Avrupa ve ABD bizi yalnız bıraktı

Erdoğan, Fransız gazetecilerle İstanbul’da gerçekleşen görüşmede, ‘Darbe girişiminden sonra Batı, Türkiye’yi yalnız bıraktı. Batılı ülkeler, görevden alınan asker ve siviller konusunda eleştiride bulunurken, Putin bana üzüntülerini sundu’ dedi

Avrupa ve ABD bizi yalnız bıraktı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransız Le Monde gazetesine verdiği röportajda Avrupa ve ABD’nin ‘empati’ yoksunu olduğunu ve Türkiye’yi yalnız bıraktığını söyledi. Fransız gazetecilerle cumartesi sabahı İstanbul’da gerçekleşen görüşme, darbe girişiminin ardından Batılı medya kuruluşlarına verilen ilk röportaj oldu.

‘Batılı liderlerin darbecilerle aynı tarafta durduğu’ beyanının hatırlatıldığı Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok sayıda liderin kendisini telefonla arasa da, yaşanan durumun sıradan bir terör saldırısı olmadığını vurguladı. Cumhurbaşkanı, Erdoğan “Charlie Hedbo saldırısında tüm dünya ortak bir tavır aldı. Başbakanımız da (Ahmet Davutoğlu) Paris’teki yürüyüşe katıldı. Dünya liderlerinin Türkiye’deki olaylardan sonra da aynı tavrı göstermesini ve darbeyle ilgili klişe söylemlerde bulunmamalarını dilerdim. Ya da buraya gelmelerini. Batı dünyası sahip çıktığı değerler konusunda tutarlı değil.  Maalesef Batı Türkiye insanlarını yalnız bıkratı. Batı, tutuklamalardan ve görevden almalar konusunda da canlarını sıkmamalı. Devletin sivil çalışanlarını kovma ve işten çıkarma hakkı vardır ve Türkiye Batılı ortaklarına böyle bir konuda hiç karışmamıştır.”

‘Putin anladı’

Kendisini arayan liderler arasından en önemli desteklerden birini Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in sağladığını paylaşan Erdoğan, “Tüm Batılı ülkeler görevden alınan asker ve siviller konusunda eleştiride bulunurken, Putin bana üzüntülerini sundu” dedi.

Fransız gazetecilerin Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB), NATO ve ABD ile ilişkilerinin geleceğine dair sorusuna Türkiye’nin 53 yıllık AB adaylığı sürecini hatırlatarak cevap veren Erdoğan, AB’nin Türkiye ile yürüttüğü adaylık müzakerelerinin samimiyetten yoksun olduğu cevabını verdi. 

ABD ile ilişkilerin en önemli konusunun Fetullah Gülen’in geri verilmesi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı, ABD’nin iade konusunda talep ettiği belgelerin de ikiyüzlülük olduğunu belirtti. Erdoğan, Türkiye’nin ABD’den gelen taleplere aynı şekilde karşılık vermediğini de vurguladı.

ABD Dışişleri Bakanı Kerry’nin 24 Ağustos’taki Türkiye ziyaretine de değinen Cumhurbaşkanı, “(Ziyaret) çok geç kaldı, çok geç. Bu da bizi üzdü. Amerikalıların daha neye ihtiyacı var. Stratejik müteffikleri darbe ile yüzyüze kalıyor, onlar ise 45 gün sonra birini yolluyorlar” dedi.

Soruya, soruyla cevap

Fransız gazetecilerin başka bir sorusu ise Türkiye’nin yüzünü doğuya mı yoksa batıya mı döneceği konusunda oldu. Türkiye’nin çağdaş dünyanın bir parçası olduğunu, bu çağdaş dünyanın da herhangi bir sınırlayıcı tanımı olmadığını söyleyen Erdoğan, Türkiye’nin küresel radikalleşmeye karşı kurulan Medeniyetler İttifakı’nın bir parçası olduğunu hatırlattı.
Le Monde muhabirlerinin bir diğer sorusu ise Erdoğan’ın Putin’i Batılı bir lider olarak görüp görmediği yönünde oldu. “Siz Putin’i doğulu bir lider olarak görüyür musunuz” sorusu ile soruya karşılık veren Cumhurbaşkanı, Rusya’nın hem Asya hem de Avrupa ülkesi olduğunu, Türkiye’nin diğer ülkeler gibi Rusya’yı dışarıda bırakmadığını söyledi. 
Erdoğan, Rusya ziyaretinin 15 Temmuz’dan önce kararlaştırıldığını ve görüşmenin ilişkileri yeni bir seviyeye taşıyacağını belirtti.

Rusya ziyaretinin Suriye görüşlerini değiştirip değiştirmeyeceği sorusunun da yöneltildiği Erdoğan, ‘Suriye muammasını’ çözmek için Rusya, Türkiye, Suudi Arabistan, Katar ve ABD’nin en önemli oyuncular olduğunu, ancak çözümün Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad görevde olduğu sürece gerçekleşemeyeceğini açıkladı. Erdoğan, “Bu bana çok acı veriyor. Ülkeyi yönetecek başka kimse mi yok?” diye sordu.

‘Bu nasıl bir arkadaşlık’

Darbeye karışanların idam edilmesi konusunda da fikri sorulan Cumhurbaşkan, bu kararın hayatını kaybeden insanların aileleri tarafından verilmesi gerektiğini söyledi. Şehit ailelerinin affedip affetmeme hakkı olması gerektiğini vurgulayıp, gündemlerinde hâlâ idam kararının bulunduğunu paylaştı. Tutuklamaların devlet kurumlarını zayıflattığı yönündeki bir soruya ise, önceliklerinin tehdit unsurlarının kökünü kazımak olduğunu belirterek cevap veren Erdoğan, şöyle devam etti: 
“Türk güvenlik güçlerini PKK’ya karşı savaşırken, bazı kişiler adalet sistemini teröristleri desteklemek için kullanıyordu. […] Biz bu kanserli hücreleri IŞİD ve PKK’ya karşı savaşırken yok etmeye çalışıyoruz. Ama müttefiklerimiz PKK’nın devamı olan PYD’ye destek vermeye devam ediyor. Bu nasıl bir arkadaşlık? İyi ile kötü terörist arasındaki farkı anlamıyoruz. PYD, IŞİD’e karşı savaştığı için iyi, ama yine IŞİD’e karşı savaşan El-Nusra Cephesi kötü törerist. Biz tüm teröristleri kötü olarak görüp hepsine karşı savaşmamız gerektiğini savunuyoruz”

‘PKK’yı destekleyen bir partidir’

Le Monde muhabirleri Erdoğan’a “PKK ile barış görüşmelerine başlayan ilk Türk lider sizsiniz? Görüşmelerin devam etmesi mümkün mü?” sorusu da yöneltildi. PKK ile istihabarat servisinin görüştüğünü vurgulan Erdoğan, ilk hedeflerinin ülkenin doğusunda güvenliği sağlayarak yatırımların bölgeye kaymasını, refah seviyesini arttırmak olduğunu belirtti. Yenikapı’da muhalefet liderlerinin de katıldığı mitingden HDP eşbaşkanlarının dışlanmasının da konuşulduğu röportajda Erdoğan, PKK’yı destekleyen bir parti olduğunu söylediği HDP ile aynı sahneyi paylaşamayacağını, paylaşsa da halkının bunu ayıplayacağını belirtti. Erdoğan, HDP’lilerin düşüncelerini Meclis’te istedikleri zaman dile getirebileceklerini de söyledi.

 

KAYNAK : http://www.milliyet.com.tr/avrupa-ve-abd-bizi-yalniz-birakti-siyaset-2291762/

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ