Başbakan Yardımcısı Şimşek: Türkiye’ye ilişkin algı ile gerçeklik arasında ciddi bir fark oluştu

Başbakan Yardımcısı Şimşek, ‘Türkiye’ye ilişkin algı ile gerçeklik arasında bu dönemde çok ciddi bir fark oluştu. Türkiye’nin iliklerine kadar işlemiş bir terör örgütü ile mücadele ediyorsunuz, bu dışarıda çok farklı sunulabiliyor.’ dedi.

Başbakan Yardımcısı Şimşek: Türkiye’ye ilişkin algı ile gerçeklik arasında ciddi bir fark oluştu

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Kral FM’de Gezegen Mehmet’in sunduğu programda gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.

Programa gelmeden önce türkü dinlediğine işaret eden Şimşek, Aşık Veysel’in Türkiye’nin en önemli değerlerinden bir tanesi olduğunu ve insanın gönül tellerine dokunan bir sesi olduğunu söyledi.

Şimşek, Türkiye’ye ilişkin algı ile gerçeklik arasında bu dönemde çok ciddi bir fark oluştuğunu belirterek, “Türkiye’nin algısı çok iyileşti fakat bizim arzuladığımız düzeyde değil. Türkiye’nin iliklerine kadar işlemiş bir terör örgütü ile mücadele ediyorsunuz, bu dışarıda çok farklı sunulabiliyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Dış politikada problemlerin yaşandığının sorulması üzerine Şimşek, “Yakın coğrafyamızda çok büyük bir değişim başlamıştı sonra kaosa döndü. Yakın coğrafyamızda olduğu için Türkiye bu süreçten etkilendi. Bu süreçte önemli bir aktör olarak ortaya çıktı. Türkiye bugün askeri ile terör örgütleriyle doğrudan savaşan tek ülke. Bugün birçok küresel oyuncu yeniden etnik ve mezhep fay hatlarını kullanarak aynı oyunun farklı bir sahnesini bir şekilde oynamaya çalışıyorlar. Bu gelişmelerin bir kısmı Türkiye için yaşamsal tehdide dönüşmüş durumda. Türkiye’nin bu konularda bir söz söylemesi bir anlamda kabullenilmiyor.” diye konuştu.

Şimşek, bölücü terör örgütünün Suriye’de bir yapılanma içerisinde olduğuna işaret ederek, Türkiye’nin buna sessiz kalamayacağını ama Türkiye’nin mücadelesinin farklı şekillerde sunulduğunu ifade etti.

Dış politikada kırılma noktasının sorulması üzerine Şimşek, şunları kaydetti:

“Muhtemelen Türkiye’nin ekonomik açıdan güçlenip etki alanını çok genişletme çabasıyla başlayan bir süreç olarak değerlendirilebilir. Türkiye, yakın coğrafyasında olup bitenlere ilişkin güçlü bir ses çıkarmaya başladı. Arap baharı aslında bayağı ümit veren bir hareketti. Fakat Batı’da İslami hareketler korkusu tekrar yakın coğrafyaki diktatörleri tercih etmeye yöneltti. Türkiye bu konularda ilkeli duruş sergilemeye devam etti. Bu ülkelere ilişkin politikasında vicdan ve temel ilkeleri esas aldı.”

Türkiye’nin Ortadoğu’nun birçok ülkesiyle güçlü diyalogları olduğuna işaret eden Şimşek, “Yakın coğrafyada menfaatlerimiz gereği farklı düşündüğümüz ülkeler olabilir. Bizim için iki temel tehdit var. Bir tanesi bölücü terör örgütü. Bu Türkiye için bir yaşamsal tehdittir. Türkiye bu konuda menfaatlerini korumak için mücadele etmek durumundadır. Diğeri Fettullahçı Terör Örgütü’dür. Bu örgütün lideri 3’üncü dünya ülkesinde olsa farklı olur ama bugün NATO’da müttefik olduğumuz ciddi stratejik bağlarımızın olduğu bir ülkede. Bunu tartışmayacaksak neyi tartışacağız. Türkiye terör örgütlerinin silahlandırılmasını, eğitilmesini tehdit olarak görüyor. Buna bir tepki gösteriyor. Bundan dolayı eğer Amerika ile ilişkiler bu anlamda gerilmişse Türkiye bu konuda kendi menfaatleri için haklı değil mi?” değerlendirmesinde bulundu.

Avrupa’nın İslam karşıtlığı konusunda orta çağa döndüğünü belirten Şimşek, şunları söyledi:

“Avrupa’daki bu değişimden bağımsız Türkiye Avrupa ilişkilerini değerlendirmek çok sağlıklı olmaz ama bütün bunlara rağmen amacımız bizim menfaatlerimizin gerektirdiği ilişkileri yürütmek. Bütün bunlara rağmen Avrupa Komisyonu aralıkta Türkiye ile gümrük birliğinin genişletilmesi kararını oy birliği ile verdi. Seçim malzemesi yapılıyor Türkiye. Türkiye üzerinden bir anlamda siyaset yapıyorlar, bunlar inanıyorum ki kalıcı tahribat yaratmaz. Amerika ile yeni yönetimle yakın diyaloglar içerisindeyiz. Suriye’de birtakım yeni bölünmeler yaratmak bu bölgenin hayrına değil. Suriye’nin Irak’ın toprak bütünlüğü sağlansın ve bu ülkelerde daha çok demokrasi, birbirine saygılı bütün etnik bütün mezheplerin barış içerisinde huzur içerisinde yaşadığı bir ortam oluşturalım. Bizim arzumuz bu yönde. Türkiye bu konuda yapıcı bir rol oynuyor.” 

KAYNAK : STAR GAZETESİ

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ