‘Bakanlar Kurulu’nda neler değişecek?’

Yeni Şafak yazarlarının Türkiye ve dünyadaki gündeme dair analizlerini sizler için özetledik… Mehmet Acet köşesinde Erdoğan’ın 2019 mesajlarını değerlendirdi. Kemal Öztürk, Hatice Karahan, Taha Kılınç ve Özlem Albayrak da gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

‘Bakanlar Kurulu’nda neler değişecek?’

Mehmet Acet, Kemal Öztürk, Hatice Karahan, Taha Kılınç ve Özlem Albayrak’ın yazılarının en dikkati çeken bölümleri:

‘Yenilenme biçimi’ fikir veriyor

Önce bir anekdot…16 Nisan halkoylamasına gidilen yolda Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ak Partili bir grup kadın milletvekili ile bir araya gelmişti.Uzun süren görüşme bittikten sonra herkesin kulağında Erdoğan’ın bir cümlesi çınlıyordu:“Gittiğiniz her yerde, Mısırlı Esma kızımızın ruhunun yanınızda olduğunu düşünerek hareket edin.”2013 darbesinde kalabalığın ortasında hedef gözetilerek vurulan 17 yaşındaki Esma…Erdoğan bu görüntülerden o kadar etkilenmişti ki, babasının Esma’ya yazdığı mektubun yayınlandığı Ülke tv yayınında hıçkıra hıçkıra ağlamıştı.

Mehmet Acet’in yazısının tamamını okumak için tıklayınız:

Büyük liderler 30 yılda bir çıkıyor

Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana, ülkenin kaderini radikal şekilde etkileyen dört önemli lider vardır.Bu liderlerin iktidarları döneminde ilginç bir tarih akışı vardır ayrıca. Her 30 yılda bir, devrimci karakterli bir lider gelmiş, her lider 10 ile 14 yıl arasında iktidarda kalmıştır.Büyük devrimlerin olduğu bu dönemlerin ardından da, ‘evrimci’ karaktere sahip koalisyon dönemleri olmuştur.Bu tarihi akışı değiştiren tek lider Erdoğan oldu. Dün AK Parti’ye yeniden üye olarak, tarihi değiştirme hamlelerine yenisi ekledi.Detayları anlatayım.

Kemal Öztürk’ün yazısının tamamını okumak için tıklayınız:

7 yıl sonra ilk

Bu yazıya, Yeni Delhi’deki Jamia Millia Islamia Üniversitesi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fahri doktora törenini beklerken başlıyorum. Üniversite civarında, Türk heyetini pankartlarla bekleyen halkın da katkı verdiği bir heyecan var. Hava ise, yıldırıcı bir sıcaklıkta… Yer yer yoğunlaşan kalabalık ve trafiğe, bir de susmak bilmeyen kornalar eşlik edince değmeyin keşmekeşe. Buralarda korna çalmak, adeta gaza frene basma sıklığında icra edilen bir sürücü âdeti… Bu haliyle ne amaca hizmet ettiğini anlamak ise, epey zor…Şehrin yolları boyunca, yemyeşil ağaçlar, rengârenk çiçekler ve kale misali duvarlar dikkat çekiyor. Üzerinde levha olmayan duvarların arkasındaki geniş bahçeler, nelere ve kimlere ev sahipliği yapıyor diye merak etmeden edemiyor insan. Öte yandan caddeler ve sokaklar, yoksul hayatı (kaliteden hijyene) her haliyle simgeleyen yapılar ve araçlarla dolu. Ve tabii insanlarla… Ki bu insanların kiminin o köhne evlere başını sokma şansı bile yok.

Hatice Karahan’ın yazısının tamamını okumak için tıklayınız:

İngilizce’de ‘balkanisation’ diye bir kelime var

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ