Boğaziçi Film Festivali ödülleri verildi
Uluslararası Boğaziçi Sinema Derneği ve İstanbul Medya Akademisi tarafından düzenlenen, 4. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali ödül töreni Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gerçekleştirildi. Festivalde Uluslararası Uzun Metraj Film Ödülü “It’s Not The Time Of My Life” filmine, Ulusal Uzun Metraj Film Ödülü “Albüm”e, En İyi Senaryo Ödülü ise “Koca Dünya” filmiyle Reha Erdem’e verildi.

4. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali ödülleri Cemal Reşit Rey’de düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Törene katılan İstanbul Valisi Vasip Şahin, festivale katkıda bulunanlara teşekkür ederek, “Sanatçılarımız ülkemizin sorunlarına seyirci kalmayacaktır. Kamuoyu önünde sorunları tartışacak, biz de bu yönlendirme ve tavsiyelerden derslerimizi çıkaracağız. Emeklerinden dolayı herkese teşekkür ediyorum. Bu festivalin ülkemizi temsil eden bir marka haline gelmesini temenni ediyorum” dedi.
Ödül sahipleriFestivalin Uluslararası Ulusal Uzun Metraj Film Ödülüne layık görülen “Albüm” filminin ödülü, jüri üyesi George Ovashvili tarafından yönetmen Mehmet Can Mertoğlu’na verildi.İstanbul Valisi Vasip Şahin, “7 Santimetre” filmiyle Kısa Film İzleyici Ödülü’nü kazanan Metehan Şereflioğlu’na ödülünü sunarken, TRT Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Eren de Uluslararası Uzun Metraj Film Ödülü’nü “It’s Not The Time Of My Life” filminin ekibine takdim etti.En İyi Görüntü Yönetmeni Ödülü’nü “Siyah Karga” filmiyle kazanan Emre Konuk’a ödülü, AA Genel Müdürü Şenol Kazancı tarafından verildi.En İyi Senaryo Ödülü’nü “Koca Dünya” filmiyle Reha Erdem, En İyi Kurgu Ödülü’nü “It’s Not The Time Of My Life” filmiyle Szilvia Papp, En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü “Koca Dünya” filmindeki rolüyle Ecem Uzun, En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü “The Black Pin” filmiyle Nicola Ristanovski, En İyi Yönetmen Ödülü’nü ise, “Bodkin Ras” filmiyle Kaweh Modiri kazandı.İstanbul Medya Akademisi Genç Yetenek Ödülü “Kefaret” filminin yönetmeni Ali Kışlar’ın olurken, Ulusal Kısa Belgesel Film Kategorisinde “Süheyla” ile Gökhan Öcal, Uluslararası Kısa Belgesel Film Kategorisinde “Şucaiyye” ile Mohammed Almughanni, Ulusal Kısa Kurmaca Film Kategorisinde “İki Parça” filmiyle Murat Uğurlu, Uluslararası Kısa Kurmaca Film Kategorisinde “Love” filmiyle Reka Bucsi ödüle layık görüldü. Ahmet Uluçay Kısa Film Özel Ödülü ise “Şucaiyye” filminin oldu.Yapım Destek Platformu Postprodüksiyon Ödülü’ne “Kovan” filmini Eylem Kaftan, Yapım Destek Platformu TRT Ortak Yapım Ödülü’ne de “Dilsiz” filmiyle Murat Pay layık görüldü.
4. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali başladı
Uluslararası Boğaziçi Sinema Derneği ve İstanbul Medya Akademisi tarafından düzenlenen festivalin açılış töreni Haliç Kongre Merkezi Eyüp Salonu’nda yapıldı.Açılış konuşmasını yapan Festival Başkanı Ogün Şanlıer, festivalin 3 yılı çok hızlı bir şekilde geride bıraktığını ve bundan sonra da festivalin sürmesini umut ettiklerini söyledi.Türkiye’nin çok zor bir yıl geçirdiğini belirten Şanlıer, “Film festivalini yapıp yapmayacağımız hakkında en ufak bir tereddüte düşmeden kollarımızı sıvadık ve kaldığımız yerden devam edelim dedik. Geçen yıl bir söz vermiştik sinemaseverlere, bu yıl Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması yapacağımıza dair. Çok şükür o sözümüzü de tutmuş olduk. Bu yıl ulusal uzun metraj film yarışmamızı açtık ve 68 film başvurdu. 8 filmimiz finale kaldı” diye konuştu.Yapım destek platformuŞanlıer, festival bünyesinde en önemli konulardan birinin yapım destek platformu olduğunu vurgulayarak, şu bilgileri verdi:”TRT ile yaptığımız festival ortaklık antlaşması ile bu yıl yapım destek platformu oluşturduk. Türk sinemasına, film endüstrimize, yapımcılarımıza, yönetmenlerimize herkese ilan ettik bu platformumuzu ve 65 proje başvurusu aldık. Bunların 10 tanesi finale kaldı. Yine onlar da 2 günlük proje destek eğitimi, proje sunum eğitimi aldıktan sonra projelerini sunacaklar”Festival Koordinatörü Bülent Turgut da bir festivalin en ayırt edici özelliklerinden birinin film seçkileri olduğunu kaydetti.Seçkileri uzun bir çalışma sonucu hazırladıklarına dikkati çeken Turgut, “Arkamızda çok da güzel filmler bıraktık. Yarışma filmleri dışında çok da güzel seçkiler hazırladık. Etkinliklerimiz, panellerimiz, atölyelerimiz var. Özellikle ekipte amatör ruhu koruyarak, profesyonel olmaya çalışan, yürüyen genç bir festival olarak elimizden geleni yaptık. Umarım beğenirsiniz.” ifadelerini kullandı.TRT Televizyon Dairesi Başkan Yardımcısı Halid Şimşek ise 3 yıl önce “Televizyon imkanlarını sinema için nasıl seferber ederiz?” sorusu ile bir yolculuğa başladıklarını ve TRT TV Filmleri Projesini başlattıklarını dile getirdi.Proje kapsamında 33 filmi hayata geçirdiklerinin altını çizen Şimşek, “Bunun bir sonraki ayağı ortak yapımlar ve festivallerdi. Bu yola da geçtiğimiz yıl itibari ile başladık. Bir diğer güzide Antalya Film Festivali’nde de ortaklığımız söz konusu oldu. Saraybosna Film Festivali’nde bir kurumsal iş ortaklığımız oldu ve nihayetinde Boğaziçi Film Festivali’ne geldik” şeklinde konuştu.”Boğaziçi Film Festivali’nin duygudaşı olmaktan mutluyuz”Şimşek, sinemaya yaptıkları katkının kendilerini çok heyecanlandırdığını anlatarak, şöyle konuştu:”Bu sefer daha başka bir heyecanımız var. Çünkü çok yeni ve çok genç, çok profesyonel bir ekip ve iddialı bir organizasyon var. Haliyle, Türk sinemasının gelişimine destek olmayı amaç olarak koymuş bir organizasyon var karşınızda. Bizim de amacımız TRT olarak, zaten Türk sinemasının gelişimine destek olmak. Tüm bu nedenler bir araya gelince bizim heyecanımız katlanarak artıyor. Boğaziçi Film Festivali’nin kurumsal iş ortağı olmaktan, bir parçası olmaktan, her şeyden öte duygudaşı olmaktan mutluyuz, gururluyuz”Festivalde yarışacak filmlerin ve festival jürilerinin tanıtım filmlerinin gösteriminin de yapıldığı gecede, açılış filmi olarak Slovenyalı yönetmen Ziga Virc’in, “Houston, Bir Sorunumuz Var!” filmi gösterildi.Senaryosunu Ziga Virc ile Bostjan Virc’in kaleme aldığı yaklaşık 90 dakika süren film, ABD’nin 1960’larda, Yugoslavya’nın gizli uzay programını satın almak için yaptığı ve tüm dünyadan gizlediği milyar dolarlık anlaşma efsanesini keşfe çıkarıyor.Ulusal ve uluslararası birçok filmi sinemaseverlerle buluşturacak festival, panel, söyleşi ve atölye çalışmalarında yerli ve yabancı birçok sinemacıyı ağırlayacak.Festival, 18 Kasım’da Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda düzenlenecek kapanış gecesi ve ödül töreniyle sona erecek.
Selçuk Yöntem Boğaziçi Film Festivali’nde
4. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali’nde “Bir Ustanın Gözünden Oyunculuk” konulu söyleşiye katılan ünlü oyuncu Selçuk Yöntem, “Herkes oyuncu olabilir ama ben diyorum ki önemli olan aktör olmak. Aktör olduğunuz zaman, sahnedeki o canlı performansla insanlara bir şeyleri aktarabiliyorsanız, zaten kamera önünde oyunculuğunuzu minimalize ederek o teknik olanaklarla aktarabilirsiniz” dedi.Yöntem, Uluslararası Boğaziçi Sinema Derneği ve İstanbul Medya Akademisi tarafından düzenlenen festival kapsamında sinema ve tiyatroya gönül verenlerle buluştu.Dizi ve sinemada oyunculuğun bir insanı canlandırmak olduğunu dile getiren Yöntem, “Oyunculuk, hayatın içerisinde insanları ele almaktır ama biz oyunculuk kavramıyla, aktörlük kavramını bir türlü tarifleyemiyoruz” diye konuştu. Yöntem’in oyunculuğa dair düşünceleriSelçuk Yöntem, herkesin oyunculuk yapabileceğinin altını çizerek, şunları kaydetti:”Herkes oyuncu olabilir ama ben diyorum ki önemli olan aktör olmak. Aktör olduğunuz zaman, sahnedeki o canlı performansla insanlara bir şeyleri aktarabiliyorsanız, zaten kamera önünde oyunculuğunuzu minimalize ederek o teknik olanaklarla aktarabilirsiniz. Bir aktör olarak önemli olan, beden dilini iyi kullanmak. Bir aktörün en önemli enstrümanı, sesi. Sesini iyi kullanması gerekiyor. Şu doğallıkta ön sıradakilere nasıl rahat konuşuyorsam, arkadakilere de aynı doğallıkta sesimi duyurmam gerekiyor. Tiyatronun zorluğu, beden dilini kullanmasının zorluğu buradan kaynaklanıyor”Terminolojik olarak oyunculuğun tarifinin iyi yapılmasının önemine işaret eden Yöntem, “Biz eğer tiyatroda aktör olmayı elde eder ve başarabilirsek, dizi ve filmlerde zaten bunu iyi değerlendirebiliriz ama bu koordinasyonu yapmayan çok iyi aktörler var. O minimalizeyi yapamıyorlar ve çok abartı kalıyor. Bu dünyanın her yerinde var. Hiç aktörlük yapmamış, sahnede oynamamış oyuncular, aktörlüğü ve beden dilini kullanmak için tiyatro yapmak istiyorlar. Broadway’e, İngiltere’ye ya da Almanya’ya gidiyorlar. Kendilerini orada kanıtlamak istiyorlar. Çünkü onun ne olduğunu algılıyorlar” değerlendirmesinde bulundu.Yöntem, aktörlüğün pratik meselesi olduğunu ancak alt yapı ve teorinin de çok iyi durumda olmasının önemine işaret etti.Oyuncu yönetmen ilişkisine de değinen Yöntem, şu bilgileri verdi:”Tek başına bir dünya söz konusu olamaz. Bu dünya çok paylaşılır bir dünya. Sanatta birliktelik olmazsa, sanat iyi bir üretim yapmaz. Bir kişinin görüş açısı yeterli değildir. Yönetmenin görüş açısı yeterli değildir. Yönetmenin görüş açısıyla oyuncunun ve diğer oyuncuların görüş açılarının kaynaşması gerekiyor. Dekor kostümcünün de aksesuarcının da kaynaşması gerekiyor. Bütün bu buluşmaların ortak noktada büyümesi ve güzelleşmesi gerekiyor”Selçuk Yöntem, aktörün her boyuttaki insanı ele alıp, öğütüp, yoğurup onu aktarmaya çalıştığı için zor olduğunu ifade ederek, “Tiyatro, bütün plastik sanat dallarını bünyesinde yoğuran bir sanat dalı yani tiyatroda resim, müzik, heykel, sinema var. Şarkı var. Yaşamın tam bir kesiti, parçası ve malzeme insanın her türlü mesleği olduğu için çok önemli” değerlendirmesinde bulundu.Film gösterimleri, atölye ve söyleşilerin gerçekleştirildiği festival, 18 Kasım’da sona erecek.
4. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali
Uluslararası Boğaziçi Sinema Derneği ve İstanbul Medya Akademisi tarafından düzenlenen “4. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali” 10-18 Kasım’da sanatseverlerle buluşacak.Festival Başkanı Ogün Şanlıer, festivalin tanıtımı dolayısıyla düzenlenen toplantıda, Türkiye’nin ve yakın coğrafyasının değerlerini barındıran, bu değerleri öne çıkarabilen bir festival düzenlemeyi hedeflediklerini söyledi.Herkesin ailesi ve çocuklarıyla da katılabileceği bir etkinliği hayata geçirmek istediklerini belirten Şanlıer, “Bu yıl, 15 Temmuz’a seyirci kalmadık diyerek darbe ve demokrasi ile ilgili dünya üzerinde yapılmış filmlerden oluşan bir seçkiyi de festivalde izleyiciyle buluşturacağız. Dünyaca ünlü senaryo yazarı Robert McKee de festivalde Kültür ve Turizm Bakanlığı desteği ile önemli bir seminer verecek” dedi.15 Temmuz için seçkiŞanlıer, “15 Temmuz darbe girişimi yaşandı. Irak, Suriye konuları var. Böyleyken Pentagon’un propaganda aracı olan biri Türkiye’ye niçin geliyor?” şeklinde bir eleştiri aldıklarını ifade ederek, şunları anlattı:”Belki haklı da olabilecek bir eleştiri aldık ama biz öyle bir festival değiliz. Bütün bunların bilincinde olan, McKee’nin teknik bilgilerini alarak, bizim senaristlerin kendi hikayelerini, 15 Temmuz’u da, Suriye, Irak meselesini de en iyi şekilde anlatabilmek için bu kişiyi davet ettik. Ücretsiz gerçekleşecek seminere yurt içinden büyük ilgi var. Bunun yanı sıra, yurt dışından da birçok kişi katılmak için müracaatta bulundu”Festival Direktörü Bülent Turgut ise festivalde bu yıl ilk kez “Ulusal Uzun Metraj Yarışması” düzenlediklerini dile getirerek, “Kısa metrajlarla başlamıştık geçen sene uluslararası uzun metrajla devam ettik. Ulusal uzun metraj yarışmasıyla da hedeflediğimiz, planladığımız büyüme doğrultusunda ilerlemeye devam ediyoruz” diye konuştu. “Amacımız sinemanın sanatsal değerini yukarı çekmektir”Turgut, sinemanın sanatsal değerini yukarı çekmek amacıyla çalışmalar yaptıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti: “Yaptığımız etkinlikler, seçtiğimiz seçkilerle İstanbul ve Türkiye izleyicisini buluşturmayı hedefliyoruz. Sadece izleyicilerle buluşturmayı değil, sektörün bileşenlerini festivalin bir parçası haline getirmek istiyoruz. Bu anlamda önemli atölyeler ve etkinlikler düzenliyor, gençlere önem veriyor bütün öğrencilerin seçkilere ve etkinliklerimize ücretsiz katılmasını sağlıyoruz”İstanbul Medya Akademisi’nden Ayşe Nur Gençalp da akademinin festival kapsamında 2014’ten beri her yıl 25 filme 5 bin lira destek verdiğini dile getirerek, “Para desteğiyle kalmıyor, gerekirse onlara süpervizörlük, senaryo danışmanlığı yapıyoruz. Bu yıl da 26 film arasından 7 filmi izledik, yarıştırıyoruz. Onları da 18 Kasım’da ödüllendireceğiz. Gençleri desteklemek ve Türkiye’nin sinemasını geliştirmek anlamında bu ödülün çok değerli olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.Festivalin Genel Koordinatörü Dilan Çelik ise festivalde 150 kişinin ağırlanacağını belirterek, etkinliklerin The Marmara Pera, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi ve Beyoğlu, Atlas, Feriye sinemalarında gerçekleşeceğini kaydetti.Etkinlik detaylarının “www.bogazicifilmfestivali.com” internet sitesinden görülebileceği festival, 10 Kasım’da başlayacak. Festival öncesinde 9 Kasım’da etkinliğin açılış gecesi kapsamında “Huston, Bir Sorunumuz Var” filminin Türkiye prömiyeri Haliç Kongre Merkezinde gerçekleştirilecek. Festivalde yarışacak filmlerBu yıl 10-18 Kasım’da İstanbul’da gerçekleştirilecek festival kapsamında, ulusal kısa ve uzun metraj film yarışmaları düzenlenecek.Festivalde bu yıl ilk kez gerçekleştirilen “Ulusal Uzun Metraj Yarışması”na 68, ulusal kısa belgesel ve kurmaca yarışmalarına 347 film başvurdu. Festivalin Ulusal Uzun Metraj Yarışmasında Reha Erdem’in “Koca Dünya”, Derviş Zaim’in “Rüya”, Mehmet Can Mertoğlu’nun “Albüm”, Ümit Köreken’in “Mavi Bisiklet”, Kıvanç Sezer’in “Babamın Kanatları”, M.Tayfur Aydın’ın “Siyah Karga”, Bedir Afşin’in “Son Kuşlar” ve Gözde Kural’ın “Toz” filmi yarışacak.”TRT Ortak Yapım Ödülü” ve 100 bin liralık “Digiflame Post Prodüksiyon Hizmet Ödülü”Uluslararası Uzun Metraj Yarışmasında ise Polonyalı belgeselci yazar yönetmen Marta Minorowicz’in “Zud”, genç yönetmen Emma Rozanski’nin “Papagajka”, Kazakistanlı yönetmen Yerlan Nurmukhambetov’un “Walnut Tree”, İran kökenli Hollandalı yazar ve yapımcı Kaweh Modiri’nin “Bodkin Ras”, Macar yönetmen, senarist ve aktör Szabolcs Hajdu’nun “It’s Not The Time Of My Life”, Ronny Trocker’ın “The Eremites” ve yönetmen-senarist Ivan Marinovic’in “The Black Pin” filmleri yarışacak.Festivalin uzun metraj jürisinde Maryna Er Gorbach, Ümit Ünal, George Ovashvili, Györg Baron, Songül Öden, kısa kurmaca jürisinde Nisan Dağ, Mernoush Esmaelpour , Matija Pisacic, Ekin Türkmen, Pierre Louis Garnon, belgesel jürisinde Abdülhamit Avşar, Paul Cowan, Amer Shomali, Josef Erçevik ve Elif Eda Tartar Karagöz, İma jürisinde ise Gökdemir İhsan, Ege Ellidokuzoğlu, Yücel Erzan yer alıyor. Festivalde ayrıca, TRT ile yapılan kurumsal iş ortaklığı çerçevesinde, 11-15 Kasım’da bu yıl ilki gerçekleştirilecek “Boğaziçi Film Festivali Yapım Destek Platformu” kapsamında, “TRT Ortak Yapım Ödülü” ve 100 bin liralık “Digiflame Post Prodüksiyon Hizmet Ödülü” ile Türk sinemacılar desteklenecek.
KAYNAK : Yenişafak