Firmandex

Artan baş dönmesine dikkat!

Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Ertuğrul Uzar, baş dönmesinin sürekli artarak devam etmesinin nedeninin beyin tümörü olabileceğini söyledi. Baş dönmesinin başlıca sebeplerinin tansiyon düşüklüğü, vitamin B12 eksikliği, kansızlık, iç kulak ve kan şekerinin düşüklüğü olduğunu söyleyen Doç. Dr. Uzar, sürekli artan baş dönmelerine dikkat çekerek vatandaşları uyardı.

Artan baş dönmesine dikkat!

Baş dönmesinin genellikle denge sistemindeki bir bozulmadan ileri geldiğini belirten uzmanlar, baş dönmesi yani vertigonun bir hastalık olmadığını söyledi. Baş dönmesinin genellikle çeşitli hastalıkların bir belirtisi olduğunu ifade eden Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Ertuğrul Uzar, “Gerçek baş dönmesi kişinin kendi etrafında dönmesi veya çevrenin dönmesidir. Sıklıkla hastaların ifade ettiği kendini kötü hissetme, sersemlik hissi, dengesizlik veya bulantı hissini tıbbi olarak gerçek bir baş dönmesi değildir. Baş dönmesinin başlıca sebepleri, kan şekerinin düşmesi ve yükselmesi, vitamin B12 eksikliği, tansiyon düşüklüğü ve yüksekliği, kansızlık ve iç kulakla ilgilidir. Baş dönmesi en sık iç kulakta denge organının hastalığı sebebiyle oluşur. Bunu denge sinirinin iltihabı ve meniere hastalığı takip eder. Beyin hastalıkları arasında beyin damar hastalıkları, beyin sapındaki ve beyincikte iltihabi hastalıklar, multipl skleroz, tümörler, migren atakları ve epilepsi nöbetleri baş dönmesi yakınmasına sebep olabilir” dedi.

Ayrıntılı muayene şart!

Baş dönmesinin ayrıntılı öyküsü, baş dönmesinin süresi, eşlik eden belirtilerin tespiti, sistemik ve nörolojik ayrıntılı muayene yapılmasının gerekli olduğunu ifade eden Uzar, “Hastanın arteryel tansiyonuna mutlaka bakılmalıdır. Pozisyonel testler ve denge testleri yapılmalıdır. Pozisyonel testler yapılmazsa muayene eksik kalmış olur. İşitme yönünden hasta değerlendirilmelidir. Hastanın pozisyonel testlerde anormallik tespit edilirse baş dönmesini tedavi edici manevralar yapılmalı ve hastaya öğretilmelidir. Hastanın bulguları nörolojik bir hastalığı düşündürüyorsa beyin görüntülemesi yapılmalıdır. Gerektiğinde kan tetkikleri, nörolojik takip, kulak hastalıkları ve psikiyatrik takip önerilir” diye konuştu.

Baş dönmesi ne zaman tehlikeli?

Baş ağrısından sonra en sık görülen halk sağlığı sorunu olan baş dönmesinin toplumun yüzde 20-30’unda görüldüğünü kaydeden Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi Nöroloji Bölümü Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Karataş, çoğunlukla selim rahatsızlıkları işaret eden baş dönmelerinin bazı hallerde de ciddi hastalıkların habercisi olduğunu ifade etti.FARKLI BELİRTİLERİ VARDoç. Dr. Karataş, tıpta “uzayda yalancı hareket hissi” olarak tanımlanabilen, hastalarca “fırıl fırıl dönüyor” diye tarif edilen baş dönmesi belirtisinin; vertigo (gerçek baş dönmesi), ataksi (dengesizlik), presenkop (bayılma hissi) ve dizziness (psikojenik baş dönmesi) olarak sınıflandırıldığını söyledi.Vertigo ya da “gerçek baş dönmesini”; hastanın kendisinin ya da çevresinin “fırıl fırıl dönüyor” diye tarif ettiği durum olduğunu, beraberinde genellikle bulantı, kusma, terleme ve dengesizlik gibi yakınmaların da eşlik ettiğini kaydeden Dr. Karataş, “ Bazı hastalar hiç hareket edemezler ve gözlerini kapatıp öylece dururlar. Bu durum iç kulakta yer alan denge salyangozu ya da ilgili sinirlerden oluşan vestibüler sistem hastalığında ortaya çıkar. Bu tablo, nöroloji ve KBB uzmanlarının ilgi alanındadır” dedi.BAZILARI DENGEYİ BOZARAtaksi ya da dengesizlikte; gerçek bir dönme algısı, terleme, bulantı ve kusma olmayıp, tamamen denge bozukluğu söz konusu olduğunu, beyin, beyincik, omurilik ya da periferik sinirlerin hastalığında görülen bu durumun nöroloji uzmanlarının konusu olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Mehmet Karataş şöyle devam etti: Presenkop ya da bayılma hissi ise; dönme olmaksızın bayılacakmış gibi olma duygusudur. Beraberinde genellikle terleme, solukluk ve çarpıntı vardır. Bu da daha çok kan basıncı düşmeleri ya da yükselmesi sırasında ya da kan şekerinin düşmesi gibi durumlarda görülür. Bu durum kardiyoloji, dahiliye, endokrin gibi branşları ilgilendirir. Dizziness ya da psikojenik baş dönmesi ise daha çok iyi tanımlanamayan baş dönmesi olup, gerçek bir dönme olmaksızın dönecekmiş gibi hissetme, panik, korku ile birliktedir. Bu tablonun da psikiyatri uzmanlarınca izlenmesi gerekir.Hastaların baş dönmesi diye tanımladıkları şikayetlerin, birçok farklı hastalıktan kaynaklanabileceğini ifade eden Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi Nöroloji Bölümü Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Karataş, hastaların bu durumlarda ilk olarak nöroloji ya da KBB uzmanlarınca değerlendirilip, ilgili branşlara yönlendirilmesi gerektiğini kaydetti.EN SIK GÖRÜLENLERKarataş, sözlerini en sık görülen baş dönmesi nedenleri hakkında açıklama yaparak sürdürdü.“Pozisyonelvertigo’nun; hastaların yatakta dönerken ya da baş- boyun hareketleri sırasında kısa süreli baş dönmesinden şikayet ettikleri durum olduğunu ve kolayca yapılabilen, pozisyonel testlerle teşhis edilip, mekanik manevralarla başarıyla tedavi edildiğini belirten Doç. Dr. Karataş, “Psikojenikvertigo ise, stres hallerinde, daha çok belli yerlerde (kapalı yer, asansör, kalabalık vs) ortaya çıkar; dengesizlik ve düşecekmiş gibi olma ve tutunma ihtiyacı ile birlikte, korku, endişe, panik, çarpıntı ile beraber seyreder. Bu hastaların muayeneleri normaldir; nöroloji ve psikiyatri uzmanları tarafından tedavi edilmelidir” diye konuştu.Doç.Dr.Karataş, iç kulakta yer alan denge sinirinin iltihabı sonucu gelişen, genellikle gripalinfeksiyon sonrası şiddetli baş dönmesi, bulantı, kusma ve dengesizlikle karakterize olan vestibülernörit denilen hastalığın ise nöroloji ve KBB uzmanlarınca ilaçla tedavi edildiğini söyledi.BEYİN DAMAR HASTALIĞINA BAĞLI OLABİLİRGenellikle orta yaşta başlayan, birkaç saat süreli, baş dönmesi, çınlama ve kulakta dolgunluk atakları ile seyreden bir iç kulak hastalığı olan Meniere hastalığının KBB uzmanlarınca; migrende sık görülen baş dönmesinin ise nöroloji uzmanlarınca tedavi edildiğini kaydeden nöroloji uzmanı Doç.Dr.Mehmet Karataş, şunları söyledi:“Ayrıca beyin damar hastalıkları, orta ve ileri yaşta ortaya çıkan baş dönmelerinden sorumlu olabilir. Bu hastalarda genellikle hipertansiyon, diyabet, kolesterol yüksekliği, kalp hastalığı gibi başka damar hastalıkları ve şişmanlık gibi riskler de bulunur. Özellikle beyin damar hastalıkları (kanama, tıkanma) sonucu gelişmiş baş dönmesi en ciddi sonuçları olabilen gruptur. Bu grup hastaların nöroloji uzmanı tarafından ivedilikle değerlendirilmesi ve izlenmesi gerekir.”

Yataklara düşüren hastalık: Baş dönmesi

Nöroloji Uzmanı Dr. Öner Yalın, baş dönmelerinin toplumumuzda sık karşılaşılan bir rahatsızlık olduğunu ve halk arasında baş dönmelerinin Vertigo diye bilindiğini, aslında Vertigo’nun bir hastalık olmadığını söyledi. Vertigo’nun ya da baş dönmelerinin mevcut hastalıkların, dışa yansımasından kaynaklanan bir semptom olduğunu ve bunun bir çok sebebi olabileceğini ifade eden Dr. Yalın, şöyle konuştu:”Baş dönmesi sistemik hastalıklardan kaynaklanabileceği gibi iç kulaktan ya da beyinden de kaynaklanabilir. Anemi, kolesterol yüksekliği, tiroit fonksiyonlarındaki bozukluk, b12 vitamin eksikliği, tansiyonlardaki düşüklük ya da yükseklik vertigo ya da baş dönmesi yapabileceği gibi iç kulaktaki bazı rahatsızlıklar da beyindeki bazı rahatsızlıklar da baş dönmesi yapabilir. İç kulağın orta kulak iltihaplanması, iç kulakta vestibüler nürit dediğimiz iltihaplanma miniere hastalığı, iç kulaktaki suyun fazla olması, hidrops olması, benign pozisyonel vertigo dediğimiz rahatsızlıklar baş dönmesi yapabilir.”Baş dönmesi yaşayanlar uzmana başvursunDr. Yalın, beyinden kaynaklanan ciddi hastalıkların, beyin ya da beyincikteki tümörlerin, artrio venöz malformasyonların, migrenin baş dönmesiyle ilişkili olabileceğini ifade etti. Epileptik sara hastalarının da yine baş dönmesiyle ilişkili olabileceğini anlatan Nöroloji Uzmanı Yalın, sözlerini şöyle tamamladı: “Baş dönmesi olan hastalarımızda çok hafif semptom dışında yataktan kalkamayacak kadar çok şiddetli semptom olabilir. Baş dönmesi olan hastalarımızın mutlaka bir KBB doktoru ya da Nöroloji doktoruyla görüşmesi ve baş dönmesine neden olabilecek hastalığın teşhisinin yapılması gerekmektedir. Tedavi bu teşhisin sonucuna göre yapılacaktır. Teşhis konulmayan hastalarımız iç hastalıklarıyla fizik tedavi doktoruyla ya da psikiyatri hastalarıyla görüşülebilir.”

Sürekli veya aralıklarla yaşanabilir

Beyin damar hastalıklarına bağlı baş dönmesinde beyindeki denge merkezlerine giden damarların ya tıkandığını ya da kanadığını belirten Uzar, “Bu durumda hastada ani gelişen baş dönmesinin yanı sıra diğer nörolojik bulgularda eklenir. Bu bulgular içinde çift görme, göz hareketlerinde titreme, peltek konuşma, yürüme bozukluğu, dengesizlik, baş ağrısı, felç, vücudun bir tarafında uyuşma ve bilinç kaybı sayılabilir. Bazen ani gelişen baş dönmesi beyin kanamasının tek bulgusu olabilir. Beyin tümörlerine bağlı sürekli baş dönmesi de yaşanabilir. Ancak tümörler sıklıkla baş dönmesine diğer nörolojik belirtiler eklenir. Bu sebeple baş dönmesi sürekli artıyorsa ve başka bulgular zaman içinde baş dönmesine ekleniyorsa mutlaka ilaçlı beyin görüntülemesi şarttır” uyarısında bulundu.

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ