8 saniyede biri aynı sebepten hayatını kaybediyor

Trakya Üniversitesi (TÜ) Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, üniversitenin Yeşilay Topluluğunca Türkan Sabancı Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Sağlıklı Bir Nesil, Sağlıklı Bir Gelecek” söyleşisinde, mesleğe başladığı 1990’dan bu yana sigara, alkol, uyuşturucu ve benzeri bağımlılıklarla mücadele ettiğini söyledi.

Tütün kullanımının toplumda yaygın olduğunu belirten Tabakoğlu, “Tütün zehirli bir bitkidir. Pek çok kullanım alanı var. En sık ve en kolay ulaşılan yolu da sigara, nargile, purodur. Sigara sekiz saniyede bir can alıyor. Tüm dünyada önlenebilir ölüm sebeplerinin başında sigara kullanımı geliyor” diye konuştu.

Siz düzenli olarak bunu almaya başladığınızda, vücut, ‘ne zaman nikotin gelecek’ diyor. Sigaranın içerisinde bütan gazı, kadmiyum, radom, böcek ilacı, tuvalet temizleyici, boya, roket yakıtı, arsenik, aseton ve metan gibi zehirler vardır. Biz nikotini alabilmek için 4 bin çeşit zehri de vücudumuza alıyoruz.”
İnce ve light sigara daha zararlı!

“İnce” ya da “light” sigaraların akciğer kanserinin türünü değiştirdiği, daha zor tanı konulan ve daha hızlı ilerleyen tümör gelişimine yol açtığı bildirildi. Türk Toraks Derneği Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Oğuz Kılınç, yaptığı açıklamada, tütün ve tütün ürünleri kullanımının başta kanser olmak üzere birçok hastalığa yol açtığına işaret etti. Sigara üreticilerinin, tütün kullanımını cazip kılmak amacıyla çeşitli formüller geliştirdiğine dikkati çeken Prof. Dr. Kılınç, tütün ürünlerinin renginin, aromasının, ambalajının değiştirilmesinin veya daha az nikotin içermesinin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkiyi azaltmadığını vurguladı.Tümör akciğerin uç kısmında oluşuyor”İnce” veya “light” sigaraların akciğer kanseri türünde değişikliğe neden olduğunu belirten Prof. Dr. Kılınç, “Bu tip sigaraların kullanılması, akciğer kanserinin tipini değiştirdi. Kullanıcılar, nikotinden daha çok yararlanabilmek için daha derin nefes çekiyor. Artık kanser, akciğerin periferik denilen uç kısımlarında oluşuyor. Bunun teşhisi daha zor ve ilerlemesi daha hızlı. Eskiden ana bronşlarda oluşurdu” diye konuştu.Tütün kullanımının azaltılabilmesi için tütün endüstrisinin kontrol altına alınması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Kılınç, sigaranın “katil”, azmettiricisinin de “tütün endüstrisi” olduğu görüşünü ifade etti. Kılınç, “Katil, hangi kılığa girerse girsin, katil olma özelliğini yitirmez. Bu nedenle, tütün ürünü ister ince ister kalın ister sigara ister puro ister nargile ister çiğneme tütünü olsun hepsi katildir.” dedi. Prof. Dr. Kılınç, talebin azaltılabilmesi için “düz paket” uygulamasına geçilmesi, paketlerin üstündeki fotoğrafların daha caydırıcı nitelikteki yeni fotoğraflarla değiştirilmesi ve ürünlerin içindeki katkı maddelerinin yasaklanması gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Kılınç, yapılacak düzenlemelerle tütün ürünlerine ulaşımın zorlaştırılması ve satış noktalarının azaltılmasının zorunlu olduğunu kaydetti. Her sigara ömrü 5 dakika kısaltırLight yasaklanınca renkleri değiştirdilerÇalışma Grubu üyelerinden Prof. Dr. Elif Dağlı da sigara endüstrisinin en önemli taktiğinin “risk azaltıcı ürünler” görüntüsü vererek pazarlama olduğunu söyledi. Dağlı, şöyle konuştu:”Bunu yaparken ‘light’ adında sigara ürettiler. Onu yasakladık, bu sefer renk sıkalasıyla bunu yapmaya başladılar. Şimdi de ince sigara üzerinde yoğunlaştılar. Kullanıcı, bu tip sigarayı içtiğinde daha az nikotin aldığını düşünüyor. Halbuki, vücut toplam alması gereken, bağımlı olduğu nikotin miktarını bir şekilde alıyor. Çünkü, kullanıcı daha öncekinden daha çok sigara içiyor ve sigara firmalarını daha çok zengin ediyor.” Sigarayı bırakırsan ne olur?

Her sigara ömrü 5 dakika kısaltır

Dünya Sigarayı Bırakma Günü nedeniyle açıklama yapan Dr. Demir, “Tüm dünya ülkelerinde, tütün ürünleri tüketiminin ve tütün dumanına maruz kalmanın yol açtığı zararlı etkilerinin önlenmesi ve küresel tütün salgınını önlemek amacıyla yapılan çalışmalar bağlamında her yıl 9 Şubat günü, Dünya Sigarayı Bırakma Günü olarak kutlanmaktadır. Tütün ile mücadelenin ‘sigaraya hiç başlamamak’, ‘içenlerin bırakması’ ve ‘pasif etkilenimden korunmak’ gibi üç temel stratejisi bulunmaktadır, Her biri diğeri kadar önemli olan bu stratejilerin içerisinde ülkemizde 19 Mayıs 2008 tarihinde tüm kamu kurumlarında 19 Temmuz 2009 tarihinde ise özel işletmeleri de kapsayan 4207 sayılı ‘Tütün ve Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine dair Kanun’un uygulanmaya başlamasından sonra Dumansız Hava Sahaları oluşturulmuş ve sigara içenlerin bu davranışlarından uzaklaşma niyet ve girişimlerinde artış meydana gelmiştir” dedi.”İçinde 4 bin kimyasal madde var”Sigarada 4 bin adet kimyasal madde bulunduğunu da ifade eden Dr. Demir: “Sigara dumanı içinde siyanür (çok güçlü bir zehir), amonyak, karbonmonoksit (egzoz gazı), naftalin (güve öldürücü), kadmiyum (pil, akü yapımında kullanılan zehirli bir madde) ve aseton (oje çıkarıcı) gibi 4 binden fazla kimyasal madde bulunmaktadır. Bu kanserojen maddeler bir nefes sigarayla kan dolaşımına karışır. Bunun sonucunda zaman içinde akciğer kanseri başta olmak üzere diğer kanserleri, kalp hastalıkları ve Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı başta olmak üzere çok bir çok solunum yolu hastalığının rahatsızlıkları başlar.” dedi. “Ömrü ortalama 20-25 yıl azaltır” Sigara kullanan kişilerin daha sık grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklara maruz kaldığını açıklayan Dr. Demir, içilen her sigaranın insan ömrünün 5 dakikasını kısalttığını açıkladı. Dr. Demir açıklamalarına şöyle devam etti: “Erken yaşta sigaraya başlayanların ömrü ortalama 20-25 yıl azalır. Hayatta oldukları sürede de hastalıklı ve sağlıksız bir yaşam sürerler. Sigara bağımlılığı tedavi edilebilir bir hastalıktır. Birey karar verdiğinde bilimsel olarak kanıtlanmış yöntemlerle bu hastalıktan kurtulmak mümkündür. Her şey kişinin karar vermesiyle başlar ama iç çatışmaları yüzünden bu kararı olabildiğince erteler, sonunda kişi bırakma gününe dek düşünmeme eğiliminde olur. “Dünya sigarayı bırakma günü”, “Sigarasız günü”, “Mücadele günü” gibi özel tarihlerin bu karar günü için iyi bir uyaran olduğunu belirten Dr. Demir, “Eğer sigara kullanıyor iseniz, bunun bir bağımlılık ve hastalık olduğunu bilmeli ve bir an önce size yardımcı olacak ‘Sigara Bırakma Polikliniğimize’ başvurmalısınız. Sigara ile tek başınıza mücadele etmeniz zor olabilir, Bırakma kararlılığı, uygun tedavi ve motivasyonla siz de sigarayı bırabilirsiniz. Unutmayın sigara içtiğiniz her an, hayatınızdan ve sevdiklerinizle geçireceğiniz sağlıklı zamanlardan çaldığınız anlardır.” dedi. “Bırakmanın faydası ilk 20 dakikada görülüyor”Sigaranın bırakılmasının ardından insanların yaşamlarındaki değişiklikleri de sıralayan Dr. Demir şunları söyledi: “Sigarayı bırakanlar ilk 20 dakikadan itibaren faydasını görmeye başlar. 20 dakika sonra kalp atışları, kan basıncı düzene girmeye başlar. 12 saat sonra kandaki karbonmonoksit düzeyi normale geriler. 2 hafta-3 ay arasında yürümek gibi aktiviteler daha kolaylaşır, akciğer kapasitesinde artış başlar. İlk 1 yıl içerisinde sigara içildiğinde sık görülen öksürük, balgam, nefes açlığı, yorgunluk gibi şikayetlerde gerileme olur. 1 yıl sonra kalp krizi geçirme riskinde yarı yarıya azalma görülür. 5-15 yıl sonra inme riski sigara içmeyen bireylerle eşitlenir. 10 yıl sonra akciğer kanseri gelişme riski azalır. Ağız, gırtlak, yemek borusu, idrar kesesi, böbrek, pankreas kanseri gelişme riski azalır. Ülser riski azalır.”Sigarayı bırakmak için en doğru zamanın şu an olduğunu söyleyen Dr. Demir, hemen Müdürlüğe bağlı Merkez Toplum Sağlığı Merkezi bünyesinde yar alan Sigara Bırakma Polikliniği’ne başvurarak, Sağlık Bakanlığı Alo 171 Sigarayı Bırakma Hattı’nı arayarak sigaranın zararlarını ve bırakma yollarının öğrenebileceğini, danışmanlık hizmeti alınabileceğini belirtti. Dr. Demir: “Bartın halkına da 4207 sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanuna vermiş oldukları ilgi ve desteklerden dolayı teşekkür ederiz.” dedi.

‘Her içilmiş sigara ömürden bir parça alır’

Her içilmiş sigaranın ömürden bir parça aldığını dile getiren Tabakoğlu, düzenli bir içicinin ömrünün 15 yılını sigaraya verdiğini belirtti. Sigara kaynaklı erken ölümlerin artış gösterdiğini aktaran Tabakoğlu, şöyle devam etti:

“Ömrün en kıymetli zamanı yaşlılık zamanıdır. Çocuklarımı okuttum, rahat edeceğim, gezeceğim dediğiniz zaman sigara hop yakanıza yapışır, ‘nereye gidiyorsun, gezmek yok sana, hastaneye gideceksin, tık nefes dolaşacaksın, koşa koşa gezemezsin, bir sürü ilaç kullanmak zorunda kalacaksın ve 15 yılını bana vereceksin’ der. Bu 15 yıl nedir. Çocuğunun mezuniyetini göremeyeceksin, torunu göremeyeceksin. Bu gerçeği herkesin görmesi gerekiyor.”

Sigara içenleri kontrole çağırdı

Sigara kullanımının gırtlak kanserine neden olabildiğini anlatan Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Kulak Burun ve Boğaz (KBB) Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Mete Kıroğlu, bu hastalığın özellikle sigara içen erkeklerde daha sık görüldüğünü söyledi. Toplumda kadınların daha az sigara içtiğini ve hormonsal bazı nedenlerle gırtlak kanserine kadınlarda daha az rastlanıldığını aktaran Prof. Dr. Kıroğlu, özellikle 40 yaşını geçen erkeklerde riskin daha da arttığını vurguladı.Erken tanıda problemsiz düzeliyor Gırtlak kanserinde erken tanının çok önemli olduğunu bildiren Prof.Dr. Mete Kıroğlu, şunları kaydetti: “Gırtlak kanseri, erken teşhis edilirse tıbbi tedaviyle hiçbir problem olmadan düzelebilen bir hastalık. Özellikle sigara içen erkeklerde erken tanı çok önemli. ‘Ülkemizde gırtlak kanseri kaç kişide görülüyor?’ sorusuna ne yazık ki yanıt veremiyoruz. Sigara içen bir kişinin gırtlak kanserine yakalanma ihtimali, içmeyen birine göre karşılaştırdığında çok çok artıyor. Buna karşın erken tanıyla da önlenebiliyor. Yani 40 yaşını geçen bir erkek, düzenli doktor kontrolüne gelse hiçbir sorun kalmayacak. Gırtlak kanserinde erken tanının önemiyle ilgili bir kampanya yapılmasını istiyoruz.” Kanserin habercisi ‘ses kısıklığı ve nefes darlığı’ Akciğer kanseri sizin eseriniz

KAYNAK : Yenişafak