AK Parti’den Halep açıklaması

AK Parti MYK’nın ardından gündemini değerlendiren Yasin Aktay, Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Karlov’a düzenlenen suikast ve Halep’teki son durum hakkında açıklamalarda bulundu.

AK Parti’den Halep açıklaması

AK Parti MYK’nın ardından gündemini değerlendiren Yasin Aktay, Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Karlov’a düzenlenen suikast ve Halep’teki son durum hakkında açıklamalarda bulundu.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Yasin Aktay, parti genel merkezinde, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında yapılan Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı devam ederken gazetecilere açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

“BUGÜNÜN DÜNYASINDA HİÇ KİMSE GÜVENDE DEĞİL”

İstanbul’da ve Kayseri’de gerçekleştirilen menfur terör saldırılarında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa dileyen Aktay, şunları kaydetti:

“Bu iki terör saldırısı ve hemen ardından gerçekleştirilen büyükelçiye yönelik saldırı birleştirilince ülkemizin karşı karşıya olduğu terör dalgaları karşısında bizi biraz daha teyakkuz içine sokan bir durum oluşmaktadır. Terörün başka bir gündemi var. Çok büyük bir netlikle ifade edebiliriz ki terör sorunu ile Kürt sorunu asla birbiriyle irtibatlı değil. Terörün başka bir amacı ve gündem olulşturma hedefi var. Bugün gerek Beşiktaş’ta, gerek Kayseri’de gerçekleşen saldırıların amacı Türkiye’yi dünyada güvensiz bir ülke konumuna düşürmeye çalışmak. Bu çok vahim bir durum. Dünyada teröre karşı mücadelede gerçekten çok güçlü bir işbirliğine gitmemiz gerektiği konusunda bizi uyaran bir durum. Beşiktaş saldırısı ile eş zamanlı olarak Mısır ve Yemen’de gerçekleşen saldırılar var. Yine büyükelçi saldırısı ile neredeyse eş zamanlı olarak Berlin’de gerçekleşen terör saldırısı var. Uluslararası terörizm konusunda bugünün dünyasında hiç kimse güvende değil. Türkiye başka yerlere nazaran daha az güvenli ya da başka yerler Türkiye’ye nazaran daha çok güvenli falan değil. Dünya uluslararası terörizm karşısında ciddi bir tehdit altındadır. Bu tehdidi ele almak, bunun karşısında tedbirler geliştirmek ve eldeki bütün verileri paylaşarak, teröre karşı standart ayrımı gözetmeksizin samimiyetle mücadele etmek gerekiyor.”

“HEDEF SADECE RUSYA’NIN BÜYÜKELÇİSİ DEĞİL, TÜRKİYE’YDİ”

Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’un silahlı saldırı sonucu öldürülmesinin ardından da benzer bir manzarayla karşılaşıldığını belirten Aktay, şunları ifade etti:

“Hedeflenen, Türkiye ile Rusya’nın arasının belki de bozulması, Türk-Rus ilişkilerine yönelik bir saldırı düzenlemek. Hedef sadece Rusya’nın büyükelçisi değildi, aynı zamanda ve çok daha güçlü bir biçimde Türkiye’ydi, Türkiye ile Rusya ilişkileriydi. Bunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki çok şükür tam tersi bir durum söz konusu oldu. Bu saldırı dolayısıyla her iki ülke nasıl bir tehditle ve nasıl bir düşmanla iki ülkenin dostluğunu istemeyen birtakım güçlerin ne kadar sinsi biçimde hareket edebildiklerini gördükleri için birbirlerine daha büyük bir güvenle sarıldılar. Bu konuda gelişmelerin hiç de teröristlerin veya teröristleri yönlendiren mihrakların istedikleri gibi gelişmediğini, cereyan etmemiş olduğunu hep birlikte gördük. Türkiye’nin emaneti olan bir büyükelçiye yöneltilen bu saldırı dolayısıyla hem Rus halkına hem de ailesine başsağlığı diliyoruz.”

“FETÖ’NÜN EĞİTİM SÜREÇLERİNDEN GEÇTİĞİNİ GÖRMEMİZ BİZİ ŞAŞIRTMADI”

Yasin Aktay, Büyükelçi Karlov’u silahlı saldırı sonucu öldüren Mevlüt Mert Altıntaş’ın, arkasındaki ilişkilerin kısa bir süre içinde ortaya çıktığına dikkati çekerek, “Teröristin, FETÖ’nün kurumlarında, FETÖ’nün eğitim süreçlerinden geçtiğini görmemiz doğrusu bizi çok fazla şaşırtmamıştır. FETÖ’nün yıllarca, 40 yıl boyunca nasıl bir kılıktan kılığa girmiş bir bin bir surat olduğunu görünce, orada teröristin eylem yaparken ortaya koymaya çalıştığı performans çok da fazla bizi şaşırtmamıştır.” değerlendirmesinde bulundu.

“BU ACI BİR DURUM”

Dün Moskova’da ilgili ülkelerin dışişleri bakanlarının katılımıyla gerçekleştirilen Suriye konulu Türkiye-Rusya-İran toplantısını hatırlatan Aktay, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Belki bunların ertelenmesi hedefleniyordu, bekleniyordu ama ertelenmedi ve toplantı aynen bu saldırının ortaya çıkardığı atmosfer içinde gerçekleşti. Bir mutabakat oluştu, Suriye’nin geleceğinde en azından bu üç ülkenin yani bölgenin en önemli üç ülkesinin en aktif olarak, müdahil olarak ve Suriye’nin geleceğine karar veren ülkeler olarak. Aslında arzu edilen şey, elbette Suriye’nin geleceğine sadece Suriye halkının karar vermesi. Keşke Suriye’nin geleceğine ne Rusya ne İran hatta ne de Türkiye hiç müdahil olmak zorunda kalmamış olsaydı. Gönül arzu ederdi ki böyle bir müdahale söz konusu olmasaydı. Ne yazık ki şu anda Suriye’de, Suriye’nin geleceğine Suriye halkının karar vermemesi için bütün dünya güçleri adeta ittifak etmiş durumda. Bu acı bir durum.”

“HALEP’TEN 38 BİNE YAKIN İNSAN TAHLİYE EDİLDİ”

Halep’te insani bir trajedi yaşandığını, hiç kimsenin oradaki insani durumla ilgili en ufak bir dert taşımadığını vurgulayan Aktay, “Söyledikleri şeyler sadece lafta kalıyor ama Türkiye sadece oradaki insani duruma odaklanarak katliama maruz kalan çoluk çocuğun, sivillerin tahliye edilmesi konusunda çok yoğun çaba sarf etti. Bu yoğun çabaların önemli bir kısmı Rusya ile olan ilişkilere dayandı. Çok şükür bugün geldiğimiz noktada 38 bine yakın insan kısa bir süre içinde Halep’ten tahliye edilmiş durumda.” diye konuştu.

Suriye’de yaşanan insani duruma eğilen ve bu duruma müdahil olan tek ülke olan Türkiye’nin, bu durumdan asla şikayetçi olmadığını dile getiren Aktay, Türkiye’nin, insanlığın üzerindeki yükü kaldıran bir ülke konumunda bulunduğunu ifade etti.

KAYNAK : turkiyegazetesi.com.tr

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ