Antep’in yeni gözdesi: Simitbayıldı

Gaziantepli usta Hüseyin Aslansoy, simit ile imambayıldı ve alinazik yemeklerini harmanlayarak yeni bir lezzet “simit bayıldı”yı oluşturdu. Her gün 15 porsiyon sattıklarını söyleyen Aslansoy, ‘beşamel soslu simit’ de yaptıklarını ifade etti.

Antep’in yeni gözdesi: Simitbayıldı

Zengin fakir birçok kişinin severek tükettiği, özellikle çalışanlar için kahvaltıların vazgeçilmezi simit, Gaziantepli usta Hüseyin Aslansoy’un yaptığı “simit bayıldı” ile öğlen veya akşam sofralarına da taşınıyor.
UNESCO tarafından gastronomi alanında koruma altına alınan Gaziantep mutfağının ünlü lezzetlerinden “alinazik” ve “imambayıldı”nın simitle harmanlandığı “simit bayıldı”, değişik sunumu ve lezzetiyle müşterilerin ilgisini çekiyor.
Her gün 15 porsiyon satılıyor
Aslansoy, alinazik ve imambayıldıda kullanılan süzme yoğurt, sarımsak, patlıcan, kıyma veya kuşbaşı eti simitle harmanladıklarını, böylece ortaya “simit bayıldı”nın çıktığını ifade etti.
Yemeğin sosunun biraz daha değişik olduğunu belirten Aslansoy, “Kendimize özel formülü var. Simidin içine imambayıldıyı koyunca adına ‘simitbayıldı’ dedik. Bu ürünümüzü çıkaralı ve sosyal medya hesaplarımızdan duyuralı 15 gün olmasına rağmen, müşterilerin ilgisi oldukça fazla. Günde 15 porsiyona yakın satış yapıyoruz. Duyanlar gelip denemek istiyor” diye konuştu.

Yufka ve lavaş için UNESCO başvurusu

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Türkiye Milli Komisyonu Somut Olmayan Kültürel Miras Komitesi Başkan Vekili Prof. Dr. Metin Ekici, yufka ve lavaşın UNESCO kültürel miras listesine girmesi için başvuruda bulunduklarını bildirdi.Prof. Dr. Ekici, yaptığı açıklamada, Çankırı’da yoğun olarak icra edilen yaran kültürünün 2010’da Türkiye’nin somut olmayan kültürel miras unsuru olarak UNESCO temsili listesine kaydedildiğini hatırlattı.Komitenin yürüttüğü önemli başka çalışmalar da olduğunu aktaran Prof. Dr. Ekici, “Bugüne kadar aşıklık geleneği, Türk kahvesi, nevruz, mesir macunu ve benzeri gibi geleneklerden oluşan 12 unsur, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Temsili Listesi’ne kaydedildi. Bunların Türkiye adına kaydettirilmiş olması bu kültürlerin Türkiye Cumhuriyeti tarafından yaşatılıp genç kuşaklara aktarılacağı anlamına gelmektedir.” diye konuştu.İnce ekmek için başvuruda bulunulduGeçmiş yıllarda lavaşın Ermenistan tarafından sahiplenildiğini hatırlatan Prof. Dr. Ekici, şöyle konuştu:”Lavaş, Türk kültürünün çok özgün tüketim maddelerinden biri. Yani ekmek kültürü içerisinde önemli bir yere sahip. Biz, Türkiye olarak Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve sonradan bize katılan İran ile birlikte ortak ‘İnce ekmek kültürü’ adı altında bir dosya oluşturduk. Yufka, lavaş ve ince ekmeğin diğer çeşitlerini kapsayan dosya hazırlayıp UNESCO Temsili Listesine girmesi için başvuruda bulunduk. İnşallah 2016 yılının Kasım ayında yapılan görüşmelerle bu dosya da Dünya Kültürel Miras Listesi’ne yani Somut Olmayan Kültürel Miras Temsili Listesi’ne kayıt edilmiş olacak”Kuşdili UNESCO’ya aday

Beşamel soslu da yapılıyor

Simitle farklı yemekler yapmak için çalıştıklarını ifade eden Aslansoy, “beşamel soslu çıtır simit” adını verdikleri yemeğin de vatandaşların beğenisini topladığını kaydetti.

Dünyaca ünlü Gaziantep mutfağına yeni lezzetler kazandırmanın gururunu yaşadıklarını vurgulayan Aslansoy, “simitbayıldı” yemeğinin patentini almak için gerekli başvuruları yaptıklarını bildirdi.

Kuşdili UNESCO’ya aday

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile UNESCO Türkiye temsilcilerinden oluşan heyet, Giresun Valiliğinde yapılan toplantıda adaylık için dosya hazırlık çalışmalarını başlattı.Toplantıda konuşan Vali Hasan Karahan, kuşdilinin dünya kültür mirası olarak onaylanmasından büyük mutluluk duyacaklarını belirterek, “Kuşdili, bu yörede yaşayan, farklı olan bir uygulama, bir renklilik. Bunun yaşatılması hepimizin arzusu. Dolayısıyla böyle bir çalışma hepinizi memnun ediyor. İlimizin tanınması, turizmin ilimizde istihdam sağlaması, fındık dışında getiri yaratılması bizi sevindiriyor” dedi.İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili Hulusi Güleç, Kuşköy köyü halkı tarafından kuşdilinin yüzyıllardır bölgede haberleşmekte kullanıldığını söyledi.Güleç, 3 gün sürecek çalışmayla adaylık dosyasının hazırlanacağını ifade ederek, “Kuşdilini, dünya kültür mirasına katabilmek için yaklaşık 5 yıldır mücadele ediyoruz. Önemli mesafeler aldık. Yürüttüğümüz bu çalışmayla hazırlayacağımız dosya ile adaylık başvurumuzu gerçekleştireceğiz. Kuşdilini, ‘Somut Olmayan Kültürel Mirası’ olarak onaylatarak Türkiye’de bir ilki gerçekleştireceğiz” diye konuştu.

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ