4. Murat’la hesabı Sona Ermek’te

Hikaye, roman, deneme, anı, oyun, senaryo… Edebiyatın hemen her alanında eser vermiş bir yazarın yarım kalmış romanını (IV. Murat) yeniden yaşatma çabaları…  Hatırlanan gençlik düşleri, geçmişin pırıl pırıl yaşanmışlıkları ve artık asla geri gelmeyecek zamanlardan otobiyografik izler taşıyan bir roman…

Türk edebiyatının usta kalemi Selim İleri’nin yeni kitabı ‘Sona Ermek’, sadık okurlarının çok seveceği türden bir yapıt. İleri, bu yeni romanını, ‘Issız akşamlarında beni okumuş olanlara…’ diyerek okurlarına ithaf ediyor.

YAZI ODASINDAN

Selim İleri, okuyucusuna nice sırrını fısıldıyor bu romanda. Sona Ermek’in sayfaları arasında ilerlerken yazarının yazı odasında dolaşıyormuş gibi hissetmemek elde değil. Geçmişte kaleme alınan romanlara, öykülere dair hatırlayışlar, itiraflar, çağrışımlar, taslaklar, yarım kalmış serüvenler… 

“Yazar yaşlandıkça eseri de yaşlanır, yeni yazdıkları. Her yeni yazdığı daha yaşlı, daha bitkin. Ne kadar çabalarsa çabalasın, gençlikteki üslubunu bir daha yakalayamaz. Merhametsiz bir şeydir bu.’’ (sh 16)

Dördüncü Murat’ın romanını yazmaya defalarca yeltenmiş, ancak bunu ‘başaramamış’ yazarın son bir gayretle yeniden romana dönüş çabaları etrafında şekillenen, türlü çeşit hatırlayışlar ve hesaplaşmalarla derinleşen bir roman Sona Ermek.

ELEŞTİREL BAKIŞ

Dördüncü Murat’ın acıları ile yazarın bugünkü iç dünyası arasında gidip gelen romanda anlatılanlar İleri’nin 50 yıllık edebiyat serüveninin izdüşümleri… Yer yer insafsızca eleştiriyor kendini. Bugünden düne bakarak, kıymeti bilinmemiş, anlaşılamamış, yahut yanlış anlaşılmış ‘edebiyat efsaneleri’ adına da bir hesaplaşma bu..

“Geçen otuz yılda, geçen kırk yılda yavaş yavaş unutuldun, senden bıktılar. Genç okurların çok az. Yayıncın ‘Sizi yeni kuşağa tanıtmalıyız’ diyor; yeni bir kuşağa, yeni okurlara ulaşamıyorsun.’’ (Sh 22)

Dün ve bugün arasında sıçrayışlarla yazmak-yazamamak sarsıntısı sürerken, okura şarkılar, filmler, resimler, kitaplar, yazarlar, şairler ve hatta roman karakterleri eşlik ediyor Sona Ermek’te. 

KAYNAK : STAR GAZETESİ