Bekir Bozdağ’dan önemli açıklamalar

Adalet Bakanı Bozdağ, ‘Sayın Kılıçdaroğlu hala kampanyadaymış gibi devam ediyor. Sanki yarın oylama var da vatandaş yarın oy kullanacakmış gibi algı operasyonuna devam ediyor’ dedi.

Bekir Bozdağ’dan önemli açıklamalar

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun TBMM Genel Kurulunda 23 Nisan Özel Oturumu’nda, halk oylamasının sonuçlarına yönelik sözlerini eleştirerek, “Sayın Kılıçdaroğlu hala kampanyadaymış gibi devam ediyor. Sanki yarın oylama var da vatandaş yarın oy kullanacakmış gibi algı operasyonuna devam ediyor.” dedi.

Bozdağ, TRT Haber’de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Adalet Bakanı Bozdağ’a, CHP’nin anayasa değişikliğine ilişkin Danıştaya yaptığı başvurunun ardından kendisinin yaptığı açıklamalarla “hakimleri baskı altına aldığı” yorumlarının yapıldığı hatırlatıldı. “Bu konuda ne düşünüyorsunuz?” sorusu üzerine Bozdağ, açıklamalarının anayasa ve yasalarda yer alan hükümleri hatırlatmaktan ibaret olduğunu söyledi.

Kamuoyunu doğru bilgilendirmenin kendisinin görevi olduğunu vurgulayan Bozdağ, gerçekleri kamuoyuyla paylaşmanın yargıyı etkilemek anlamına gelmediğini, bir suç olmadığını ve bunun kendisinin anayasal bir görevi olduğunu dile getirdi.

CHP’nin, “Anayasanın açık hükmüne rağmen hiçbir merciye başvurulamaz” kuralını çiğnediğini belirten Bozdağ, şu ifadeleri kullandı:

“(Anayasa Mahkemesine gideceğiz) diyorlar, sonra vazgeçiyorlar Danıştaya gidiyorlar. ‘AİHM’e kadar gideceğiz’ diyorlar, haksız oldukları halde toplumu aldatarak ve bilerek yalan söyleyerek bir algı operasyonu yapıyorlar. ‘Anayasa ve mahkemelerin kararları çok açık’ diye benim bunlara cevap vermem vazifemdir. Ben şu anda mahkemelere cevap vermiyorum. Ana muhalefet partisinin bu konuda konuşan sözcülerine açıklama yapan yetkililerine cevap veriyorum. Siz bu yola başvuruyorsunuz ama mahkemelerin yapacağı bir şey yok. Bunu anlamak için Adalet Bakanı ve hukukçu olmaya gerek yok.”

– “Kılıçdaroğlu kampanyadaymış gibi devam ediyor”

Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün Mecliste 23 Nisan Özel Oturumu’nda, 16 Nisan halk oylaması sonuçlarına yönelik konuşmasına ve ardından yaşanan tartışmalara da değindi. Bozdağ, “Sayın Kılıçdaroğlu seçim meydanlarında yaptığı çarpıtmanın bir devamını dün parlamentoda yaptı ve bir kısmını da yalan katarak yaptı. Seçim propagandası bitti, seçim bitti. Halk tercihini yaptı, Türkiye’nin parlamenter sistemini değiştirdi. Yerine cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini kabul etti. Sayın Kılıçdaroğlu hala kampanyadaymış gibi devam ediyor. Sanki yarın oylama var da vatandaş yarın oy kullanacakmış gibi algı operasyonuna devam ediyor.” diye konuştu.

Parlamenter sistemde cumhurbaşkanı yurt dışına gittiğinde veya cumhurbaşkanı görevini yapmadığında TBMM Başkanının kendisine vekalet ettiğini hatırlatan Bozdağ, yeni sistemde vekaleti, yürütmenin içinden birisinin yapmasının gerektiğini onun da cumhurbaşkanı yardımcısı olduğunu kaydetti.

– “Güvenoyunu bakanlar almaz hükümetler alır”

Bozdağ, eski İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un da dışarıdan bakan olarak atandıklarını, parlamentoda yemin ettikten sonra görevlerine başladıklarını hatırlattı. Kurtulmuş’un Başbakan Yardımcısı sıfatıyla, Başbakan’ın yurt dışında olduğu dönemlerde Başbakan’a vekalet ettiğini belirten Bozdağ, “Dün Sayın Kılıçdaroğlu diyor ki ‘Numan Kurtulmuş güvenoyu aldı.’ Yalan söyleme, Sayın Kılıçdaroğlu. Numan Kurtulmuş nasıl güvenoyu aldı? Güvenoyunu bakanlar almaz, hükümet alır. Bakan değişince parlamento ona güvenoyu mu veriyor?” diye konuştu.

Yürütmenin içerisinden cumhurbaşkanına vekalet edilmesinin doğal olduğunu ifade eden Bozdağ, Kılıçdaroğlu’nun “seçimi bitiremediğini” ifade etti. Bozdağ, “Artık seçim bitti, propaganda dönemi kapandı. Halkın iradesi ortaya çıktı. Türkiye sistem tercihini hür iradesi ile yaptı, parlamenter sistem yerine cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini kabul etti.” dedi.

– YSK’nın daha önce verdiği kararlar

Adalet Bakanı Bozdağ, YSK’nın halk oylaması ile ilgili itirazlara yönelik kararına benzer kararlar olup olmadığına ilişkin bir soru üzerine 2015’teki genel seçimlerde de sandık kurulu mührü bulunmayan bazı oy pusulaları bulunduğunu, bunun üzerine CHP’nin şimdikinin tam aksine mühürsüz oyların geçerli olması için müracaat ettiğine dikkati çekti.

CHP’nin itirazının kabul edilerek mühürsüz oyların geçerliliğine hükmedildiğini kaydeden Bozdağ, HDP’nin de benzer bir başvuruda bulunduğunu anlattı. Bozdağ şunları kaydetti:

“Ben soruyorum CHP’ye; 2010’dan önce kanun değişik, 2010’dan sonra kanun başka oldu. 2010’dan önce kanun değişikti ve YSK’nın 2010’dan önce verdiği kararlar doğruydu da ‘2010’dan sonra kanun değişti, YSK’nın verdiği kararlar doğru değil’ diyorsanız siz 2015 seçimlerinden sonra niye böyle bir müracaat yaptınız da mühürsüz oyların geçerli olmasını istediniz? Kanun yine aynı kanun. Hem CHP hem de HDP bunların geçerli sayılmasını istiyorlar. Kararlar veriliyor. Onların iddia ettiği oyların tamamı da geçerli sayılıyor. AK Parti ve kamuoyu bunu tartışmadı. ‘Mühürsüz oy geçerliydi de şimdi geçersiz hale getirildi’ diye bir kural yok. Eskiden de çift mühür aranıyor şimdi de çift mühür aranıyor. 2010’dan önceki kanun maddesi hükmü ile 2010’dan sonraki kanun maddesi hükmü öz itibariyle aynıdır aradaki fark mührü vuranın kim olduğunun açık yazılmasından ibarettir.”

– Kesin sonuçların açıklanması

YSK’nın kesin sonuçları ne zaman açıklayacağının sorulması üzerine Bozdağ, YSK’nın bir seçim takviminin olduğunu, itiraz ve şikayetlerle ilgili sürecin ayın 27 Nisan’da biteceğini, hiçkimse itiraz etmese bile bu sürenin sonuna kadar beklendiğini aktardı.

Bozdağ, takdirin YKS’ya ait olduğunu vurgulayarak, karara dair bir sorun olduğunu düşünmediğini söyledi.

YSK’nın kendi kararını verdiğini, yargı gibi görev yaptığını anlatan Bozdağ, “Bu kararlar aleyhine hiç bir merciye başvurulamaz. Hiçbir merciden kasıt Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesidir. Başvuramaz derken, dilekçe veremez anlamında değil. Başvurduğu zaman netice alamaz. Danıştay ve Anayasa Mahkemesinin yapacağı iş çok net. Hiçbirinin orada değerlendirme hakkı yok. Çünkü anayasa yorum ve takdire yer bırakmıyor. Bir yasak koyuyor. Bu yasağı hiçbir mahkeme kaldıramaz. Kaldırdığı zaman mahkeme kendisini tartışmaya açar. Anayasayı çok açık bir şekilde çiğnemiş olur. Bu çok net ortada.” şeklinde konuştu. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti’ye üyeliğine ilişkin “AK Parti’yi kuran, tüzüğünü, programını oluşturan, başarıdan başarıya koşturan ve bugün Türkiye’yi dünyanın en güçlü ülkelerinden biri haline getiren bu kadronun liderinin AK Parti’ye dönmesi ve AK Parti’de kaldığı yerden ‘Haydi Bismillah’ demesi ben eminim ki AK Parti’lileri çok sevindirecektir” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti’ye ne zaman üye olacağının sorulması üzerine Bozdağ, kesin sonuçlar Resmi Gazete’de yayımlandıktan sonra anayasa değişikliğinin bazı maddelerinin hemen yürürlüğe gireceğini anımsattı.

Yürürlüğe girecek maddelerden birinin de cumhurbaşkanının partili olabilmesine imkan veren düzenleme olduğunu anlatan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu’nda ‘Partisiyle ilişiği kesilir’ kuralı halen var, uyum değişikliği yapılmadı ama değişiklik yapılmamış olsa bile anayasa değişikliği çok açıkça bunu izah etmiş durumda. Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu’ndaki hüküm ölü bir kural haline geldi. Orada görünürde var ama gerçekte anlamsızlaştı. Sayın Cumhurbaşkanımız Resmi Gazete’de kesin sonuçların yayımlanmasından sonra partili olabilecektir. AK Parti’yi kuran, tüzüğünü, programını oluşturan, başarıdan başarıya koşturan ve bugün Türkiye’yi dünyanın en güçlü ülkelerinden biri haline getiren bu kadronun liderinin AK Parti’ye dönmesi ve AK Parti’de kaldığı yerden ‘Haydi Bismillah’ demesi ben eminim ki AK Parti’lileri çok sevindirecektir. Ayrıca Türkiye’nin siyasetine ve demokrasisine ayrı bir güç katacaktır diye düşünüyorum. Biz de Cumhurbaşkanımızı bekliyoruz, artık bu hasretin bitmesi lazım.”

– Fransız siyaset bilimci Defarges’ın açıklamaları

Bozdağ, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fransız siyaset bilimci Philippe Moreau Defarges’ın bir televizyon kanalında kendisiyle ilgili sarf ettiği alçakça sözlerle ilgili suç duyurusunda bulunmuş. Adalet Bakanlığı mı takip edecek bu suç duyurusunu?” sorusu üzerine, suç duyurusunun bir Fransa bir de Türkiye ayağı olduğunu dile getirdi.

Kanunların buna izin verdiğinin, savcılıkların gerekli değerlendirmeyi yapacağının altını çizen Bozdağ, açıklamaların, Türkiye dışında bazı ülkelerle siyasetçilerin, siyaset bilimcilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı kin, nefret ve düşmanlığın nasıl zirve yaptığını gösterdiğini anlattı. Bozdağ, şunları kaydetti:

“Bir ülkenin cumhurbaşkanına karşı ‘Suikast yapılmalı’ diyor alçağın biri. Bunu da televizyon veriyor, insanlar canlı yayında bunu seyrediyor, programı yapan da müdahale etmiyor. Fransa’da kimse ‘Nasıl olur da sen böyle bir şey yaparsın’ demiyor. Bu Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye için ne kadar kıymetli ve Türk milleti için ne kadar korunması gereken biri olduğunu gösteriyor. Büyük, güçlü, müreffeh Türkiye istemeyenlerin hedefinde olan kişi Sayın Cumhurbaşkanımızdır. Onun varlığını kendi ülkeleri ve hedefleri için bir tehdit olarak görüyorlar. ‘Tayyip Bey giderse eski Türkiye’ye geri dönebiliriz’ hayalleri kuruyorlar.”

Bozdağ, Hakimler Savcılar Kurulunun (HSK) ne zaman göreve başlayacağının sorulması üzerine, üyelerin 30 gün içinde belirleneceğini, HSK’nın kırkıncı günden sonra göreve başlayacağını, YSK kesin sonuçları ay sonunda açıkladığı takdirde, üye seçimlerinin mayıs ayında tamamlanacağını dile getirdi.

– Uyum yasaları

Uyum yasalarına ilişkin bir soruya karşılık Bozdağ, bu yasaların gerektirdiği konuların tamamına yakınının teknik ve emredici konular olduğunu, partilerin farklı bir tercihte bulunma şanslarının bulunmadığını söyledi.

Bu vesileyle yapılacak başka değişiklikler konusunda uzlaşmalar olabileceğine dikkati çeken Bozdağ, “Partiler, Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunlarına, uyum nedeniyle müdahale edileceğini biliyor. Bu vesileyle başka konularda değişiklik yapılabilir. Bazı konularda farklı görüşler ortaya çıkabilir. Uyum yasalarıyla ilgili taslaklarımızı hazırlamış durumdayız, bunları kamuoyu ile paylaşacağız. Partilerle, komisyon ve Genel Kurul esnasında görüşeceğiz. ‘Bizim önerdiğimiz formül en değerli formüldür’ demiyoruz. Tamamen teknik konular. Kim iyisini getirirse o iyiyi yapmaya hazırız.” ifadelerini kullandı.

– Adil Öksüz

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 15 Temmuz’daki darbe girişimine ilişkin, FETÖ’nün sözde “hava kuvvetleri imamı” firari Adil Öksüz’ün arama çalışmalarına ilişkin şunları kaydetti:

“Devletin elinden kaçanlar olabilir ama bu kaçış ilanihaye sürmez. Çekirge bir hoplar, iki hoplar sonuçta bir yerde kesinlikle yakalanır. Benim kanaatim Türkiye içinde birileri tarafından saklandığı şeklindedir. Devlet bütün birimleriyle, imkanlarıyla teyakkuza geçti, onu arıyor. Bütün bunlara rağmen Türkiye dışına çıkabilmesi kolay gözükmüyor. Ben hala birileri tarafından saklandığını düşünüyorum. Eninde sonunda bir açık verecekler ve bir yerde yakalanıp yargının önüne çıkarılacak. Bundan kaçış yok.”

KAYNAK : STAR GAZETESİ

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ