Almanya’da Türk kadına ırkçı saldırı

Almanya’nın Mannheim kentinde başörtülü bir Türk kadını, bir Almanın fiziki ve sözlü saldırısına uğradı. Saldırgan, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.
Olay, şehrin yabancıların yoğun olarak yaşadığı Neckarstadt-West semtinde meydana geldi. Önceki akşam evlerinin yakınında bulunan okulun bahçesinde bekleyen H.D. (33), 3 yaşındaki çocuğu caddeye çıkmak istediği sırada arkasından giderken Wolfgang P. (55) adlı Almanın saldırısına maruz kaldı.

Olayı gören ve arkadaşına yardım etmek isteyen Z.B. (35) de söz konusu Almanın yumruklu saldırısına uğradı. Z.B’nin 12 yaşındaki kızı T.B. de saldırgan tarafından tartaklandı. Olay yerine gelen polis tarafından karakola götürülen Wolfgang P., ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.

Olayı İHA muhabirine anlatan H.D, aynı binadan komşuları olan ırkçı Wolfgang P.’nin son 6 aydır başörtülü bayanların ve çocukların fotoğraflarını cep telefonu ile çekerek taciz ettiğini ve yanlarından geçerken acayip sesler çıkarttığı söyledi. H.D, söz konusu şahsın başörtülü bayanların yanından geçerken sürekli yere tükürdüğünü de iddia etti. Şimdiye kadar herhangi bir saldırının gerçekleşmediğini fakat önceki akşam yine cep telefonunu kendisine tutarak taciz ettiğini söyleyen H.D, “Benim resmimi neden çekiyorsun? Sen ne yapmak istiyorsun?” diye tepki gösterdiğinde aniden yüzüne yumruk atan Almanın darbesiyle sendelediğini ve ardından da kendisine tekmeyle vurmaya devam ettiğini ifade etti.

Medya kışkırtıyor

Olay yerinden geçen ve siyah köpeği bulunan bir Almanın köpeğini ırkçı Almanın üzerine sürerek polis gelinceye kadar kaçmasını engellediğini anlatan mağdur kadınlar, “İşte bu da Alman, diğeri de Alman. Irkçı düşünceye sahip olanlar da var, olmayanlar da” diyerek toplumda medya tarafından kışkırtılan ırkçılığın son dönemde bu tip insanlara cesaret verdiğine dikkat çektiler.

Mağdur kadın ve çocuklar, “Siz daha neler göreceksiniz?” diyen ve bu sözleri kayıt altına alınan saldırganın serbest bırakılmasıyla dehşete kapıldıklarını ve sürekli korku içinde yaşadıklarını belirttiler.

KAYNAK : Yenişafak