Annelerin fendi doları yendi

Anneler krizi fırsata çevirdi. Doların yükselmesiyle iki katına çıkan bakıcı maaşlarının Türk lirası olarak ödenmesi için harekete geçtiler ve geri adım attırmayı başardılar.

Annelerin fendi doları yendi

Doların yükselmesiyle birlikte, dolarla maaş ödeyen aileler ne yapacağını bilemez durumdaydı. Bir tarafta canlarından çok sevdikleri çocukları diğer yandan neredeyse kendi maaşlarını bile geçen bakıcı ücretleri vardı. ABD’nin ülke ekonomimize yaptığı saldırıya da kayıtsız kalamayan aileler, dolar almak istemiyordu. Üstelik çalışan pek çok anne, yakın çevresi ve eşi tarafından “Kazandığın tüm maaşı bakıcıya mı vereceksin, işten ayrıl, çocuğuna bak” baskısıyla karşı karşıya kaldı. Yıllarca eğitim görmüş, iş hayatında yol almış, iyi kariyer yapmış kadınlardan tüm emeklerini bir çırpıda silmeleri isteniyordu. Yetişmiş kadın gücü, alınan maaşla karşılaştırılıp ihtiyacı gidermiyorsa yok sayılıyordu. Üstelik tam da tüm dünyaya karşı ekonomik bir savaş verirken… Hesaba katılmayan ise Türk kadının hiçbir savaştan çekilmeyeceğiydi. Anneler sosyal medyada birleştiler. Bakıcımaaşları hashtagi ile Facebook, Twitter, Instagram ve WhatsApp gruplarında harekete geçtiler. Bugüne kadar bir düzenin, belli maaş skalalarının olmadığı bakıcı sektöründe bir standart oturtturmak için mücadeleye başladılar. Çünkü 600 dolara da bin dolara da bakıcı bulmak mümkün. Saygıdeğer bakıcı şirketleri olduğu gibi merdiven altı diye tabir edilen, hiçbir garanti vermeden sadece bakıcı temin eden ajanslar da var. Ya da arkadaşınızın bakıcısı size bakıcı bulabiliyor.

VİLLADA DAHA FAZLA MAAŞ

Filipinli, Özbek, Türkmen, Moldovalı ve Rus bakıcılar dolar ile maaş alıyor. Filipinli bakıcıların maaşları bin dolardan başlıyor. Diğer ülkelerden gelen bakıcılar ise 600 ve 800 dolar arasında tecrübesine göre ücret talep ediyor. Bu ücretlere ek olarak yol masrafı da ödeniyor. Yani hafta sonu bir gün izne çıkacak olan bir bakıcıya, izin parası olarak haftalık 30-50 lira cep harçlığı veriliyor. Yani, yatılı olarak bir evde bakıcılık yapan kişinin barınma, yemek, yol gibi tüm ihtiyaçları karşılanıyor. Aldığı maaş tamamen kendisine kalıyor. Çoğu bakıcı, maaşının tamamını ülkesine gönderiyor. Çocuk bakımına ek olarak bakıcılar, yapabildikleri kadar ev işlerine de yardım ediyor. Konuştuğum aileler, 600 dolara anlaştıkları bir bakıcının bir süre sonra “Villada 750 dolara iş buldum, arkadaşım 800 dolara bebek bakıyormuş, ya zam yapın ya da gideceğim” dediğini söylüyor. Çalışan annelerin çoğu ise çaresiz kalıp zamanından önce zam yaptıklarını anlatıyor. Aileden bakacak kimsesi olmadığı için iki çocuğunu da bakıcıyla büyüten doktor bir anne: “Daha fazla para teklifi alınca bakıcılar hemen evi terk ediyordu. Kurduğumuz duygusal bağ, aile gibi olmamız onlar için bir şey ifade etmiyordu. Buna çok üzülüyordum. Ancak o kadar çok bakıcı değiştirdim ki, artık duruma duygusal değil, olağan bakmaya başladım. Artık bakıcı sarrafı oldum” diye gülerek anlatıyor. Reklam sektöründe çalışan bir anne ise “Doğum iznim bitip işe döndükten bir ay sonra, bakıcım daha fazla maaşla başka iş bulduğunu söyledi. Yıkıldım, ne yapacağımı bilemedim. Sorun onlarda değil, biz annelerde… Neden çalışan bir bakıcıya daha fazla maaş teklif edilir ki? Sonuçta ortada yüzüstü kalacak bir bebek var. Param var, daha fazla maaş veririm anlayışından, işin ederine göre maaşlar vermeliyiz. Yani ortak bir maaş skalası olmalı ve kazancımız çok olsa bile bunun dışına çıkıp haksız rekabet başlatmamalıyız” diyerek yaşadıklarını anlatıyor.

 

KAYNAK : Haber7

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ