Albayrak: HDP eş genel başkanı CHP’ye oy topluyor

Star gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak, bu hafta ‘Haber 7 Gündem Masası’nın konuğu oldu ve gündeme dair birbirinden önemli açıklamalarda bulundu.

Albayrak: HDP eş genel başkanı CHP’ye oy topluyor

Haber7.com / Gündem Masası

 

 

Star gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak, Haber7.com Gündem Masası’na konuk oldu. Haber7.com Genel Yayın Yönetmeni Osman Ateşli, Haber Şefi İbrahim Günay ve Gündem Sorumlusu Serkan Üstüner, Usta Gazeteci Albayrak ile yaklaşan yerel seçimleri, toplumu sürekli rahatsız eden kesimlerin tavrını, siyasi ittifakların ne anlama geldiğini konuştu.

“BİRİ İTTİFAK DİĞERİ OLUŞUM”

 

 

Önümüzde bir yerel seçim var. Nasıl bir tablo bekliyorsunuz?

– Süre erken gibi gözükse de süreç erken başladı. Bu tabloya baktığım zaman aklıma 7 Haziran geliyor. Özellikle Meral Akşener’in grup konuşmasında bu hava göze çarpıyordu. Baktığımız zaman karşı tarafın bu seçimi yerel seçim olmaktan çıkardığını görüyoruz. Birileri ‘Millet İttifakı’ diyor ama bunun adının milletle alakası yok. Kendileri bile seçim sonrası ittifakın bittiğini söylemişlerdi. Hatta birileri bu bize zarar verdi dediler. İkisi için de ittifak ismi kullanılıyor ama bence yanlış. Cumhur ittifakının karşısındaki oluşuma baktığımız zaman ikisi çok farklı bir şey.

BEŞ BENZEMEZ NASIL BİR ARAYA GELDİ?

– 7 Haziran’ın öncesinde ve sonrasında Bahçeli’yi çok eleştirmiş biriyim. Bazı CHP’liler hatta Bahçeli’nin AK Parti’ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a olan tavrını hatırlatıyorlar. En uç eleştirileri Bahçeli yapıyordu. 15 Temmuz’dan sonra Bahçeli’nin tavrı bir anda değişti. 15 Temmuz’da karşı karşıya kaldığımız olayı Bahçeli’nin doğru okuduğunu düşünüyorum. Bu meseleyi siyasi ikbalin ötesinde değerlendirdi. Bakın yerel seçim için bir ara ittifak yapılmayacağı açıklandığında bile ittifak ruhu devam etti. Ama ‘Millet ittifakı’nda böyle bir durum yok. Bunlar seçim için bir araya geldiler. 20 Temmuz’dan sonra bir araya gelen partilere bakın. Beş benzemez. CHP, HDP, SP, İP. Bakın Kılıçdaroğlu HDP’yi Meclis’e taşıdıkları için övündü. CHP’, oylarını HDP’ye yönlendirdi. Millet İttifakı’na bakın İYİ Parti, MHP’yi beğenmeyip yola çıkanlar HDP ile nasıl yan yana geliyor?

“HDP EŞ GENEL BAŞKANI CHP’YE OY TOPLUYOR”

– Seçim sonra bu ittifak bitti dediler. Kılıçdaroğlu’nun bir ‘Hayır’ bloku hayali var. Her seçimde bunu oluşturmak istiyor. Parti olarak girse başarı sağlayamayacak o yüzden ittifaka yöneldi. Ama bilmediği bu bir referandum değil. Bu seçimde de bu ittifakın içinde HDP olacak. Bunu sadece CHP gizliyor. Milletin tepkisini almamak için. HDP’nin eş genel başkanı örgütlerini dolaşarak güçlü oldukları yerde CHP’ye oy vermeleri için seçmenlerini ikna etmeye çalışıyor. Baktığımız zaman buna yerel seçim olarak değerlendirmek olmaz. 7 Haziran vurgusu yapmamanın nedeni bu. Bunların hiç proje bazlı konuştuğunu duydunuz mu?

ÜST AKIL TEZGAHLADI

Bu birlikteliği dayatan bir güç mü var acaba?

– Hatırlıyor musunuz? Kılıçdaroğlu şöyle bir şey söyledi “ Bana Akşener’le görüşmem istendi” Kim diye sorduklarında bu soruyu geçiştirdi. Bunu anlamak zor değil. 7 Haziran döneminde FETÖ daha aktifti. Yerel bazda biliyorum: Aileleri mikro bazda HDP’ye oy vermek için uğraştılar. Bugün Erdoğan düşmanı deyip geçiyoruz ama bütün motivasyonlarını bu şekilde sağlıyorlar. Bir şekilde hepsinin Erdoğan’la hesaplaşmaları var. FETÖ, PKK ve Kılıçdaroğlu. Kim yapar bunu? 15 Temmuz’u yaşadık. Hiçbir şekilde başaramadılar son olarak 15 Temmuz’u yaptırdılar. Üst akıl diyorlar ya o tezgahladı.

“İFTİRA KURUMSALLAŞTI”

Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan için söylediği sözler neticesinde ödeyeceği tazminatı milletvekillerinden almasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

– Bence bu iftiranın kurumsallaştırılmasıdır. Birçok davadan mahkum oldu ve ödedi. Grup başkanvekili açıkladı: “Emlaklarını sattı” sonra iftiralarına devam edeceğini söyledi ve neticesinden gelinen sonuç şu oldu: İftiranın kurumsallaştırılması. Bir de işin şu kısmı var: Bu kararın oy birliğiyle alınmış. Şunu merak ediyorum: CHP milletvekilleri bunu hangi iştiyakla yaptılar?

“ARTIK TÜRKİYE ESKİ TÜRKİYE DEĞİL”

Yakın zamanda yaşadığımız bazı olaylara baktığımız zaman Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’in sözleri, Ankara’da başörtülü bir kıza, bir kadının saldırması… Son olarak Deniz Çakır’ın yaptığı hadiseyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

– Bahsettiğiniz kişiler, Erdoğan’ın toplumu kamplaştırdığından bahsediyorlar ya, asıl kamplaştırmayı yapan bunlar. Bir fotoğraf var. Paylaşılıyor. Metin Akpınar’la Müjdat Gezen’i bir tarafa koymuşlar, bir tarafa da Cumhurbaşkanı’nın iftarına katılan sanatçıları koymuşlar. Gezen ve Akpınar’a özde sanatçı demişler. Diğerlerine sözde sanatçı. Halbuki tam tersi bir durum.

– Daha önce zaman zaman denenen ve sonuç alınan bir yöntemdi bu. Şortlu kadına tekme atan adamdan tutun da, elinde baltayla Atatürk büstüne saldıran kadına bakın. Daha önce bu tür şeylerden sonuç alınıyordu. O dönemin ruhuna uygun bir kıvılcım çakılıyordu. Onun üzerinden hemen algı yapılıyordu. Şimdi bu yaptıkları hiçbir şey tutmuyor. Toplum çok değişti. Medyada ciddi anlamda dengelenme oldu. Eski zamanlarda bu tür bir denge yoktu. Karşı taraf öyle bir gürültü koparıyordu ki, biz ne kadar bu böyle değilsek desek bile azınlık kalıyorduk. Keza 28 Şubat böyle geldi.

Ama şimdi medya ve sosyal medyada bir dengelenme olduğu için artık yaptıkları ellerinde kalıyor. Bu konuda öyle bir istek var ki, bu olayların sokağa taşmasını çok istiyorlar ama Türkiye 2013 bile değil.

“DÜNYAYI YÖNETMEK İSTERSENİZ TÜRKİYE..”

Dünyaya hakim güçler Türkiye’ye karşı rahatsız tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?

– Bu değişim ve dönüşüme zorunluyduk. Bir laf vardır: Yâri güzel olanın, gözüne uyku girmez” diye. Bizim de yârimiz çok güzel. Dünyayı kontrol etmek istiyorsanız burayı kontrol etmeniz lazım. Bu bölgede kalmaya niyetliysek güçlü olmak zorundayız. Osmanlı 600 küsur sene hüküm sürdüyse bu güçlü olduğu içindir. Yerine kurulan Türkiye Cumhuriyet’i de güçlü olmak zorundadır.

– Dünyayı yönetmek isteyenler burayı kontrol altına alınması lazımdır. Bunu sağlamaları için de güçlü bir devletin olmaması lazım. Türkiye Cumhuriyet’ini kuranlar bunu çok iyi bildiği için uçak, silah fabrikası kurmuşlar. Daha sonra ne olmuş? Birileri devreye girmiş silah fabrikasını patlatmış. Uçak fabrikasının nasıl yok edildiğini biliyoruz. Zamana göre üretim alanlarını yok etmiştir. Sonra da palazlanmaya başlayınca bu kez darbeler devreye girmiş. Gelen iktidarlar yol yapsın ama savunma sanayine yanaşmasın. Bakın 2002 Kasım’da AK Parti iktidar oluyor. Ocak ayında muhtıra veriliyor. Düşünün. Onların çıkarlarına göre bir hükümet olmanız istenmiş her şeyi denediler son olarak 15 Temmuz’u denediler. O da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde millet tarafından engellendi. 

KAYNAK : Haber7

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ