Açık dondurma mikrop yuvası olabilir

YTÜ Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Sağdıç, açıkta satılan dondurmalara mikrop bulaşma olasılığının yüksek olduğunu, bağışık sistemi zayıf kişilerde büyük hasarlara yol açtığını söyledi. Prof. Dr. Sağdıç, yaptığı açıklamada, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından artık ciddi denetimler yapıldığını ifade etti.

Açık dondurma mikrop yuvası olabilir

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Sağdıç, yol ve cadde kenarlarında, araç ve yaya geçişinin olduğu yerlerde açıkta satılan dondurmaya mikrop bulaşma olasılığının yüksek olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Sağdıç, yaptığı açıklamada, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından artık ciddi denetimler yapıldığını, kimsenin eskisi gibi rahat bir şekilde, kafasına göre dondurma üretemediğini ifade ederek, hijyen ve endüstriyel koşullar açısından bakanlığın denetimlerini sıklaştırdığını söyledi.
Kapalı dondurmaların daha az tehlike arz ettiğini belirten Prof. Dr. Sağdıç, “Artık açık dondurmalar da sanayi ortamında hijyenik kurallara uygun olarak üretiliyor ve son satıcıya gelene kadar kapalı ortamda tutuluyor. Ancak açık dondurmaların sunumunda, müşteriye satışı sırasında birtakım hijyen kurallarına uyulmayabiliyor. Güvenilir ve hassas yerleri tespit edip oralardan dondurmaları tüketmeliyiz.” şeklinde konuştu.

Yol kenarında satılan dondurmalar mikroplu

Hijyen dersleri verirken kontaminasyonun, yani mikrop bulaşmasının kaynakları için farklı noktaları gösterdiklerini kaydeden Sağdıç, şu uyarılarda bulundu:

“Yani mikrop bulaşması, üretimden gelen bir hatadan olmayabilir, sunum sırasında hijyene dikkat edilmemesiyle ortaya çıkabilir. Son aşamada elini yıkamayan, eline eldiven, başına bone takmayan kişilerin külaha dondurma doldurması gibi durumlar sıkıntı oluşturur. Yol ve cadde kenarlarında, araç ve yaya geçişinin olduğu yerlerde kontaminasyon yüzde 100. Yani bu bölgelerde açıkta satılan dondurmaya mikrop bulaşma olasılığı yüksek.”


Sağdıç, kapalı dondurmalar veya hijyene dikkat edilen, güzel muhafaza edilen ortamlarda satılan ürünlerin tercih edilmesi gerektiğini vurguladı.

Karpuz ve dondurma tüketimine dikkat

Diyetisyen Işın Sayın, karpuz ve dondurmanın tüketimi konusunda yaptığı açıklamada “Haftada 2 defadan daha sık dondurma yiyorsanız bağımlılığa gidiyor olabilirsiniz. Tek oturuşta orta boy karpuzun sekizde birini yeyip durabilmek, mümkün olduğunca seyrek tüketmek önemlidir” dedi.Yaz aylarının vazgeçilmezi dondurma ve karpuzu ne ne kadar sıklıkla tüketmek gerektiğini anlatan Uzman Diyetisyen Işın Sayın, “Karpuz mu, dondurma mı?” sorusunu ise şöyle cevapladı:”Her şekilde dondurma da karpuz da dildeki tat tomurcuklarının tatlı tada duyarlılığını artırır. Bu esnada şeker eşiği denilen bağımlılık seviyesi yükselir. Sık sık şeker tüketimi ise pankreasta uzun vadede hasarlara yol açar. Her ikisini de ne sıklıkla yediğiniz, hangi miktarlarda yediğiniz önemlidir.”İçinizi serinletecek ev yapımı dondurma tarifleri Tek seferde 2 top dondurma yiyinYazın en çok sevilen tatlısının dondurma olduğunu belirten Sayın, “Süt tozu ve katkı maddelerini yoğun içerenler, en çok satanlar arasında olsa da, en sağlıklısı; ‘günlük üretim’ yapan ve süt kullanan güvenilir pastanelerin dondurmalarıdır. Pastanelerde üretilen gerçek meyveli buzlu dondurmalar da makul seçenekler arasındadır. Yazın kimse kilo almak istemez. Herkes özellikle çikolatalı dondurmanın kilo aldırdığını zanneder. Oysa kilo almamak için esas önemli olan; tek seferde 2 top dondurma yemek ve bunu her gün yapmamaktır. Haftada 2 kez 2 iri top dondurma yemekteyken kilo verebilirsiniz. Haftanın her günü 3 top dondurma yiyorsanız da artık kilo alma riski göze alınmış demektir” şeklinde konuştu.Dondurma keyfi kabusa dönüşmesin Karpuzu eve almayınIşın Sayın, yaz aylarında sık tüketilen karpuz konusunda da bilgiler vererek, “Karpuzu eve almayın diyorum. En azından dondurmayı 2 top yiyorsunuz bitiyor. Karpuz evde günlerce öğünlerce sizi görsel olarak taciz ediyor. Gerçek sütten yapılan dondurmada sütten gelen yağ ve proteinin sindirimi uzun sürer böylece şekerin kana karışmasını yavaşlar. Hamurlu bir tatlı kaçamağına göre daha sağlıklıdır. Fakat karpuz yüksek oranda lif içermesine rağmen, glisemik indeks değeri yüksektir. Yani şekeri kana hızla karışır. Çünkü aynı zamanda sıvı oranı yüksektir ve mideyi çabuk terk eder” diye konuştu. Karpuzun da dondurmanın da dikkatli tüketilmesi gerektiğini savunan Sayın, şu ifadeleri kaydetti:”Burada önemli olan dondurmada 2 topu, karpuzda da ince bir dilimi geçmemenizdir. Haftada 2 defadan daha sık dondurma yiyorsanız bağımlılığa gidiyor olabilirsiniz. Ayrıca gerçek sütten dondurmaları tercih etmeniz önemlidir. Tek oturuşta orta boy karpuzun sekizde birini yeyip durabilmek, sık sık ve karpuz bitene kadar gün boyu, günlerce yememek, mümkün olduğunca seyrek tüketmek önemlidir”Karpuz sevenler dikkat


Bağışıklık sistemi zayıfsa dikkat!

Prof. Dr. Osman Sağdıç, mikrop bulaşması sonucu her türlü hastalığın geçebileceğine dikkati çekerek, “Dondurmayı külaha koyan kişinin hasta olmasıyla tehlikeli mikroplar da dondurmada bulunabilir ya da yol kenarından geçenlerin hapşırması sonucu tehlikeli mikroplar bulaşabilir. Bu durum hasta, çocuk, yaşlı, hamile ve bağışık sistemi zayıf kişilerde büyük hasarlara yol açabilir.” diye konuştu.

Aşırı tüketilmezse faydalı

Diyetisyen Sanem Avcı da ana maddesi süt olan dondurmanın içinde, çeşidine göre çikolata, kakao, meyve, fındık, fıstık ve karamel gibi besinler ile sahlep, kıvam verici, doğal ve doğala özdeş aromalar bulunabildiğini ifade etti. Dondurmanın protein, karbonhidrat, yağ, A, B, C, D ve E grubu vitaminlerle birlikte kalsiyum, fosfor, magnezyum, sodyum, potasyum, demir ve çinko gibi mineralleri barındıran sağlıklı ve besleyici bir besin türü olduğuna işaret eden Avcı, vücut için önemli vitamin ve mineralleri içeren dondurmanın aşırıya kaçmamak kaydıyla tüketilmesinin faydalı olduğunu vurguladı.

Dondurma keyfi kabusa dönüşmesin

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları, Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Cem Erdurak’la çocuklarda özellikle yaz aylarında görülen boğaz ağrısı ve bademcik enfeksiyonlarını anlattı.Tüm boğaz ağrıları enfeksiyondan kaynaklanmaz Çocuklarda ilk 3 yaşa kadar kadar olan bademcik enfeksiyonlarının büyük çoğunluğu virüslere bağlı olarak gelişir. Bakterilerle enfeksiyon daha az olmakla birlikle belirtileri birbirinden farklıdır. Virüslerle olan enfeksiyonlarda belirtiler bademcikler üzerinde kızarıklık, hafif ateş, boğaz ağrısı, yutma zorluğu, burun akıntısı, öksürük, geniz akıntısıdır. Bakterilerle olan enfeksiyonlarda ise 38-39 °C’nin üzerinde ateş, boğaz ağrısı, yutma zorluğu, bulantı, kusma, bazen karın ağrısı, kulağa vuran ağrı, eklem ağrıları, boyunda ağrılı beze (lenfadenopati) görülür. Boğaz ağrısı her iki tip enfeksiyonda da ortak şikayettir. Ancak tüm boğaz ağrılarının nedeni viral veya bakteriyel bademcik iltihabı olduğu anlamına gelmez. Özellikle yaz aylarında dondurma başta olmak üzere, soğuk yiyecek ve içeceklerin tüketilmesi boğaz arka duvarında ve bademciklerde hassasiyete bağlı ağrıya neden olabilir, fakat bu tip boğaz ağrıları geçicidir. Çocuklarda özellikle yaz aylarında dondurma tüketilmesi sakıncalı değildir; sadece hijyenik koşullarda üretilmiş, ambalajlı, son kullanma tarihi geçmemiş ürünleri tüketmeye dikkat edilmelidir. ”Klimalı ortamlarda uzun süre kalınmamalı”Yaz aylarında özellikle klimalı ortamlarda uzun süre kalınmamalı, klimaların filtreleri mutlaka antibakteriyel ürünlerle periyodik olarak temizlenmeli, hijyenik koşullarda üretilmiş gıdalar tercih edilmeli, anaokulları gibi çocukların toplu olarak bulunduğu alanların havalandırma sistemleri mutlaka hijyenik olmalı ve temiz hava sirkülasyonu sağlanmalıdır. Bunlarla birlikte ortak kullanım alanlarında sıvı sabun, tek kullanımlık havlu, mendil gibi eşyalar temizlik için kullanılmalıdır. Viral bademcik iltihabında antibiyotik verilmez çünkü etkisizdir. Ağrı kesici, ateş düşürücü gibi sadece şikayetleri giderecek ilaçlar verilir. Eğer bağışıklık sistemi zayıf hastalarda viral enfeksiyon görüldüyse ikincil gelişebilecek bakteriyel enfeksiyondan korumak amaçlı antibiyotik verilebilir. Bakteriyel bademcik iltihabı düşünülüyorsa tedavide ilk tercih ilaç penisilindir. Bakteriyel bademcik iltihabında en sık etken A gurubu beta hemolitik streptokok adı verilen ve halk arasında beta mikrobu olarak bilinen bakteridir. Bu bakterinin bu kadar önemli olmasının nedeni tedavi edilmemesi halinde akut romatizmal ateş (ARA) adı verilen ve kalp, eklemler, beyin, cilt tutulumu ile giden öldürücü olabilen hastalığa neden olmasıdır. Özellikle 5-15 yaş arası çocuklarda bu hastalık görülür. Bu nedenle çocuklarda şiddetli, yüksek ateş ile seyreden boğaz enfeksiyonlarında mutlaka doktora başvurulmalıdır.

‘Çaylı’ Maraş dondurması yapıldı

Kentte 1970 yılından itibaren dondurma üretimi ve yurt içinin yanı sıra Amerika, Arabistan, Dubai, Abu Dhabi, Katar, Umman Krallığı ve Irak gibi ülkelere ihracat yapan Kervan Pastanesi Dondurma Gıda Tarım Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından çay ve dondurma tiryakileri için bir süre önce Rize’deki çay firmalarıyla görüşmelere başlandı. Yapılan araştırma ve gelişme çalışmaları olumlu sonuç verince firma tarafından Kahramanmaraş’taki fabrikada deneme amacıyla yeşil ve siyah çay karışımlı olmak üzere 2 çeşit Maraş dondurması üretildi. Siyah ve yeşil çay karışımlı dondurma çeşitlerinin beğenilmesi üzerine firma tarafından patenti alınarak seri üretimine başlanıldı. Dondurma sevenleri heyecanlandıran yeni tatlardan siyah çaylı kahve renkte, diyet yapanlar için üretilen yeşil çaylı ise yeşil renkte raflardaki yerini aldı. “Üçlü muhteşem’i ürettik”Şirketin Genel Koordinatörü Mustafa Pekel, insanlar için vazgeçilmez olan çay ve Maraş dondurmasını buluşturarak güzel bir tat ürettiklerini belirtti. Karadeniz’in muhteşem çayı ile Kahramanmaraş’ın muhteşem dondurmasının birleşmesiyle çay, tatlı ve dondurmadan oluşan muhteşem üçlü bir tadın ortaya çıktığını belirterek şöyle dedi: “Ben bir çay ve aynı zamanda dondurma tiryakisiyim. Ramazan ayında çay, dondurma ve tatlı ihtiyacını bir arada yapmam gerekiyor. Biz Karadeniz’deki çay firmalarıyla görüşüp Ar-Ge çalışmalarına başladık. Çalışmaların olumlu sonuç vermesi üzerine üretime geçtik. Yapılan deneme üretimlerinin de ardından dondurma, çay ve tatlı ihtiyacını bir arada karşılayacak yeni tat beğenildi. Ürettiğimiz siyah çaylı dondurma demli çay seven tiryakiler için, yeşil çaylı ise diyet yapanlar için üretildi. Biz de patentini alıp üretime geçtik. Karadeniz’in muhteşem çayı, Kahramanmaraş’ın muhteşem Maraş dondurması ve tatlı tadını bir araya getirerek muhteşem üçlüyü ürettik. İnsanlar yediklerinde beğeniyorlar, bu da bizi mutlu ediyor.” Siyah ve yeşil çaylı dondurmayı tadanlar farklı bir lezzet ortaya çıktığını söyledi. Ramazan’da dondurmayla hazırlanacak 10 tatlı Paket dondurmadaki tehlikeyi sokak dondurmacısı anlattı Dondurmadan sonra nane çayı için!

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ