Bağışıklık kazandık

Bağışıklık kazandık

Türk otomotiv sektörü, piyasalardaki dalgalanma, siyasi tansiyon, jeopolitik ve küresel gelişmelere rağmen önümüzdeki döneme ilişkin umut veren tablo çiziyor.

Türkiye’nin ihracat rekortmeni Ford Otosan’ın Genel Müdürü Haydar Yenigün, 2017’de iç pazarda katastrofik bir geri gidiş beklemediğini belirterek, “Bu yıl gibi olabilir. 2016’dan yüzde 15 daha az ya da fazla olabilir. Problem o değil. Problem sistemin düzgün olması. Eğer biz 15-20 yıl önceki gibi iç piyasaya bağlı olsaydık yüzde 15 bizi öldürürdü. Ama şimdi otomotiv pazarında yaşanan düşüş bizim gibi şirketler için çok önemli değil” diye konuştu. Yenigün, otomotivin Türk ekonomisinin en sağlam taşlarından biri olduğunu kaydetti.

Yeni pazarlar bulduk

1994’te ekonomik kriz yaşandığında Türk otomotiv sektörünün istihdamın yarısını kaybettiğini hatırlatan Haydar Yenigün, şöyle devam etti: “2001 krizinde çok etkilendik. 2008’deki krizde bu kadar etkisi görülmedi. Türk otomotiv piyasası yüzde 40-45 daraldı. Avrupa da krizden etkilendiği için düştü. Ama o zamanlar biz yeni pazarlar aradık. Kostarika, Guatemala ufak ufak pazarlar ama hepsini topladığınız zaman bir kompozisyon oluştu. Özetle Türk otomotiv sektörünün bağışıklık sistemi güçlendi.”

Kriz değil geçici bir süreç

Ekonomik yavaşlamanın ve krizin tanımını iyi yapılması gerektiğinin altını çizen Haydar Yenigün, “Bugün her şeye kriz der hale geldik. Krizin tarifini de iyi yapmak lazım. Yaşananlar sadece kriz mi, yoksa doğal sinüs eğrisinin yansımaları mı? Bence bu yaşadığımız kriz değil geçici bir süreç” diye konuştu.

Kaslarımızı geliştirelim

Haydar Yenigün, otomotiv sektörünün geldiği noktayı koruyabilmesi ve daha ileri gidebilmesi için yapılması gerekenleri şöyle anlattı:

“Tüm ihracat yapan, teknoloji üreten büyük şirketler için geçerli bir durum var. Bugüne kadar yaşananların hepsi bilinen sistemlerle geldi. Bundan sonrası tahmin edilemez. Önümüzdeki dönemde çok bilinmez var. Bizim geliştirmemiz gereken kaslarımız, bundan sonrası için bilinmeyeni veya sürpriz geleceği yönetebilme becerimizi artırmaktır. Teknoloji şirketlerinin işimizi elimizden almaya çalıştığını görüyoruz. Klasik otomobilci bakarsak, cevabı bulamayız. Bakış açısını değiştirmek lazım. Geleceği okumamız gerek. 250 bin araç ihraç ediyoruz. 350 bin adede çıkarırız. Fabrikanın yanına bir fabrika daha kurarız. Zaten kurduk, bir tane daha kurarız. Ama bundan sonra rakamların büyümesi önemli değil. Gelecek başka yönlerde gelişiyor.” 

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ