde verilmiş silahlardır.’ Öbürleri diyorlar ki ‘Biz PYD’yi YPG’yi terör örgütü olarak kabul etmiyoruz’. Niye? Çünkü onlar DEAŞ’a karşı savaşıyorlar. O zaman Nusra’yı da kabul etme. El Nusra, o da DEAŞ’a karşı savaşıyor. Bir terörist, bir başka teröriste karşı savaşıyor diye buna iyi diyebilir misiniz? Biz şu anda Suriye’de ve Irak’ta bunu görüyoruz.

Uluslararası toplum olarak zor bir dönemden geçtiğimiz bir gerçektir ancak bunların aşılamayacak sorunlar olmadığını düşünüyorum. Bizler ortak çıkarlarımız çerçevesinde, iş birliği ve dayanışma içinde hareket ettiğimiz müddetçe ne kadar karmaşık olursa olsun, önümüze çıkan sorunlar karşısında güçlü bir duruş sergileyebiliriz. Bunu başarmak, temsil ettiğimiz ülkelerle birlikte milletlerimizin asli birer unsurunu oluşturduğu uluslararası topluma karşı da en büyük görevimizdir.

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ