Başkan Erdoğan: Bu ülkeye ve millete karşı sorumlu olduğunu unutanların bu çatı altında yeri yoktur

Başkan Erdoğan, TBMM 27. Dönem 3. Yasama Yılı Açılış Toplantısı’nda önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Erdoğan, ‘Önce milletim demeyen hiç kimsenin bu kutlu kurumun çatısı altında yer almaya hakkı olmadığını düşünüyorum.’ dedi.

Başkan Erdoğan: Bu ülkeye ve millete karşı sorumlu olduğunu unutanların bu çatı altında yeri yoktur

Başkan Erdoğan, TBMM 27. Dönem 3. Yasama Yılı Açılış Toplantısı’nda konuştu.. Başkan Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

Bir asır önce Ankara’da ilk menziline ulaşan bu kutlu yolculuk 23 Nisan 1920’de Büyük Millet Meclisi’nin açılışıyla yeni bir safhaya evrilmiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, TBMM’nin 27’inci dönem 3’üncü yasama yılının açılışında sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle, hürmetle selamlıyorum. Büyük Millet Meclisi’nin açılışından günümüze kadar ülkemize hizmet eden tüm milletvekillerimizi saygıyla anıyorum.   “ÖNCE DEVLETİM VE MİLLETİM DEMEYEN HİÇ KİMSENİN BU KUTLU ÇATI ALTINDA OLMAYA HAKKI YOK”   15 Temmuz’da TBMM ikinci defa gazilik unvanıyla şereflenmiştir.   2 bin 200 yılı aşkın mirasa sahibiz. Dünyada böyle yaygın ve kesintisiz bir devlet tecrübesine sahip bir millet yoktur. Herkesi demokrasi zaferi olan 15 Temmuz’un anlamını korumaya davet ediyorum. TBMM’nin itibarını her şeyin üzerinde tutmamız gerekiyor. PKK’dan FETÖ’ye kadar terör örgütleri ile dize getirmeye çalıştıkları bu millet, kıyam ederek istikbal ve istiklaline olan bağlılığını göstermiştir. Her seferinde milli irade üstün gelmiş, Meclisimiz millet adına yeniden görev üstlenmiştir.    Siyaset yaparken hepimiz önce bu ülkeye ve millete karşı sorumlu olduğumuzu unutmayacağız. Önce milletim demeyen hiç kimsenin bu kutlu kurumun çatısı altında yer almaya hakkı olmadığını düşünüyorum. Terörle ve şiddetle arasına mesafe koyan tüm kesimleri, milli meselelerde aynı ortak paydada buluşmaya davet ediyoruz.   Yeter ki siyasi konulardaki rekabetimizi milletimize karşı olan sorumluluklarımızın önüne geçirmeyelim Türkiye darbeler, vesayet gibi nice sıkıntılarla da boğuşmak zorunda kalmıştır. TBMM’nin sorunları çözme iradesinin büyüklüğüne inandık. Demokrasimizin hak ve özgürlükleri tüm kesimler için genişleterek gerçek anlamda tesis edebileceğimize inandık.   Enerjide kendi su, güneş, termal ve kömür kaynaklarımızı en etkin değerlendirebileceğimize inandık. Büyümemizi ülkemizin potansiyeline uygun seviyeye yükseltebileceğimize inandık. Yeni yönetim sistemimiz artık sorunlarımızı demokrasinin imkanlarıyla çözebileceğimizin en büyük ispatıdır.    “HİÇBİR FAALİYETİMİZ İŞGAL VE İSTİSMAR AMAÇLI DEĞİLDİR”   Suriye’ye sırtımızı dönemeyeceğimiz gibi Asya coğrafyasının hiçbir köşesine bigane kalamayız. Sınırlarımız dışındaki hiçbir faaliyetmiz işgal, istismar amaçlı değildir. Akdeniz’in Ege’nin Karadeniz’in her karşısındaki gelişme bizi doğrudan ilgilendirir. Ne bedel ödersek ödeyelim insani duruşumuzdan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz.   “SURİYELİ KARDEŞLERİMİZE GÖNLÜMÜZÜN KAPISINI AÇTIK”   Suriyeli kardeşlerimiz rejimin ve terör örgütlerinin baskını altında ezildiğinde sınırlarımızın ve gönlümüzün kapısını açtık. Bize düşen sığınmacıların bir an önce kendi ülkelerinde hayatlarını sürdürebilecekleri güvenli iklimi oluşturmaktır. Geri dönen sığınmacı sayısı 360 bini buldu.    “İSTİKLALİMİZDEN VE ONURUMUZDAN ASLA ÖDÜN VERMEYİZ”   Ülkemize yönelik Suriye kaynaklı terör tehdidi artık tahammül edilemez boyutlara ulaştı. Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğünden siyasi ve idari birliğinden yanadır.  Biz asla savaştan, kan dökülmesinden yana değiliz. Hem kendimize hem de tüm Suriye halkı için güvenli gelecek istiyoruz. Türkiye, masa başında yazılan senaryoların figüranlığını yapacak kadar köksüz bir ülke midir? Millet olarak gerekirse ser veririz, ama istiklalimizden ve onurumuzdan asla ödün vermeyiz.  Türkiye’yi terör örgütünün tasfiyesi için yıllardır oyalayanların bizzat yüzlerine artık bu oyunun sonuna geldiğini söyledik.  Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatları kararlılığımızın somut birer tezahürüdür. Cumhurbaşkanı Erdoğan:   FIRAT’IN DOĞUSUNA OPERASYON MESAJI   “TÜRKİYE’NİN KAYBEDECEK BİR GÜNÜ DAHA YOKTUR”    Fırat’ın doğusunda arzu ettiğimiz neticelerin hemen hiçbirine ulaşamadık. Geldiğimiz noktada kendi yolumuza devam etmekten başka çaremiz kalmamıştır.   Türkiye’nin kaybedecek tek bir günü daha yoktur. 30 kilometre derinliğindeki güvenli bölgede 2 milyon kişiyi iskan ettirmeyi planlıyoruz. Projelerimiz hazır. Devlet başkanlarıyla BM’deki ikili görüşmelerde paylaştık.  Bölgeyi terör örgütünün işgalinden kurtardıktan sonra uluslararası alacağımız destekle bu projeyi başlatacağız.   FAİZ VE ENFLASYON   Finans sistemine saldırılar ekonominin kendi dinamikleri içinde gerçekleşen hadiseler değildi. Ağustos ayındaki sıkıntının ardından ekonomi yönetimimiz pek çok önlem aldı. Sadece bir gecede 10 milyar dolardan daha fazla ülkemizdeki cari kurun çok üzerinde döviz satın alma emirleriyle karşılaştık. Döviz kuru istikrarlı çizgiye oturtulmuştur. Faizin inmesi için adımlar atılmıştır. Faizler, bir önceki yıl sonuna göre bugün, ticari kredilerde 10 puan konut kredilerinde 15 puan gerilemiştir. Yeni verilerin açıklanmasıyla birlikte önümüzdeki günlerde enflasyonun yeniden tek haneli rakama ineceğine inanıyorum. Turizmde çok bereketli bir sezon geçiriyoruz. 50 milyon turist hedefini inşaallah yakalayacağız.     “IMF DEFTERİNİ MAYIS 2013’TE AÇILMAMAK ÜZERE KAPATTIK”   Merkez Bankamızın döviz rezervleri yeniden 100 milyar doların üzerine çıktı. Şu aralar 103 milyar dolar seviyesine ulaştı. IMF defterini tekrar açılmamak üzere Mayıs 2013’te kapattığımızın altını çizerek tekrar ifade etmek istiyorum. Dengelenme ve yeniden büyüme sürecini başarıyla sürdürüyoruz. Mali disiplinden asla taviz vermiyoruz. 11’inci kalkınma planındaki yol haritamızı takip ederek, önümüzdeki seçimsiz 4 yılı en iyi şekilde değerlendireceğiz. Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirinceye kadar gece gündüz çalışacağız.   Yargı reformu strateji belgesinin ilk paketinin hazırlıklarını tamamladık. Yargı reform paketlerinin yapıcı bir anlayışla tartışılacağını umut ediyorum. Elbette cumhurbaşkanı, milletvekillerinin yerine geçip kanun çıkarmaya, hakimlerin yerine geçip hüküm vermeye kalkacak değildir. Kuvvetler ayrılığı demek güçlerin çatışması değil makul bir denge içinde aynbı hedefler doğrultusunda faaliyetlerini yürütmeleri demektir.   İSTANBUL DEPREMİ   İstanbul’da yaşanan 5.8 büyüklüğündeki deprem bize karşı karşıya olduğumuz tehlikeyi bir kez daha hatırlatmıştır.Ülkemizin yüzde 70’i birinci derece deprem bölgesinde bulunuyor.  Nüfusumuzun ve sanayi tesislerimizin 4’te 3’ü deprem bölgelerinde yer alıyor. ‘Deprem değil bina öldürür’ gerçeği her depremde yüzümüze adeta şamar gibi inmiştir.  TOKİ vasıtasıyla 4 milyona yakın vatandaşımızın yaşadığı 850 bin konutu tamamlayıp sahiplerine teslim ettik. Önümüzdeki acil dönüşümü yapılması beklenen 1.5 milyon yapı var. Henüz istediğimiz seviyeye ulaşamadığımız bir gerçek ama bugün Türkiye 17 yıl öncesine göre afetlere daha hazırlıklıdır.    TBMM BAŞKANI ŞENTOP AÇILIŞ KONUŞMASINI YAPTI   Meclis Başkanı Mustafa Şentop, TBMM Genel Kurulu 27. Dönem 3. Yasama Yılı’nın açılışında konuştu   İşte Şentop’un konuşmasından satır başları:   Bu yasama yılı içerisinde 23 Nisan 2020’de TBMM’nin kuruluşunun 100. Yılını kutlayacağız. Elbette böylesi anlamlı bir yıldönümünde bu çatı altında olmanın ayrı bir anlamı var. Çalışma temposunun daha da artacağına, oturumun ve siyasetin daha da verimli seyredeceğine kanaatim tamdır.   Bugün milletimizin gözü buradadır. Türkiye sadece çalışkan ve asil milleti ile değil köklü demokrasisi ile de örnek bir ülkedir. Demokrasimizin değerini daha iyi kavramak zorundayız. Demokrasi dışı arayışları işaret etmeyi de elzem görüyorum. Şiddet yıkıcı düşmandır. Sırtını şiddete taşıyan her yapı milletimizin iradesi karşısında er ya da geç mağlup olacaktır. Bundan 948 yıl önce İslamj dünyasının camilerinde sultan Alparslan için dualar edildiyse bugün de Türkiye ve haklı mücadelesi çok geniş destek görmektedir.   Türkiye millet ve devletiyle dünyanın en gür sesiyle yeryüzündeki adaletsizlikleri teşhir etmektedir. Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM konuşması Türkiye’nin dünya siyaset sahnesinde nerede durduğunu açıkça ortaya koymaktadır.   Milletimiz bundan 100 yıl önce istiklali için ayağa kalktığında kendisini yalnız bırakmayan hint Müslümanlarının dostluğunu unutmamıştır. Dünyanın büyük değişimlere gebe olduğu tarihin önemli bir kavşak noktasındayız. Türkiye yeni şartların icabına uygun hareket etmek kararındadır Coğrafyaları şekillendiren milletimizin insanlığa ve dünyaya söyleyeceği söz bitmemiştir. Türkiye bugün artık sadece bir ülkenin adı değildir, kendi sınırılarını aşan bir umudun, insanlık davasının adıdır.

KAYNAK : Star.com.tr

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ