5 aylık bebeğin böbreğinde 56 taş

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezinde tedavi edilen 5 aylık Tolgahan bebeğin böbreklerinden farklı ebatlarda 56 taş çıkarıldı. Tolgahan bebek, sağlığına kavuşarak hastaneden taburcu edildi. Doç. Dr. Berkan Reşorlu, bebekte böbrek yetmezliği olduğunu söyledi.

5 aylık bebeğin böbreğinde 56 taş

Ordu’da yaşayan ailesi tarafından rahatsızlanması üzerine hastaneye götürülen 5 aylık Tolgahan bebek, buradaki muayenesinin ardından ileri tetkik ve tedavi amacıyla Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezine sevk edildi.

Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi üroloji kliniğinde Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Berkan Reşorlu’nun yaptığı tetkiklerde bebeğin her iki böbreğinde de çok sayıda taş bulunduğu belirlendi. Ameliyat kararı alınmasının ardından Doç. Dr. Reşorlu ile aynı bölümde öğretim üyesi Prof. Dr. Rüştü Cankon Germiyanoğlu, bebeği ameliyat ederek böbreklerinden 56 taş çıkardı. Tolgahan bebek, sağlığına kavuşarak hastaneden taburcu edildi.

Su böbrek taşını engeller

Üroloji Uzmanı Op. Dr. Doğan Durmazer, böbrek sağlığı için susamadan su içilmesi önerisinde bulundu.İdrar içindeki bazı kimyasal maddelerin küçük kristallerin oluşmasına neden olduğunu ifade eden Op. Dr. Durmazer, “Bu kristaller şekillendikten sonra birleşerek böbrek taşlarını oluşturmaktadır. Böbrek taşlarının büyük bir bölümünün ortaya çıkmasında genetik faktör etkilidir. Genetik nedenlere bağlı olarak böbreğin geçirgenliğindeki bozukluk, taş oluşumunu kolaylaştırmaktadır.Hareketsiz yaşam, çevresel etkenler vebeslenme alışkanlıklarınında taş oluşumunda etkili olduğu belirlenmiştir.” dedi.Kadınlarda daha fazla görülüyorKış aylarında su içme oranının azaldığını, bu durumun genetik faktörlerle birleştiğinde böbrek taşı oluşumunu hızlandırdığını belirten Op. Dr. Durmazer, sözlerini şöyle sürdürdü:“Böbrek taşlarının oluşumunda genetik yapının rolü büyüktür. Ayrıca erkeklerde böbrek taşı kadınlara göre daha fazla görülmektedir. İçinde bulunduğumuz kış aylarında soğuk nedeniyle su içme isteği ve sıvı tüketimi azalmakta, bu durum da genetik faktörle birleştiğinde taş oluşumuna zemin hazırlamaktadır.Ağrıyla kendini belli eden böbrekteki taşın boyutları önemlidir. Taş belli bir büyüklüğün üzerinde ve böbrek kanalında idrarın akışını engelliyorsa, böbrek içerisinde hidronefroz (böbrekte şişme) oluşacak, bu da ağrıya ve uzun sürmesi durumunda ise böbrekte fonksiyon bozukluğuna neden olacaktır” diye konuştu. Böbrek taşı erkeklerde daha çok görülüyor Anne adaylarına böbrek taşı uyarısı

Böbrek yetmezliği var
Doç. Dr. Reşorlu, yaptığı açıklamada, rahatsızlanan bebekte böbreklerinde gelişen taşların organ çıkışını tıkaması sonucu böbrek yetmezliği geliştiğini söyledi. Bebeğin tedavi sürecinin başarılı şekilde gerçekleştirildiğini belirten Reşorlu, şunları dile getirdi:
“İlk olarak böbrek yetmezliği sorununu çözmek için hastaya stent yerleştirdik. Kanalı tıkayan taşları kırdık. Ardından Germiyanoğlu hocamız ile gerçekleştirdiğimiz ameliyatta hastamızın sol böbreğinden 36, sağ böbreğinden ise 20 taş çıkartarak tamamen temizledik. Bebeğin sahip olduğu birtakım genetik bozukluklar nedeniyle böbreklerinde oluşan çok sayıda taşı başarılı şekilde çıkardık.”Bebeğin sağlık durumunun iyi olduğunu bildiren Reşorlu, “5 aylık bebekte çok sayıda taş oluşması nadir görülen bir durumdur. Bu tür ameliyatlar Türkiye’de ve dünyada sınırlı merkezlerde yapılmaktadır” ifadesini kullandı.

Anne adaylarına böbrek taşı uyarısı

Anne olmayı düşünen ve isteyen kadınlara böbrek taşı uyarısı yapıldı. Her bin 500 gebeden 1’inin böbrek taşı problemi yaşadığının altını çizen Yrd. Doç. Dr. İbrahim Duman, “Her yıl yaklaşık 10 kişiden 1’inde taş hastalığı oluşur. Hamilelikte de bu oranda bir değişiklik olmaz. Yani taş oluşma sebebi hamilelerde, hamile olmayanlarla aynıdır. Var olan taşlar gebelikte, idrar kanallarındaki gevşemeyle beraber daha sık olarak idrar kanalına düşerek ağrılı tabloların yaşanmasına neden olabilir. Bu nedenle böbrek taşları hamilelikten önce mutlaka değerlendirilmelidir” ifadelerini kullandı.Gebelikte tanı koymak zorlaşıyorGebelikte taş tanısının, gebe olmayan hastalardaki kadar kolay olmadığına dikkati çeken Yrd. Doç. Dr. Duman, “Böbrek taşının klasik bulguları olan yan ağrısı, bulantı, kusma, sık idrar yapma hissi gebelerde taş hastalığı olmadan da görülürken, gebelerde büyüyen ana rahmine bağlı olarak taş ağrıları bel ve kasık gibi klasik konumlarından farklı noktalarda hissedilerek ağrının doktor tarafından yorumlanmasını güçleştirebilir. Tanısı atlanmış bir böbrek taşı gebelerde böbreklere zarar vermek dışında erken doğuma, izole yüksek tansiyona neden olabileceğinden, dikkatli olarak hastaların taş açısından değerlendirilmeleri önemlidir” dedi.Anne olmak istiyorsanız kahvaltıyı es geçmeyin Tek taraflı ağrılara dikkat!Gebelik döneminde taş olmasa bile böbreklerde belli bir miktar şişliğin doğal kabul edildiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Duman, bunun nedenini ise şöyle açıkladı:”Bu şişlik sağ böbrekte yüzde 90 oranında görülürken sol böbrekte de yüzde 67 oranında şişliğe rastlanmaktadır. Böbreklerdeki şişlik, gebeliğin 6 ila 10. haftasında başlar ve doğumdan sonra 6. haftaya kadar şişlik sürebilir. Böbrekteki doğal kabul edilebilecek bu şişlik, böbrek taşının yolu tıkamasına bağlı olarak gelişen şişlikten farklı olarak genellikle ağrıya neden olmaz. Bu nedenle tek taraflı ağrıya neden olan böbrek şişlikleri taş şüphesi doğurmalıdır”Hamilelere tomografi uyarısıGebelik sırasında böbrek kan akımında yaklaşık yüzde 20 ile 25’lik bir artışın meydana geldiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Duman, “Böbrek kan akımındaki bu artış, beraberinde taş oluşumunu artıran maddelerin de idrarda daha yoğun şekilde bulunmasına yol açar. Taşların görüntülenmesinde günümüzde en etkili yöntem olan Bilgisayarlı Tomografi radyasyon içerdiğinden dolayı hamilelere yapılmamalıdır. Radyasyon içeren görüntüleme yöntemlerinin belli bir dozun üzerinde kullanılması anne karnındaki bebeğin bedensel ve zeka gelişimine olumsuz etki etmenin yanında kanser riskinin artmasına da neden olmaktadır” diye konuştuHamilelerde taşları tespit etmek için, görüntüleme oranı daha düşük ancak radyasyona maruz bırakmayan ultrasonografi yönteminin kullanılması gerektiğini sözlerine ekleyen Yrd. Doç. Dr. Duman, “Taş yakınması olan hamilelerin yüzde 70 ila 80’inde basit tedavi ve önlemlerle taşı düşürmesi mümkündür. Bu nedenle ağrı ve bulantısı ağızdan alınan ilaçlarla kontrol edilebilen ve böbrek şişliği kritik düzeyde ilerlemeyen tüm gebeler takip edilmektedir. Genel durumu kötüleşen, ağrı ve bulantısı ağızdan alınan ilaçlarla kontrol edilemeyen hastalarda ise tedavi gerekmektedir” dedi.Gebelikte 3-6 ay arası keyif dönemi Böbrek taşları lazerle parçalanıyorTedavide temel amacın anne adayı ve bebeğin zarar görmeden idrar akımının tekrar sağlanması ve ağrıyla bulantının kontrol altına alınması olduğuna belirten Yrd. Doç. Dr. Duman, “Bu yönde ilk tedavi, çoğunlukla üreteral stent takılması olmuştur. Zorunlu hallerde lokal anesteziyle dahi yapılan bu işlemde, böbrekle idrar kesesi arasında taşla tıkanmış kanala taşın yanından geçecek şekilde lastik bir borunun takılmasıdır. Dışarıdan görülmeyen bu lastik boru, gebelik süresince hasta içinde kalmaktadır. Birçok gebede sıkıntıların gebelikten sonra yapılacak kesin tedaviye kadar ertelenmesini sağlamaktadır” diye konuştu.Son dönemlerde teknolojinin ilerlemesi ve endoskopik aletler ve lazer teknolojisindeki gelişmelere paralel olarak üreteroskopik tedavinin, gebelik döneminde daha sık sunulmasının gündeme geldiğinin altını çizen Yrd. Doç. Dr. Duman şöyle devam etti:”Başarısı yüzde 70 ila 100 arasında bildirilen bu yöntemde, ucunda ışık ve kamerası bulunan cihazlarla idrar deliğinden girilerek, idrar kanalı boyunca ilerlenmekte ve taşla karşılaşıldığında lazerle taş parçalanmaktadır.”

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ