Açık Hava Sineması Festivali Kırıkkale’de

Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Sinemasal Kültür Sanat Derneği iş birliğiyle 6 ilde düzenlenecek festivalde, binlerce çocuğun sinemayla buluşturulması hedefleniyor.

Kırsalda yaşayan çocukları sinema başta olmak üzere sanatın tüm renkleriyle buluşturan Sinemasal, beşinci yılında “#aşk” temasıyla İç Anadolu’nun çocukları için yola çıkıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü ve Sinemasal Kültür Sanat Derneği iş birliğiyle düzenlenen ve 4 Mayıs Perşembe akşamı saat 20.00’de Kırıkkale Cumhuriyet Meydanı’nda “Süper Yetenek” filminin açık hava gösterimiyle başlayacak olan festival Yozgat, Kırşehir, Aksaray ve Niğde’nin ardından Nevşehir’de tamamlanacak.

Hareket 5 Mayıs Cuma

İç Anadolu’nun çocuklarına masallara dayalı bir festival konsepti hazırlayan Sinemasal ekibi, 5 Mayıs Cuma sabahı erken saatlerde Balışeyh İlçe Meydanı’na doğru yola çıkacak. Çocuklar, kendileri için düzenlenecek olan festivalde, coşku ve sevinç dolu anlar yaşayacak.

“Sinemasal İç Anadolu” etabında konserden sinemaya, eğitici atölyelerden sanatsal gösterilere kadar birçok etkinlik çocukların hayatına renk katacak. Sinemasal Kırıkkale etabı saat 19.00’da “Neşeli Dalgalar’’ film gösterimiyle tamamlanacak. Festivalin Kırıkkale’deki ev sahipliğini Balışeyh Kaymakamlığı yapıyor.

“En Geniş Kapsamlı Gençlik Projesi”

Sinemasal, dezavantajlı bölgelerde yaşayan çocukları, sinema başta olmak üzere sanatın tüm renkleriyle tanıştıran sosyal bir girişim. 2013 yılında kuruldu ve bugüne kadar Türkiye’nin 27 farklı ilinde 32 bin çocuk ve ailesinin, hayatlarında ilk kez kültür sanat deneyimi yaşamalarına vesile oldu. 2013’ten bu yana 29 farklı ülkeden gençlerin katılımıyla organize edilen Açık Hava Sinema Festivali konsepti AB tarafından En Geniş Kapsamlı Gençlik Projesi olarak seçildi. Kültür ve Turizm Bakanlığından, En Yeni ve Başarılı Festival Konsepti unvanını aldı. Harvard Üniversitesi ve MIT Media Lab tarafından Ortadoğu’nun ilham veren sosyal girişimlerinden biri olarak seçildi ve Boston’da Generational Ambassador ilan edildi.

“İstanbulensis Şiir Festivali” başlıyor

Sultanbeyli Belediyesince bu yıl beşincisi düzenlenen “İstanbulensis Şiir Festivali” bugün başlıyor. “Direniş ve Diriliş” temalı etkinliğin açılışı, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Festivalin basın toplantısında konuşan İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, şiirin; dünya için hava, su, yemek gibi bir ihtiyaca dönüştüğünü anlattı.Şairlerin, zamanı ve mekanı anlamlı kıldığının altını çizen Yılmaz, şunları aktardı:”İnsan insanlığını ancak duygusuyla, hissiyle, benliğiyle, ruhuyla, kimliğiyle hissedebilir, yaşayabilir ve yaşatabilir. İşte şiir bize her türlü olay, tavır, zulüm ve baskı karşısında duygumuzu, gönlümüzü, fikrimizi, kimliğimizi, insanlığımızı, var olmamızın anlamını hissettiren bir değerdir. Her açıdan son derece önemli ve anlamlı. Şairsiz bir dünya öyle inanıyorum ki harabeler yığınına dönmüş, kıyamet sahnesini yaşamış bir dünya gibi olur.”Yılmaz, festivalin İstanbul’a kimlik kazandırdığı değerlendirmesinde bulunarak, “Kültür sanat faaliyetleri, aslında zamanımızın yöneticilerine, ‘Bir şehrin kimliğini inşa etmek mi istiyorsunuz, bir şehrin algısını geliştirmek, güzelleştirmek, etkili kılmak mı istiyorsunuz, bir şehri, gerçekten bir şehir kılmak mı istiyorsunuz? İşte bunun en önemli unsuru kültür-sanat, edebiyat etkinlikleri ve faaliyetleridir’ diyor. Yollar, köprüler yıkılır, binalar göçer ama ruh, kimlik ve tarihe düştüğünüz değerlerle ayakta kalırsınız. Bizim dünyada bütün hatırladığımız şehirler, ağırlıklı olarak tarihiyle, kültürüyle, sanatıyla şiiriyle, şarkısıyla, mısrasıyla, destanıyla hatırladığımız şehirlerdir” ifadelerini kullandı.”Festival zengin bir içeriğe sahip”İstanbulensis Şiir Festivali Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. İskender Pala da dünyanın sancılı bir dönemden geçtiğini kaydetti.Pala, şairler olmasa güzelliklerin unutulacağını belirterek, “Şiirin konuşulması, dünyada bu kadar acının, ızdırabın, kederin olduğu bir zamanda belki ruhlarımıza yeni bir pencere açıp, bizi aslımıza döndürecek, asıl yaratılışımızın güzellik, doğruluk ve iyilik üzerine olduğunu bize hatırlatacak bir penceredir. Böyle bir materyalizmin ve maddi duyguların hüküm sürdüğü zamanda şiirin gönül dünyasına hitap eden atmosferini teneffüs etmek, gerçekten bahtiyarlıktır. Şairler olmasaydı yeryüzünde yaşamış büyük insanların, hükümdarların isimlerini kim bilebilir, kim daha sonra hatırlayabilirdi ki?” diye konuştu.Festivalin dolu bir içeriğe sahip olduğuna işaret eden Pala, şöyle konuştu:”Kanuni Sultan Süleyman gibi bir hükümdarın adını ancak Baki gibi bir şair yaşatabilir. Baki ki onun için yazdığı bir kasidesi Süleymaniye Külliyesi kadar ihtişamlı, onun kadar güzeldir. Lakin biz Süleymaniye Külliyesi’ni her zaman görürüz ama Baki’nin o şiirini maalesef zihinlerimizde yitirdik. Dünya o hale geldi ki insanların gönüllerinden çıkanlar zihinlerinden çıkanlarla örtüşmez hale geldi. Böyle olunca biz gülümsemelerimizi, güzellikleri unuttuk. Lügatlarımızdan güzel kelimeleri çıkardık. Şairler gerçekten bir ülkede dünyanın en güzel sözlerini söylemeye başlarlarsa, zannederim bütün bu güzel kelimeler sözlüklerimize ve bizim dünyamıza yeniden gelecektir.””Şiir, hava, su, yemek gibi”Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin ise ilçenin İstanbul’un giriş kapısı olduğunu söyledi.Keskin, Sultanbeyli’nin genç ama kökleri Anadolu tarihine uzanan bir ilçe olduğuna işaret ederek, “Aydos Kalesi geçmişin bir mirasıdır ve bizler İstanbulensis çiçeğimizle Aydos Kalemizi geleceğe taşımaya gayret gösteriyoruz. Bu bakış açısıyla kalemizde 2010 yılında restore çalışmalarına başladık ve kısa zaman içinde İstanbul kültür mirasına kazandırarak tarihe karşı olan bu büyük sorumluluğumuzu yerine getirmek istiyoruz” dedi.Sultanbeyli’ye ait simgelere marka değeri kazandırmak istediklerini kaydeden Keskin, İstanbulensis Şiir Festivali’nin bu anlamda Sultanbeyli’yi ve Türkiye’yi temsil eden değerli bir markaya dönüştüğünü dile getirdi. Direnişten dirilişeKeskin, festivalin geçen yılki temasının Filistinli şair Fatva Tukan’ın “Yurdumda ölmek bana yeter” dizesinden esinlenilip belirlendiğini belirterek, şöyle devam etti:”Bu sene de 15 Temmuz işgal girişimine karşı koyarak, cennet vatanımızı hainlere teslim etmeyen aziz milletimiz bizlere ilham oldu. Bu seneki konseptimizi de ‘Direniş ve Diriliş’ üzerine kurguladık. Aziz milletimizin 15 Temmuz’da gösterdiği destansı direnişi, bizler de şiir festivalimize taşıdık. Dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş bir kahramanlık örneği sergileyerek, 7’den 70’e, Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla sokaklara çıktık. Küresel güçlerin taşeronu haline gelen FETÖ’ye karşı ortaya konulan bu destan, bize göre en güzel şiirle anlatılabilirdi.”Şairlerin festival kapsamında okullarda şiir okuyacaklarını aktaran Keskin, “Öğrencilerimizle şairlerimizi buluşturacak ve öğrencilerimizin arasından yeni şairler çıkması için çaba harcayacağız. Milletimizin ortaya koyduğu direnişi, yeni kuşaklara aktarmalı ve onların da milli ve manevi duygularla yetişmesi için çaba göstermeliyiz diye düşünüyoruz.” diye konuştu.Açılışta “Le Trio Joubran”, kapanışta Esat Kabaklı konseriAdını ilçede yetişen endemik bitkiden alan festivalin açılışında, Bosna Hersek’ten Cemalettin Latiç, Lübnan’dan Refet Muhammed Reşid El-Mikati, Rusya’dan Meşbaşe İshak, Filistin’ten İbrahim Nasrallah, Meksika’dan Dolores Dorantes, Portekiz’den Rui Colas, Şili’den Monica Canulaef ile Türkiye’den Cahit Koytak, Hüsrev Hatemi, Nurullah Genç, Cevdet Karal, İnci Okumuş, Mürsel Sönmez, İsmail Kılıçarslan ve Ali Ural şiir okuyacak.Türkiye dahil 20 ülkeden 50 şairin katılımıyla gerçekleşecek festivalin bugünkü açılışında Filistinli grup “Le Trio Joubran” sahne alacak.Sultanbeyli Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi’nde 6 Mayıs’ta düzenlenecek kapanış etkinliğinde ise Esat Kabaklı konseri gerçekleştirilecek.

KAYNAK : Yenişafak