ABD’li kredi kartı şirketleri, dijital ödemeyle yerel paranın değer kaybına yol açıyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çizdiği ‘elinde silahı olanla doları olan terörist arasında fark yok’ çerçevesini dolduran ekonomik denklemler dikkati çekiyor. ABD’li kredi kartı şirketleri, ülke piyasalarındaki nakit trafiğini dijital ödeme yoluyla azaltarak yerel paranın değer kaybına yol açıyor.
Alman ekonomist Norbert Haring, geçtiğimiz günlerde kaleme aldığı bir raporla Hindistan’daki ekonomik krizin perde arkasında yatan ABD gerçeklerini gün yüzüne çıkardı. Haring’e göre ABD menşeli kredi kartı kuruluşları ve dijital ödeme sistemleri, Hindistan rupisi üzerinde ciddi oranlarda olumsuz etki gösteriyor. Rupideki değer kaybı ve ülkedeki nakit krizi de bu yüzden… Hindistan’da uygulanan ekonomik senaryoların bir benzeri de Türkiye’de uygulanmaya çalışılıyor. Geçtiğimiz haftalarda tarihi yükselişlerle rekor seviyelere ulaşan dolardaki artış günlerce tartışmalara konu oldu. 15 Temmuz sonrası uluslararası kuruluşların ve lobilerin baskı altına almaya çalıştığı Türk lirasının değer kaybına uğratılmaya çalıştığı günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Darbeyi faiz, borsa ve döviz hareketleriyle başarmaya çalışıyorlar” tanımlaması yaptı. Türkiye’de ne oldu? Donald Trump’ın ABD Başkanı seçilmesinin ardından Hillary Clinton beklentilerinin aksi yönde çıkan sonuç, dolardaki değer oranlarını da etkiledi. Dış faktörlere baktığınızda dolar, bir tek Türk parası karşısında güçlenmedi. Dünyadaki tüm kurlara karşı güçlendi. Tüm dünyada doların yerel para birimleri karşısında yükselişe geçtiği görüldü. Türkiye’yi de etkileyen bu sürecin yanı sıra dolardaki artışın öncesinde 15 Temmuz darbe girişiminin başarıyla püskürtülmesinin ardından yaşananlar dikkati çekiyor. Darbe girişimiyle başarılı olamayan odakların Türk ekonomisine darbe yapmak için uluslararası derecelendirme kuruluşlarını kullandığı biliniyor. ABD kuruluşu Moody’s, Fitch Ratings ve Standard & Poor’s, 15 Temmuz’un ardından aldığı manipülatif kredi düşürme notlarıyla Türk ekonomisini hedef aldı. ABD’deki seçimlerin ardından Türk lirası karşısında yükselişe geçen dolar kuru, manipülatif kurumların uygulamaya koyduğu planlar doğrultusunda tarihi değerleri gördü. Bu senaryolardan biri de ABD’li kuruluşların Hindistan’da uyguladığı ‘dijital işlem’ yöntemi. Hindistan’da ne oldu? Hindistan rupisi, Amerikan doları karşısında 2013 yılı içerisinde tarihindeki en düşük seviyeye gerildi. Süreç daha sonra Hindistan’ın ABD’yle nakit ödeme uygulamaları kapsamında anlaşma imzalamasını beraberinde getirdi. 8 Kasım 2016’da Başbakan Narendra Modi, kalpazanlık ve yolsuzluğu önlemek için 500 ve 1.000 rupilik banknotların yerini yeni basılacak 500 ve 2.000 rupi banknotların alacağını açıkladı. Amerikan kuruluşlarının etkin rol üstlenmeye başladığı Hindistan ekonomisinin 2017’yi nakit para krizleriyle karşıladığını gösteriyor. Hint yetkililerin, ABD’li yetkililerle birlikte aldığı nakit kısıtlama kararı, ülkede milyonlarca yoksulu olumsuz etkiliyor. Yaşanan olumsuzlukların en başında temel yaşam maddeleri, hastane ve ilaç gibi ödemeleri dahi etkilemiş durumda. Nakit para yerine dijital ödemeler amaçlanıyor Hindistan hükümeti, dünyada ilk kez dijital ödemelerde insanlara indirimler sunarak, bu tip ödeme yollarına teşvik ediyor. Bu indirimler, sigorta poliçeleri, tren biletleri ve otoban geçiş ücretleri gibi ödemeleri de kapsıyor. Hindistan Maliye Bakanı Arun Jaitley, belirli ödemelerde yüzde 10 oranında indirimler sunarak, nakit para yerine dijital ödemeler yapılması amaçlanıyor. Hindistan’daki dijital para işlemlerindeki sürece değinen Ekonomist Haring, Hindistan’daki nakit para sorunu ve işlemlerin dijital üzerinden yapılmasını MasterCard ve Visa gibi Amerikan kuruluşlarının işine yarayacağını belirtiyor. Haring, “Birçok Amerikan vakıf ve kuruluşu bundan istifade etmeye hazır bekliyor. Örneğin, Gates Vakfı ve E-Bay ile Citi de bu sürece önemli katkılarda bulunuyor” ifadelerini kullanıyor. ABD nerede devreye giriyor? ABD bankacılık ve finans şirketleri, dünyadaki dijital ödeme sistemlerinin büyük bölümüne hükmediyor. Bu durum, ABD’yi ülke ekonomilerindeki yerel nakit para kullanımını azaltmaya yönlendiriyor. Hindistan’ta yaşananların perde arkasında da bu yol haritası bulunuyor. Alman ekonomist Norbert Haring: ABD’yi nakit para kullanımının azalmasına yönlendiren farklı bir mesele ise uluslararası nakit akışını ve ödemeleri izlemek istemesinden kaynaklanıyor. Mali kayıt ve değerler onlar için hala en önemli konumda.
KAYNAK : STAR Gazetesi