“Avrupa referandum çalışmalarında taraf oldu”

Hollanda’da yaşanan eşkıyalığa tepki gösteren Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, “Çifte standartlar uygulayarak, Avrupa hükümetleri Türkiye’de devam eden referandum çalışmalarında taraf oldular” değerlendirmesinde bulundu.

“Avrupa referandum çalışmalarında taraf oldu”

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Daily Sabah gazetesi için kaleme aldığı yazısında Hollanda hükümetine ve Avrupa Birliği’ne tepki gösterdi.

Hafta sonu Rotterdam’da yaşanan olayın, bir diplomatik gerilimin ötesinde daha derin bir sorunun yansıması ve Avrupa’da İslam ve yabancı düşmanlığının kaygı verici şekilde yükseldiğinin göstergesi olduğunu belirten Kalın, yaşanan sürecin Avrupa demokrasileri için bir imtihan olduğunu ifade etti.

Geçen üç haftada yaşananların Alman yerel makamlarının 16 Nisan referandumu öncesinde Türk bakanların programlarına yasak getirme kararıyla başladığını vurgulayan Kalın, yaklaşık beş milyon Türk’ün yaşadığı Avrupa ülkelerindeki Türk vatandaşların toplumsal zenginliği yansıttığını ve bunların yarısının seçmen olarak kayıtlı bulunduğunu, dolayısıyla bakanların ve parti temsilcilerinin Türkiye’den davet edilmesinin oldukça doğal olduğunu aktardı.

Geçmişte benzer programlar yapıldığını ancak herhangi bir sorunla karşılaşılmadığını hatırlatan Kalın, bu yıl ise durumun değiştiğini belirtti.

Kalın, 10 Mart’ta Avrupa’nın sözde en hoşgörülü ve çok kültürlü ülkelerinden biri olan Hollanda’nın çok radikal ve kabul edilemez bir adım atarak Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun bulunduğu uçağın ülkeye iniş yapmasını yasakladığını, Hollanda makamlarının Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın Rotterdam Konsolosluğu’na girişini diplomatik teamül ve sözleşmelere aykırı olarak engellediğini kaydetti.

“Referandum gündemiyle Avrupa’ya gittiklerinin altını çizelim”

Bazı Avrupalı siyasetçilerin Türkiye’nin siyasi meselelerinin Avrupa’ya taşınmaması gerektiğini savunduğunu aktaran Kalın, şunları kaydetti:

“Eğer bu iddia gerçeği yansıtsaydı üzerinde konuşulabilirdi. Ancak birçok Avrupa ülkesi hükümet ve Erdoğan karşıtı grupların faaliyetlerine izin veriyor, hatta bunları açıkça destekliyor. Bu grupların miting ve toplantılar düzenleyerek Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanına saldırması serbest. Hatta PKK ve DHKP-C’li teröristlerin Avrupa başkentlerinde serbestçe dolaşması, eleman devşirmesi, haraç toplaması ve kara propaganda yapması da serbest. 16 Nisan’da ‘Hayır’ oyu verilmesi için çalışanlar da Türk bakanların ve ‘Evet’ kampanyasını destekleyen siyasetçilerin engellendiği ülkelerde etkinlikler düzenleyebiliyor. Bu tür çifte standartlar uygulayarak Avrupa hükümetleri Türkiye’de devam eden referandum çalışmalarında taraf oldular. Şimdi soruyoruz: Türkiye’nin siyasi meselelerini Avrupa’ya taşıyanlar kim? Siz misiniz, yoksa Türk bakanlar mı?”

Hollanda hükümetinin ikiyüzlü tavrının daha kötü olduğunu vurgulayan Kalın, 16 Ocak’ta Londra’daki elçilik binalarında üç Hollandalı siyasetçinin katıldığı bir seçim etkinliği düzenlediğini, bu programa yaklaşık yüz Hollanda vatandaşın katıldığını belirtti.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, şöyle devam etti:
“Birkaç haftadır yaşadıklarımız Müslümanların şeytanlaştırıldığı ve bunun siyasi bir enstrüman olarak kullanıldığı Avrupa’daki daha derin bir sorunu ortaya koyuyor. Avrupa’da kanunlara uygun şekilde yaşayan azınlıklar yaftalanıyor ve ırkçılık normalleştiriliyor. Ayrıca son dönemlerde Avrupa’da ortaya çıkan Erdoğan düşmanlığının yine Avrupa’daki bazı odaklar tarafından dikkatli şekilde üretildiğini ve sistematik biçimde servis edildiğini görüyoruz.

Avrupalı demokratların bir bakanı kendi ülkesinin konsolosluğuna sokmayan ve barışçıl göstericilere köpeklerle saldıran Hollanda hükümetini kınaması gerekirdi. Onun yerine sağır edici bir sessizlik devam ediyor. Böyle bir olay başka bir yerde olsa tüm Avrupalı siyasetçiler ve AB kurumları ortalığı ayağa kaldırır, arka arkaya açıklamalar yapar ve Hollanda hükümeti üzerinde baskı kurardı. Oysa şimdi hepsi Hollanda’nın yaptıklarını destekliyor. Burada çifte standarttan öte bir şey var. Avrupa dayanışması bu değil. Bu utanç verici hareketler sadece Müslüman düşmanı ırkçıları ve Batı’lı yabancı düşmanlarını sevindirir.”

Irkçılık vaat ediyorlar!

Avrupa’nın seçime giden üç ülkesi Hollanda, Fransa ve Almanya’da yaşanan seçim süreci tüm dünyanın dikkatini çekiyor. Adayların seçim atmosferine girmeyle birlikte yapılan açıklamaların anahtar kelimesi ‘ırkçılık’ ve ‘İslamofobi’. Ülkelerinde yaşayan Müslümanları çok sert ithamlarla hedef alan adaylar, oy kazanmak için gerilimi daha da tırmandırıyor. Hollanda, Fransa ve Almanya’da son günlerde Türkiye’yi de içine alarak sahnelenen ırkçılık yarışını derledik…

Hollanda’ya karşı atılacak ilk siyasi adımlar

Hollanda, hafta sonu uluslararası hukuku ve diplomatik gelenekleri hiçe sayıp eşkıyalığa soyundu. Önce Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun uçağının iniş iznini iptal eden faşist hükümet, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ‘nın Türkiye toprağı sayılan elçilik binasına girmesini de polis zoruyla engelledi. Bunlarla yetinmeyen ırkçılar, Türkiye Başkonsolosu’nun elçilik binasından çıkışını yasakladı. Bakanı Kaya, bölgeden polis eskortuyla ayrıldı.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Hükümet yetkililerinin büyük tepkiyle karşıladığı skandal olayın üzerinden saatler geçmesiyle Türkiye ilk resmi adımlarını atmaya başladı. İlk olarak Dışişleri Bakanlığı Hollanda Maslahatgüzârı’nı 3 kez çağırarak uyarılarda bulundu. Dışişleri’nce Hollanda’ya verilen iki nota ve ardından Bakanlar Kurulu’nca 4 maddelik siyasi yaptırım planı açıklandı.Bakanlar Kurulu’ndan 4 madde çıktıBakanlar Kurulu toplantısı sonrası açıklama yapan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Türk bakanlara engeller çıkaran Hollanda’ya yönelik atılacak adımları duyurdu. Kurtulmuş’un açıklamalarından satır başları şöyle:”Öncelikli olarak, şu anda izinli olarak yurt dışında bulunan Hollanda Büyükelçisi’nin bizim söylediğimiz hususlar yerine getirilinceye kadar Türkiye’ye dönmesinin yasaklanması, yani Türkiye’ye dönüşüne izin verilmemesi kararlaştırılmıştır.”Resmi uçuşlara izin yok”Geçen yıl, 27 Aralık 2016’da diplomatik uçuşlara toptan verilmiş olan yani Hollandalı resmi zevatı Türkiye’ye getirecek olan uçuşlara verilmiş olan izinler, bugün itibarıyla iptal edilmiştir. Bu yanlış anlaşılmasın, Hollandalı vatandaşları ilgilendiren bir husus değildir, resmi ziyaretler için Türkiye’ye gelecek ya da Türkiye hava sahasını kullanacak diplomatlarla ilgili bir kısıtlamadır. Hollanda, bu yaptıklarından vazgeçip yaptıklarını tamir edene kadar Türkiye, diplomatik uçuşlara izin vermeyecektir.”Resmi görüşmeler askıya alındı”Bundan sonraki süreçte, Hollanda bu yaptıklarını bir şekilde telafi edene kadar üst düzey ilişkilerin ve planlanmış toplantıların, bakan ve üstündeki toplantıların, üst düzey resmi görüşmelerin askıya alınması, bunların bir müddet tehir edilmesi kararlaştırılmıştır.”Dostluk Grubu’nun lağvedilmesi için Meclis’e tavsiye kararı”TBMM ile Hollanda Parlamentosu arasındaki Dostluk Grubu’nun Türkiye kısmının lağvedilmesi, iptal edilmesi konusunda TBMM’ye tavsiye edilmesi yolunda bir karar alınmıştır.”Kurtulmuş, “Bu gerilim, bu kriz, bu kaos adına ne derseniz deyin, bizim çıkardığımız bir kriz değildir, bunun sorumlusu Türkiye değildir. Türkiye, bu krizin sorumlusu olmamasına rağmen, bundan sonraki süreçte sorumlu ama kararlı bir şekilde hareket edecek ve Türkiye ile Hollanda halkının karşı karşıya kalmaması için önemli gayret sarf edecektir” ifadelerini kullandı.”Açılacak davalara gerekli destekler verilecek”Kurtulmuş sözlerine şöyle devam etti:”Bugün televizyon kanallarında da gördük, (Hollanda polisinin) maalesef üzerine saldıkları köpeklerle ayağı birkaç yerinden dişlenmiş, parçalanmış, dikiş atılmış, yüzü gözü parçalanmış insanlarımızın hakkının, hukukunun korunması da Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sorumluluklarından birisidir. Bu çerçevede açılacak olan bütün davalara da gerekli destekler verilecek, vatandaşlarımızın oradaki hakkı, hukuku korunacak ve hiçbir şekilde zarar görmemeleri için gerekli tedbirler alınacaktır.Bozdağ duyurduHollanda’da yaşanan diplomatik skandala ilişkin gelişmeleri değerlendiren Adalet Bakanı Bozdağ, “Uluslararası hukuk çerçevesinde gereken adımları atacağız. Konu inceleniyor” dedi.Türkiye bundan zarar görmez. Türkiye kendi hakkını, hukukunu, onurunu korur ama bundan en büyük zararı Hollanda başta olmak üzere Avrupa’daki birçok ülkenin göreceğini ifade etmek isterim. Çünkü ırkçılıktan, faşizmden, göçmen karşıtlığından, insanları kategorilere ayırarak ötekileştirmekten hiç kimseye fayda gelmez. Avrupa’da büyük bir yıkımın sinyalleridir bunlar.”Büyükelçinin Ankara’ya dönmemesi istendiDışişleri Bakanlığı, Hollanda ile yaşanan krizle ilgili açıklama yaptı. Hollanda Maslahatgüzârı’nın 3 defa bakanlığa çağrıldığı ve 3 defa nota verildiği belirtildi. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:”Hollanda’yla hafta sonunda yaşanan gelişmeler çerçevesinde, Hollanda’nın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Daan Feddo Huisinga, 11 Mart 2017 tarihinde saat 15:30’da Bakanlığımıza çağrılmış; Sayın Bakanımızın Hollanda’ya yapması öngörülen ziyarete ilişkin uçuş izninin iptal edilmesi; dolayısıyla Hollanda’da vatandaşlarla buluşmasının ve Başkonsoloslarımızla biraraya gelmesinin engellenmesi kınanarak, halihazırda izinde bulunan Hollanda Büyükelçisinin bir müddet Ankara’ya dönmemesi istenmişti” İki nota verildiBilahare Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Sayın Betül Sayan Kaya’nın maruz kaldığı, diplomatik teamüllere uymayan muamelenin protesto edilmesinin yanı sıra Sayın Bakan’a eşlik eden Lahey Büyükelçiliği Maslahatgüzarımızla, Deventer ve Rotterdam Başkonsoloslarımızın maruz bırakıldıkları uygulamaları kınamak amacıyla Sayın Bakanımızın talimatı üzerine Maslahatgüzar Huisinga 12 Mart sabahı saat 05.00’de Bakanlığımıza yeniden çağrılmıştı.Üçüncü kez bu sabah (13 Mart) saat 10.00’da yeniden Bakanlığımıza çağrılmış olan Maslahatgüzar Huisinga’ya Müsteşar Yardımcımız Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay tarafından iki Nota verilmiştir.İlk notada Viyana sözleşmesi hatırlatıldı”İlk Nota’da; Türk vatandaşlarıyla biraraya gelmek üzere 11 Mart 2017 tarihinde Hollanda’yı ziyaret eden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Sayın Fatma Betül Sayan Kaya ile Hollanda’daki diplomatik ve konsüler misyonlarımıza ve mensuplarına yönelik muamelenin, 1961 tarihli Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi ile 1963 tarihli Konsolosluk İlişkileri Hakkında Viyana Sözleşmesi’nin açık ihlalini teşkil ettiği vurgulanmıştır”Tarih boyunca Devlet Ricaline gösterilen diplomatik nezaket ve diplomatik/konsüler misyonlar ile mensuplarının dokunulmazlıkları, diplomasinin en temel ilkelerinden biri olagelmiştir. Başta Sayın Bakan olmak üzere sözkonusu kişilere gereken saygının gösterilmesi, şahsi özgürlük ve onurlarına yönelik herhangi bir saldırının önlenmesi, Kabul Eden Devletin yükümlülüğüdür.Bu bağlamda, diplomatik nezaket ve uluslararası teamüle uymayan sözkonusu muameleler, güçlü bir şekilde kınanmış ve bu uygulamalar konusunda Hollanda makamlarından resmi bir yazılı özür beklendiğinin altı çizilmiştir.Nota’da ayrıca, tazminat hakkı saklı tutulmak kaydıyla, sözkonusu ihlallerin araştırılması, ihlalleri gerçekleştirenler hakkında adli, idari ve cezai yaptırımlar uygulanması ve sonucundan Bakanlığımıza bilgi verilmesi talep edilmiştir.Bu hususların yanısıra, Hollanda’yı ziyaret eden tüm üst düzey zevat ve resmi görevlilerimiz ile Hollanda’da görev yapan tüm diplomatik ve konsüler misyonlarımızın, misyon çalışanlarının, tüm misyon emlakı, taşınır ve taşınmaz malları ile araçlarının, ilgili uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan hakları, dokunulmazlık, ayrıcalık ve bağışıklıklarına bundan böyle saygı gösterileceğinin yazılı olarak teyid edilmesi istenmiştir” İkinci notada Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hatırlatıldıİkinci Nota’da ise Hollanda güvenlik makamlarının geçtiğimiz haftasonu yaşanan olaylarda barışçıl toplantı hakkını kullanan kişilere orantısız müdahalede bulunduğu, insanlık dışı ve aşağılayıcı yöntemler kullanarak, Türk toplumu ile vatandaşlarımızı kötü muameleye maruz tuttuğu belirtilmiştir. Bu uygulamaların temel insan haklarının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden kaynaklanan yükümlüklerin ve ilgili sözleşmelerde tanımlanan uluslararası sorumlulukların ağır ihlalini oluşturduğu vurgulanmıştır. Sözkonusu müdahale neticesinde zarar gören vatandaşlarımızın durumu hakkında bilgi verilmesi talep edilmiştir.Diğer yandan, yaşanan olaylar sırasında vatandaşlarımızın Rotterdam Başkonsolosluğumuza erişiminin engellenmiş olmasının, ilgili uluslararası anlaşmalara ve diplomatik teamüllere aykırı olduğu vurgulanmıştır. Ayrıca, bahsekonu olayları takip etmekte olan basın mensuplarımızın haber alma ve haber yayma hürriyetlerinin yine orantısız güç kullanılarak engellendiğinin altı çizilmiştir.Nihai tahlilde, Hollanda makamlarından, vatandaşlarımıza kötü muamelede bulunan, barışçıl toplantı hakkı ile basın özgürlüğünü gözardı eden güvenlik yetkililerinin tespit edilerek, cezai yaptırımlara tabi tutulmaları konusunda gerekli hukuki önlemleri alması talep edilmiştir.”Eşkıyaya 2 nota 4 yaptırım Uluslararası hukuk ayaklar altında: Eşkıyalar Video: Kurtulmuş, Hollanda’ya yaptırımları açıkladı Galeri: Hollanda polisinden kanlı saldırı

01:08 dk 12 Mart 2017 Yeni Şafak‘Biz sizi tanıyoruz’

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun uçağının uçuş iznine izin vermeyen ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın ülkeye girişini engelleyen Hollanda, Türkiye’ye karşı anti-demokratik uygulamalara başvurdu. Sürekli demokrasiden ve ifade özgürlüğünden bahseden Hollanda’nın tarihi ise katliamlarla dolu.

Hollanda’nın köpekleri! + 14Tümünü Gör 12 Mart 2017 AA

Hollanda polisi, Türkiye’nin Rotterdam Başkonsolosluğu önünde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’ya destek vermek için toplanan Türk vatandaşlarına sert müdahalede bulundu. Vatandaşlardan bazıları polis köpeklerinin saldırısına uğrarken, arbede sırasında bazı göstericiler aldıkları darbeyle bilincini yitirerek yere düştü. Atlı polislerin katıldığı müdahelede, aralarında Türk gazetecilerin de yer aldığı basın mensupları güvenlik güçlerinin fiziksel şiddetine uğradı. Polis müdahalesinin ardından vatandaşların büyük bölümü bölgeden uzaklaşmak zorunda kaldı.

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ