‘Bilgemiz Aliya İzzetbegoviç’ belgeselinin galası yapıldı

Bosna Hersek’in bağımsızlığının 25. yılı kapsamında hazırlanan “Bilgemiz Aliya İzzetbegoviç” belgeselinin ilk gösterimi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirildi. Belgeselde “Merhum İzzetbegoviç ile son olarak vefatından çok kısa süre önce bir araya gelme imkanı bulmuştuk” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa’daki bir programdan Türkiye’ye dönerken Saraybosna’ya gittiklerini anlattı.

‘Bilgemiz Aliya İzzetbegoviç’ belgeselinin galası yapıldı

Bosna Hersek’in bağımsızlığının 25. yılı kapsamında hazırlanan “Bilgemiz Aliya İzzetbegoviç” belgeselinin ilk gösterimi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapıldı.

Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki galada gösterilen “Bilgemiz Aliye İzzetbegoviç” belgeselinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, İzzetbegoviç’le ilgili düşüncelerine yer verildi.

Belgeselde “Merhum İzzetbegoviç ile son olarak vefatından çok kısa süre önce bir araya gelme imkanı bulmuştuk” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa’daki bir programdan Türkiye’ye dönerken Saraybosna’ya gittiklerini anlattı.

“Bosna halkı hiç şüphesiz haklarını ona helal etmişlerdir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Ben sağlık durumu ağırlaşan bilge lideri tedavi gördüğü hastanede ziyaret etmiştim. Kendisi bu sohbetimizde ellerimi tutarak bana önce ‘Dualarımız sizinle’ dedi. Arkasından da ‘Bosnamı koruyun, Bosnama sahip çıkın, buralar hep Evlad-ı Fatihandır, o size emanettir’ vasiyetinde bulundu. Aliya vefat ettiğinde ben Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’teydim. Daha sonra kendisini de kaybettiğimiz büyük yazar Cengiz Aytmatov ile Aliya’nın anısı üzerinden müşterek dünyalarımızla ilgili coşkulu bir sohbet gerçekleştirmiştik. Merhum Aliya’nın vasiyetini yerine getirmek için bugüne kadar tüm gücümle çalıştım, çalışmaya devam ediyorum, devam edeceğim.

Savaş sırasında ve sonrasında ortaya koyduğu irade, genelin şartları içinde yapılabileceklerin herhalde en iyisiydi. Aliya’nın, Srebrenitsa başta olmak üzere kendileri için ne kadar büyük bir mücadele verdiğini gayet iyi bilen Bosna halkı hiç şüphesiz haklarını ona helal etmişlerdir.”

“Balkanların son Osmanlısıydı”

Barış adamı İzzetbegoviç’in “daha fazla kan dökülmesin” kaygısı taşıdığını vurgulayan Ömer Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

“Medeniyet perspektifinden bakan gerçek bir bilgeydi. Kişiliği, düşünce dünyası, tüm hayatına yayılan mücadelesiyle Balkanların son Osmanlısıydı. Türkiye dostuydu. Onun, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile aralarındaki son konuşmalar bir ufuk ve öngörü belgesidir, unutulamaz ve unutulmamalıdır. İnanıyoruz ki o günkü Türkiye, bugünkü güçlü Türkiye olsaydı şüphesiz tarih başka seyrederdi.”

Ömer Erdoğan, İzzetbegoviç’in bir lider ve fikir adamı olduğunu belirterek, “Balkanlar, çeşitli fetret dönemlerinde uğradığı istilalara ve ekilen kin ile nefret tohumlarına rağmen mayasını olduğu gibi saklamış sağlam bir coğrafyadır” dedi.

Galaya, kalabalık bir davetli topluluğunun yanı sıra belgeselde Aliya İzzetbegoviç’in hayatı ve ülkesinin bağımsızlığı için verdiği mücadeleye ilişkin görüşlerine yer verilen akademisyenler de katıldı.

Sanayide Kur’an eğitimi

Mersin’in Erdemli ilçesinde sanayi sitesinde çalışan usta ve çıraklar, Erdemli Müftülüğünce başlatılan “Kur’an-ı Kerim bilmeyen hiç kimse kalmasın” kampanyası sayesinde, boş zamanlarında iş yerlerine gelen hocalardan Kur’an-ı Kerim öğreniyor. İlçe Müftüsü Mustafa Sami Türkmenoğlu, Erdemli Sanayi Sitesi’ni ziyaretinde gazetecilere yaptığı açıklamada, usta, kalfa ve çıraklara Kur’an eğitimi verdiklerini söyledi. Yaklaşık 3 yıl önce başlatılan programla şimdiye kadar 100 esnafın Kur’an okumayı öğrendiğini belirten Türkmenloğlu, “Hedefimiz bu yıl içinde en az 200 kişiye Kur’an-ı Kerim okumasını öğretmek. Sanayi sitesi esnafımızın kampanyamıza ilgisi çok büyük. İşlerinden arta kalan zamanlarda Kur’an-ı Kerim öğreniyorlar ve bu bizleri mutlu ediyor.” dedi.Kur’an öğrenmek isteyenlerin iş yerine gelerek öğretiyorErdemli Sanayi Sitesi Kooperatifi Başkanı Ali Öngel de ilçe müftülüğünün girişimleri sonucu sanayi sitesinde böyle bir kampanya başlatıldığını ve esnafın büyük ilgi gösterdiğini ifade etti. Küçük yaşta çalışmaya başlayan usta ve kalfaların Kur’an okumayı öğrenmelerinin pek mümkün olmadığını vurgulayan Öngel, “Ancak cami imamımız esnafımızı tek tek geziyor ve Kur’an okumasını öğrenmek isteyenlerin iş yerine gelerek öğretiyor. Böylece esnafımızın zaman kaybı da olmuyor ve bire bir öğrenmiş oluyor.” diye konuştu.

‘Millet Hanı’nı millete kazandırdı

Osmanlı döneminde yapılan, bakımsızlık nedeniyle zamanla harabeye dönen Millet Hanı’nı alarak restore ettiren iş adamı Mustafa Geylani, Gaziantep’in geleneksel sanatlarını yaşattığı hanı adı gibi milletin hizmetine kazandırdı.Yıkılarak otopark yapılmaktan kurtardığı handa kutnudan bakıra kadar pek çok geleneksel el sanatının yaşamasına katkı sağlayan 72 yaşındaki iş adamı Geylani, yaptığı açıklamada, ailesinin 500 yıldan uzun süredir Gaziantep’te yaşadığını, bu nedenle Gaziantep’e ve onun değerlerine derinden bağlı olduğunu söyledi.Eski adı Aziziye Hanı olan Millet Hanı’nın 1571-1572 yıllarında Sadrazam Lala Mustafa Paşa tarafından yaptırıldığını ifade eden Geylani, kervansaray, Ermeni Kız Lisesi, hapishane, deri işleme yeri, kutnu dokuma merkezi, Gaziantep Savunması’nda silah fabrikası olarak da kullanılan hanın daha sonra kaderine terk edildiğini ve harabeye döndüğünü aktardı. “Antep’in bu değerinin yıkılarak otopark yapılmasına gönlüm razı gelmedi”Gaziantep’te yaklaşık 30 yıl ticaret odasında yöneticilik yapan Geylani, Millet Hanı’nı 1996’da ihaleyle alarak otopark yapılmaktan kurtardığını belirterek “Burası aldığımda yıkıntı halindeydi, mezbelelikti adeta. Ederinin neredeyse 3 katına aldım burayı çünkü ihaleye giren diğer kişi aldığı yerleri yıkarak otopark yapan birisiydi. Antep’in bu değerinin yıkılarak otopark yapılmasına gönlüm razı gelmedi” dedi.Hanın adeta sıfırdan inşa edildiğini, özel olarak Şanlıurfa’dan getirilen taşların ustalarca yapıya uygun olarak yontulduğunu dile getiren Geylani, şöyle devam etti:”Böyle tarihi eserlerin restorasyonları genellikle belediyeler ve valilikler yaptırır. Millet Hanı bu anlamda da tek olan bir han. Kendi imkanlarınla böyle bir restorasyonu yapmak çok pahalı bir iş. Ama Cenabıhak bize böyle bir imkan verdi, yaptırdık. Hanın adı önceden Aziziye Hanı’ymış. Atatürk Antep’e geldiğinde buranın tapusunu ona vermek istemişler. O da Aziziye Hanı’nın adını Millet Hanı olarak değiştirmiş, ‘Burası milletin malı olsun, millet kullansın.’ demiş. Handa 64’ü içeride olmak üzere 74 iş yeri var. Burası Gaziantep’in malı, gücümüzün yettiği kadar burayı ayağa kaldıralım, bizden sonraki nesil de ‘Bu bizim Antep’imizin malı, babasına rahmet yaptıranın’ desin düşüncesiyle bu işe giriştim. Hanı aldığımda Gaziantep’in el sanatlarının yaşatılacağı bir yer olsun istemiştim. Bunu da gerçekleştirdim. Bu işten büyük lezzet alıyorum. Gaziantep’in geçmişiyle bağının güçlenmesini istiyordum. Antep’e ait hangi el sanatı varsa burada yaşasın düşüncesindeydim. Çok şükür bunu hayata geçirdim.” ‘Bilge Mimar’ın hayali gerçek oluyor Diriliş Ertuğrul’un yeni bölümü ertelendi

‘Bilge Mimar’ın hayali gerçek oluyor

Türk mimar, şehir plancısı, düşünür merhum Turgut Cansever’in hayalini kurduğu, az katlı binaları, sosyal tesisleri, yeşillikleri, ibadet yerleri, konakları, bedesteni, arastası, el sanatları çarsısı, restoranı, kafesi, hamamı olan mahalle, Sivas Belediyesince hayata geçiriliyor. Dünyada üç kez “Ağa Han Mimarlık Ödülü” alan Cansever’in hayali olan proje, Kaleardı Mahallesi’nde gerçeğe dönüşecek.Sivas Belediye Başkanı Sami Aydın, yaptığı açıklamada, “Sivas Kalesi” adını verdikleri projenin mimarı Turgut Cansever’i rahmetle andığını söyledi. Projeyi Cansever’in kızının öncülüğünde belli revizyonlar içermek kaydıyla, esasından uzaklaşmadan tamamlama aşamasına getirdiklerini belirten Aydın, kurulun imar planlarını onaylandığını bildirdi. Projeye bu yıl başlanacakKentsel tasarım projelerinin de onayda olduğunu ve kurul toplantısından çıktığında uygulama aşamasına geçileceğini ifade eden Aydın, “Kale projesi, Sivas için son derece önemli, Sivas’a prestij, değer katacak. Burada Sivas konaklarını yaşatmak istiyoruz, Sivas mahallesini oluşturmak istiyoruz” diye konuştu.Proje kapsamında mülkiyet sorunlarının çözüldüğünü ve yüzde 97 kamulaştırmaların bittiğini anlatan Aydın, kalanların kısa zamanda sonuçlanacağını dile getirdi.Aydın, bu yıl projenin belirli bir aşamasına başlamayı hedeflediklerini vurgulayarak, “Burası sit alanı olduğu için her aşamada kurulun onayı gerekiyor. O yüzden proje istediğimiz hızda gitmese de bu yıl itibarıyla inşallah başlayacağız” dedi. Proje maliyeti 50 miyona kadar çıkıyorProjenin uygulanacağı yerin, sivil vatandaşların mülkiyetlerinin bulunduğu bir alan olmayacağına dikkati çeken Aydın, şunları kaydetti:”Burasını tamamen turizme yönelik kullanacağız. Sivas konakları olacak, iki katlı, maksimum üç katı geçmeyen yükseklikler olacak. Bu alanı her vatandaşa açabilecek şekilde turizm noktasında kullanmayı hedefliyoruz. El sanatları çarşıları olacak, hamamları, arastaları, restoranlar, kafeler olacak. Sivas kültürünü her boyutuyla yansıtacak fonksiyonlar yükleyeceğiz ama birçoğu butik otel şeklinde olacak. Turizm noktasında yerli ve yabancı turistler için bir çekim, cazibe merkezi olacağını düşünüyoruz. Hatta birçok dizi ve filmin burada hayat bulacağına inanıyoruz. Umarım hedeflerimize ulaşacağız.”Projenin mimari merhum Turan Cansever’in burada bir Sivas mahallesi kurmayı ve eski Sivas konaklarını inşa etmeyi hedeflediğini belirten Aydın, “Özellikle Osmanlı mahallelerinde az katlı binalar, bahçeli konaklar, hamamlar, el sanatları çarşıları, arastalar, bedestenler tarzında bir yerleşim anlayışı hakimdi. Bu anlayışı burada yaşatmak istiyoruz. Turgut hocanın da hayali ve arzu ettiği buydu” açıklamasında bulundu.Projenin 50 dönümü kapsadığını bildiren Aydın, kurul süreçlerinin zaman kaybettirmemesi durumunda maksimum 3 yılda projeyi tamamlamayı hedeflediklerini ifade etti. Aydın, yaklaşık 50 milyon lira maliyet öngördüklerini söyledi.Aydın, “Turgut hocanın bu projede çok büyük emeği var. Çalışma arkadaşları da kızı ve damadıydı. Dolayısıyla kendisi hayatta olmadığı için kızı ve damadıyla bu projeyi devam ettiriyoruz. Turgut hocamızın hayalini inşallah Sivas’ta gerçekleştireceğiz” şeklinde konuştu.Diriliş Ertuğrul’un yeni bölümü ertelendi Askeri hastanelerde sivillere de hizmet verilecek

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ