Annesi ölen buzağını evine aldı

Rizeli Leyla Çelik, annesi doğum sırasında ölen ve “Kadife” adını verdiği buzağıya çocuğu gibi bakıyor. Yalnızlık ve çocuk özlemi olduğunu söyleyen Çelik, Kadife’yi çocukları gibi sevdiğini anlattı. Kadife’ye gündüzleri bez taktığını anlatan Çelik, iğnelerini yaparak buzağını tedavi ettiğini söyledi. Hayvan sever kadın Kadife’nin kendilerine alıştığını ve yemek yedikten sonra zıpladığını da kaydetti.

Annesi ölen buzağını evine aldı

Rizeli Leyla Çelik, doğum sırasında annesi ölen ve “Kadife” adını verdiği buzağıyı evinde besliyor. Babasının vefatı sonrası yaşadığı İstanbul’u terk eden Çelik, memleketi Rize’nin İyidere ilçesindeki annesinin yanına yerleşti. Burada beslediği “Hanımkız” isimli ineğinin, 15 gün önce yavrusunu dünyaya getirirken can vermesinden büyük üzüntü duyan Çelik, “Kadife” adını verdiği buzağının bakımını üstlendi.

Parfüm sıktı elbise giydirdi

“Kadife”ye bir süre ahırda bakan Çelik, soğuk nedeniyle hastalanması üzerine buzağıyı evinde beslemeye başladı. Yaklaşık 10 gündür evinde baktığı buzağıya iğne yapan ve biberonla süt veren Çelik, ördüğü elbiseyi giydirdiği “Kadife”nin altına bez bağlıyor, zaman zaman güzel kokması için parfüm sıkıyor. Evde Çelik’in peşinden ayrılmayan “Kadife” ise yatağına yatırılınca sakin şekilde uyumaya başlıyor.

Yemek yiyor ve zıplıyor

Çelik, doğumda annesinin ölmesinin ardından buzağının yetersiz beslenme ve soğuk hava nedeniyle hastalandığını belirtti. Bunun üzerine veterinerden yardım istediğini ifade eden Çelik, “Veteriner, yalnız bulunduğu ve annesinin kanadı altında olmadığı için üşüttüğünü ve tedavi olması gerektiğini söyledi. Antibiyotik ve iğne tedavisi verdi. Üşüdüğü için eve aldım, burada yatak yaptım. Düzenli olarak iğnelerini yaptım. Son iğnesini dün vurdum. Şimdi sağlığı yerinde. Yemeğini yiyor ve zıplıyor” dedi.

Evin ferdi gibi

“Kadife”ye çok alıştığını kaydeden Çelik, “Evin bir ferdi gibi oldu. Zaten bir çocuk özlemi içerisindeyiz. Evimizde bir çocuk yok ve kalabalık değiliz. Annem ile yaşıyoruz. Bir yalnızlık ve hep bir çocuk özlemi vardı. Bu sanki bize bir çocuk oldu. Evladımız, büyütüyoruz annem ile beraber.” diye konuştu.

Günde iki makine çamaşır çıkarıyor

Eve aldıkları ilk zamanlarda buzağının çok rahat olmadığını aktaran Çelik, “Eve ve bize alışınca oldukça rahatladı. Tedirgin bakışları vardı. Şimdi hep burada yaşayacak gibi rahat tavırları var. Bez aldım. Gündüzleri bez takıyorum. Gece daha çok yatacağı yeri havlu ve büyük poşetlerle muhafaza ediyorum. Bize hiçbir sıkıntı vermiyor. Günde iki makine çamaşırı var. Plaj havlularım var çok sayıda, altına seriyorum. Hiçbir sıkıntımız yok. Kendi evladımız olsa bu kadar içimize sinerdi.” ifadelerini kullandı.

Çelik, gece gündüz birlikte oldukları buzağıya çok alıştığını belirterek, “Ben bir yere gitsem annem bakıyor. Çok alıştık ona. Özellikle sobadan kollamaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ