Bakan Ağbal: Milletin kutlu yürüyüşü devam edecek

Maliye Bakanı Naci Ağbal, “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, millete hizmetkar olmayı daha da güçlendirecek. Sözün tek ve son sahibi millet olacak. Siyaset ve millet güçlenecek. Milletin bu kutlu yürüyüşü çok daha ilerilere gidecek” dedi.

Bakan Ağbal: Milletin kutlu yürüyüşü devam edecek

Maliye Bakanı Ağbal, 16 Nisan’dan sonra Türk milletinin kutlu yürüyüşünün devam edeceğini söyledi.

Aydıntepe ilçesinde vatandaşlara hitap eden Ağbal, siyaset anlayışlarının merkezinde milletin birliği, beraberliği, kardeşliği ve huzuru olduğunu belirterek, “Siyaseti hiçbir zaman milleti bölmek için vesile kılmadık. Siyaseti hiçbir zaman nifak için milleti birbirine düşürmek amacıyla kullanmadık.” diye konuştu.

Hep milletin iyiliğini istediklerini ve bu doğrultuda çalıştıklarını anlatan Ağbal, 14 yıldır sürekli olarak ülkenin gelişmesi, büyümesi ve daha iyi olması için mücadele verdiklerini söyledi.

Ağbal, Türkiye’nin birçok meselesi, çözmesi gereken konusu olduğunu vurgulayarak, “14 yıl boyunca bütün meselelerin üzerine kararlı bir şekilde gittik. Bu ülkede hepimiz daha fazla demokrasi istemedik mi? Bu ülkede daha fazla demokrasi olsun, herkes bu ülkenin vatandaşı olduğu için gurur, onur duysun. Bu milletin arasına konulan duvarlar, milleti bölen anlayışlar ortadan kalksın dedik. Ülkenin huzurunu bozanlara meydan okuduk. Bu ülkenin gelişmesini istemeyen içeride ve dışarıda birçok şer örgütüne karşı da canla, başla çalıştık.” değerlendirmesinde bulundu.

Siyaset anlayışlarının merkezine insanı koyduklarını belirten Ağbal, siyaseti millete efendi olmak için değil, hizmetkar olmak için yaptıklarını dile getirdi.

Ağbal, geçmişte Türkiye’de sorun olan birçok meselenin artık konuşulmadığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İnsanlar geçmişte inançlarından dolayı sorguya tutuluyorlardı, kıyafetlerinden dolayı üniversitelere alınmıyorlardı. Devlet memuru olan kardeşim, başı örtülü olduğu zaman soruşturmaya tabi tutuluyordu. Şimdi bunları konuşmuyoruz. Ne dedik? Birlik, beraberlik içinde, ayrı gayrı olmadan ortak bir hedefte bu ülkeyi kalkındırmak için bir olacağız. Hiçbir zaman için mezhep ayrımını öne koymadık. Hangi düşünce, hangi millet olursa olsun hep beraberiz dedik ve birleştirici olduk. 14 yıl boyunca hem bu milleti birleştirdik hem de ülkeyi bir yerden aldık, bugün çok güzel yerlere getirdik. Türkiye büyüyor, kalkınıyor.”

“80 yıl boyunca yapılanlardan daha fazla işi son 14 yılda yaptık”

Türkiye’de son 14 yılda yapılanları, cumhuriyet döneminde yapılanlarla karşılaştırdıklarını aktaran Ağbal, şunları kaydetti:

“14 yılı bir tarafa koyuyoruz, 80 yılı bir tarafa koyuyoruz. 80 yıl boyunca yapılanlardan daha fazla işi son 14 yılda yaptık. Nasıl yaptık? Hep siz destek verdiniz. Bize inandınız, güvendiniz, çıktığımız yolda hiçbir zaman için bizi yalnız bırakmadınız. Ne zaman bu millet dara düştüyse ne zaman siyaset tıkandıysa ne zaman sandık sizin önünüze konulduysa her daim Recep Tayyip Erdoğan’ın peşinden koştunuz. Sayın Cumhurbaşkanımız günlerdir ülkemizi baştan başa dolaşıyor, açılışlar yapıyor, anayasa değişikliğine bu ülkenin niye ihtiyacı olduğunu her birimize anlatıyor. Sayın Başbakanımız da öyle her gün ülkemizin bir başka yerinde mitingler düzenliyor. Anayasa değişikliği, ülkeyi daha da büyütecek, bizleri birleştirecek, kenetleyecek, bizleri birbirimize daha yakın edecek. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, millete hizmetkar olmayı daha da güçlendirecek. Sözün tek ve son sahibi millet olacak. Siyaset ve millet güçlenecek. Milletin bu kutlu yürüyüşü çok daha ilerilere gidecek.”

Ağbal, herkesin kendine ait siyasi görüşü olduğunu ve buna da saygı duyduklarını ifade ederek, şöyle devam etti:

“Her daim diyoruz ki siyaseti asla birbirimizi bölmek ve parçalamak için kullanmayacağız. Düşüncelerimiz farklı olsa da hizmet yarışında birbirimizle yarış yapsak da aynı yola, aynı sonuca farklı yollarla gitsek de biz hepimiz bir ve beraberiz, kardeşiz. Birliğimizi, beraberliğimizi siyaset bölemez. 15 Temmuz gecesi hangimiz siyasi düşüncemize bakarak buraya indik? Hangimiz dedik ki ‘sen AK Partili sen MHP’lisin.’ Baktık ki memleketin istikbali ve istiklali mevzubahis, hiç sağımıza solumuza, hangi partili olduğumuza bakmadık, bu milletin mukadderatı, geleceği için 15 Temmuz’da omuz omuza verdik, güç birliği yaptık ve birliğimize beraberliğimize önem verdik. Onun için diyorum ki Aydıntepe’de inşallah 16 Nisan’da hep beraber iri olacağız, diri olacağız, siyasal partiler ayrımına hiç bakmadan doğrudan doğruya sağduyuya kulak vereceğiz ve bu anayasa değişikliğine hep beraber ‘evet’ diyeceğiz.”

Topluluk içinde zaman zaman gözlerini kaçıranlar olduğuna dikkati çeken Ağbal, “Yapmayın, etmeyin… Birbirimizden farklı düşünsek bile her şeyden önce bu milletin birliği ve beraberliği için hep beraber olacağız. Biz aynı milletin evlatlarıyız, birbirimizle oturur konuşur, dertlerimizi dertleşiriz çözeriz. Gün birbirimizle ayrışma, birbirimize darılma günü değil. Olabilir, hatamız, yanlışımız varsa kabul eder düzeltiriz ama asla ve kata birbirimize yakın durmama gibi bir lüksümüz yok. Banu gözünü aşağıya eğen kardeşime de söylüyorum, 16 Nisan hepimizin önünü açacak bir değişikliktir. Yürekten inanıyorum ki 16 Nisan bu ülkenin önünü açacak, Türkiye büyüyecek, birliği ve kardeşliği pekişecek. Bugün sorun diye gördüğünüz bütün sorunların üstesinden geleceğiz ama hiçbir şey için birbirimizden ayrı düşmeyeceğiz.” dedi.

“Ülkenin Silahlı Kuvvetleri, elinde milli silahlarla bunlarla mücadele ediliyor”

Ağbal,15 Temmuz darbe girişiminin millette çok derin bir üzüntü oluşturduğunu vurgulayarak, “Türkiye Cumhuriyeti, 15 Temmuz gecesi adeta yeniden dirildi.” ifadesini kullandı.

Türkiye’nin olağanüstü dönemden geçtiğine işaret eden Ağbal, devletin bekasını korumak için bu mücadeleyi yapmak zorunda olduğunu söyledi.

Ağbal, bu mücadele yapılırken yerine göre yanlışlıklar, eksiklikler olabileceğini dile getirerek, şu değerlendirmede bulundu:

“Bunların hepsi tamir edilir, çözülür. Birçok meselede bazı konularda ne yapılıyor? Eğer yanlışlıklar yapılmışsa düzeltiliyor, kararname ile kişiler görevden alınmış, uzaklaştırılmış, atılmış ama sonraki yapılan araştırmalarda anlaşılmış ki o kişiyle ilgili önceki tespitler yanlış, kişi görevine iade edilmiş, soruşturmalar sonlandırılmış. Görevden uzaklaştırma varsa görevine başlatılmış. Devlet, hükümet ve siyaset kurumu olarak FETÖ ile sonuna kadar mücadele edeceğiz ama bu vatanın bir evladının dahi haksız bir muameleye tabi tutulmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Darbe girişimine karşı devlet tabii ki soruşturmasını yapacak, mahkemeler kurulacak, emniyet kuvvetleri, ilgili kurumlar gerekli çalışmaları yapacak ama her zaman Sayın Cumhurbaşkanımız da Sayın Başbakanımız da hükümet olarak bizler de yapılan bütün bu çalışmalarda vatandaşlarımızın hakkının, hukukunun korunması için elimizden gelen her şeyi yapma konusunda son derece kararlıyız ama bu mücadele de sonuna kadar yapılacak. Bu milletin istikbali ve istiklali için bu devletin bekası için eğer burada birileri millete rağmen, millete karşı bu ülkede bir takım başka güçlerin peşinde koşuyorlarsa kimse kusura bakmasın, bu devlet buna müsaade etmez, buna millet de müsaade etmez.”

Terör örgütleriyle yürütülen mücadelede milletin, devletin yanında olduğunu kaydeden Ağbal, “PKK terör örgütüne karşı güvenlik güçlerimiz büyük bir mücadele yürütüyorlar. Kış olmasına rağmen birkaç aydır operasyonlar devam ediyor, inlerine kadar giriliyor. Ülkenin Silahlı Kuvvetleri, elinde milli silahlarla bunlarla mücadele ediliyor. İster içeride ister dışarıda PKK terör örgütü, bunların uzantıları nerede olursa olsun güvenlik güçlerimiz bunlarla mücadeleyi en üst düzeyde kararlı bir şekilde sürdürecek ve evelallah inşallah terörü bu ülkenin gündeminden kökünden kaldıracağız.” diye konuştu.

“Ülkemizin güvenliği her şeyin üstündedir”

Ağbal, ülkenin güvenliğinin her şeyin üstünde olduğuna dikkati çekerek, devletin Fırat Kakanı Operasyonu’nu başarıyla tamamladığını söyledi.

Bu operasyonun ülkenin sınır güvenliği için yapıldığını belirten Ağbal, “Suriye sınırının öbür tarafında oralarda yuvalanmış terör örgütlerinin ülkemizi bombalamasına, Gaziantep’imizi, Kilis’imizi bombalamasına müsaade edebilir miyiz? Bu tehdit karşısında sessiz kalabilir miyiz? Devlet olarak bütün bu tehditleri tamamıyla bertaraf edebilmek için kahraman askerimiz, kahraman ordumuz Suriye’ye girdi, bütün DEAŞ terör örgütü uzantılarını oradan temizleye temizleye El-Bab’a kadar gitti.” dedi.

Ağbal, operasyonda şehit olan askerlere Allah’tan rahmet, görev başındaki güvenlik güçlerine ise güç ve kuvvet temennisinde bulundu.

DEAŞ, PKK ve FETÖ ile mücadeleye devam edeceklerini aktaran Ağbal, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu mücadeleyi devam ettirmek zorundayız. Gizli bir takım örgütler bu ülkenin içerisinde yuvalanmış, bu millete karşı meydan okuyorlar ama bu mücadeleyi yaparken masum kardeşlerimize herhangi bir zarar gelmemesi için elimizden gelen bütün gayreti de göstereceğiz. Onun için kimse FETÖ ile yürütülen bu mücadeleyi suistimal etmeye kalkmasın, kimse bu işi siyasetin bir parçası gibi görmesin, kimse FETÖ ile yürütülen bu mücadeleden başka anlamlar çıkarmasın. Bu milletin bekası, geleceği ve her bakımdan gelişmesi için bu terör örgütüyle de sonuna kadar mücadele edeceğiz. Burada bir takım kardeşlerimizle ilgili varsa birtakım meseleler onları da çözeriz.”

Öte yandan Bakan Ağbal, bugün kentte bulunan MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta ile bir restoranda yemek yedi.

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ