‘350 milyon dolar yatırımı yılın ilk çeyreğinde getiriyoruz’

Türk Amerikan İşadamları Derneği (TABA/AmCham) Yönetim Kurulu Başkanı Bora Gürçay, özellikle temmuzdan sonra yatırımcının Türkiye’ye bakışını, Türkiye’deki yatırım ortamını ve tekrar nasıl kalkışa geçileceğini anlatan bir süreç geçirdiklerini belirterek, “Böylece, 350 milyon dolar yatırımı 2017 yılının ilk çeyreğine kadar getirmeyi başarmış olacağız” dedi.

‘350 milyon dolar yatırımı yılın ilk çeyreğinde getiriyoruz’

Türkiye’nin önde gelen iş insanları, TABA-AmCham himayesinde, ABD yatırım programı EB-5 kapsamındaki gayrimenkul, turizm ve gıda sektöründeki projeleri tanıtmak amacıyla düzenlenen “Yatırım Konferansı”nda buluştu. Prof. Dr. Emre Alkin’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Yatırım Konferansı”nda konuşan Gürçay, TABA/AmCham’ın kuruluşundan bu yana geçirdiği süreci anlatarak, hem Türk hem ABD hükümetinin beklentisinin, yatırımların artırılması olduğunu söyledi.

TABA/AmCham’ın altındaki şirketlerin Türk ve Amerikan şirketlerinden oluşmasının önemine işaret eden Gürçay, ABD Ticaret Odası Başkanının doğrudan ABD başkanına bağlı olduğunu, dolayısıyla arada bürokratik engel olmadan başkana bağlı oldukları için çok kuvvetli bir noktada bulunduklarını aktardı.

Gürçay, geçen yıl ABD’den Türkiye’ye çok büyük yatırımlar getirdiklerini vurgulayarak, “Özellikle temmuzdan sonra yatırımcının Türkiye’ye bakışını, Türkiye’deki yatırım ortamını ve tekrar nasıl kalkışa geçeceğimizi anlatan bir süreç geçirdik. Böylece, 350 milyon dolar yatırımı 2017 yılının ilk çeyreğine kadar getirmeyi başarmış olacağız. Bu da bölgede Türkiye’ye güvenin arttığını gösteriyor” diye konuştu. “Türk-Amerikan ilişkilerinin hızlanacağı bir döneme giriyoruz”

ABD Başkanı Donald Trump’tan beklentilerin çok yüksek olduğuna dikkati çeken Gürçay, şunları kaydetti:

“Son 1 yılda Obama döneminde Türk-Amerikan ilişkilerinde çok fazla ilerleme ya da gerileme olmadan olayların akışına bırakıldığı bir dönemden geçtik. Onun için beklentiler yüksek. Bekleyen bir çok konu var. Özellikle beklenen FETÖ’nün iadesi noktasından başlayın, bundan sonraki yatırım konuları, Suriye üzerindeki bölgedeki anlaşmalar gibi çok büyük beklentiler var. Bunların da hızlı bir şekilde çözülmesi gerekiyor. Çünkü son 1 senedir beklemede bu konular. Türk-Amerikan ilişkilerinin artacağı ve hızlanacağı bir döneme giriyoruz. Şu anda EB-5 programında 500 bin dolarlık olan limitler, çok kısa sürede 1,1 milyon dolarlık limite çıkacak. Bunun iyi değerlendirilmesi gerekiyor.”
Gürçay, Türkiye ile ABD arasında 10 bin tarifeli ürün bulunduğunu, bunların 3 bin kadarının gümrüksüz işlem gördüğünü ancak sadece 700 tanesinin kullanıldığını söyledi.

Bora Gürçay, ABD Başkanlığına Trump’ın seçilmiş olmasına “ümit verici bir gelecek” olarak baktıklarını belirterek, şöyle devam etti:

“Bence avantajı şu; Trump, pragmatik ve bir iş adamı. Bizim Cumhurbaşkanımız da iş ve sonuç odaklı… Bu bakımdan ABD’de yatırım yapmak isteyenler için artı olacaktır. Türkiye’nin bu dönemde yıldızın parlayacağına inanıyorum. Trump da Türkiye’de bir yatırımcı. Mecidiyeköy’de bir yatırımı var. Kendi ailesinin üyeleri bile seçimden sonra ilk gün tatil yapmaya Türkiye’ye geldiler. Onun için Türkiye sadece kağıt üzerinde önemli değil, Trump’ın ve ailesinin de yakından tanıdığı bir ülke. O yüzden ben bu dönemin çok daha pozitif olacağına inanıyorum.”

Halihazırda ticaret yapılan alanların yanı sıra artık bilgi ve iletişim teknolojisi (ICT) ve enerji firmalarını da ABD’ye taşımak istediklerini vurgulayan Gürçay, ticaret hacimini 30-40 milyar dolara taşımak, teşvik ve yatırımları artırabilmek adına çalışmalarını sürdüreceklerini kaydetti.

“Avantajlı yatırım programı nisana kadar sürecek”

Foster Global Yönetici Ortağı John Meyer de ABD vatandaşlığının yolunu açacak EB-5 programını tanıtarak, ABD-Türkiye iş geliştirme ve şirket kurma süreçleri ile ABD ekonomisi ve mali piyasalarının gidişatını anlattı.

Nisan ayına kadar 500 bin dolar olan avantajlı yatırım programının EB-5’te nisan ayından sonra yatırım maliyetinin artacağını aktaran Meyer, şu bilgileri verdi:

“EB-5 bir vize değil. Kalıcı şekilde oturma izni almak için bir program. ABD’de kuracağınız işin yeni bir iş olması gerekiyor. Yıllık 10 bin kişiye vize veriliyor. 1 milyon dolarlık bir yatırımdan bahsediyoruz ama hedeflenen bölgeler var. Nüfusu düşük ve işsizliğin yüksek olduğu alanlar. Bu alanlarda iş kuracaksanız 500 bin dolarlık bir yatırım yeterli oluyor. Bu süreç 5-6 yıl sürebiliyor. Buradaki anahtar nokta kuracağınız işin 10 kişiye istihdam oluşturması.”

Söz konusu programın 2016 Eylül’de bitmesi gerektiğini ancak 2016 Aralık’a kadar genişletildiğini, ardından ABD Başkanlık seçimleri nedeniyle 28 Nisan 2017’ye kadar uzatıldığını dile getiren Meyer, “Hükümet bundan sonra programı yenileyecek ve yatırım değeri artırılacak. Siyasiler hala bu rakamın ne olacağını tartışmakta. Belki programı yeniden uzatabilirler. 3 Eylül gibi mesela… Dolayısıyla sonraki programın ne türde olacağı henüz belli değil” diye konuştu.

CarrefourSA 3 bin kişiyi işe alacak

CarrefourSA Genel Müdürü Hakan Ergin, CarrefourSA’nın 2016 yılında gerçekleştirdiği faaliyetlere ve 2017 yılına ilişkin belirlediği hedeflere ilişkin düzenlediği basın toplantısında yaptığı konuşmada, CarrefourSA’da bir yılının dolduğunu belirterek, çok heyecanlı bir yıl geçirdiklerini, çünkü 2016’nın kolay bir yıl olmadığını kaydetti. Geçen yılın müthiş bir döneminden sonra hazım dönemi ve yapılması gereken çok işin olduğunu ifade eden Ergin, “Bunları yaparken günde yaklaşık 500 bin müşteri ağırlıyoruz. Yaklaşık 650 farklı noktada 40 bin civarında ürün, binlerce tedarikçi tarafından devamlı giriyor, çıkıyor. Çok aşırı büyüdüğünüz zaman kontrol dışına çıkabiliyorsunuz. Biz de bunu yaşadık. Bu nedenle 2016 bizim için hazım, dengemizi sağlama dönemiydi. CarrefourSA’nın DNA’sı çok güçlü, bu nedenle beklenenin çok üstünde bir hızla bu dönemi tamamladık” diye konuştu. Ergin, yaklaşık 3 milyon liralık pazar araştırma bütçelerinin bulunduğunu, bu paranın harcanmasının sebebinin müşterinin ne hissettiğini, ne istediğini anlayabilmek olduğunu aktararak, “Türkiye’nin dört bir yanında müşterilerimizin evlerine konuk olarak alışveriş tercihlerini yerlerinde gözlemleyeceğiz, orada kalacağız, ben de dahil. Müşterilerimizi daha da iyi anlayabilmek için bunu yapacağız” dedi. Tüm tedarik sistemlerini gözden geçirdiklerini anlatan Ergin, keyifli alışveriş ortamını sağlamaya çalıştıklarını dile getirdi. “2017 yılından kaygılı değiliz” Ergin, geçen yıllarda çok ciddi satın almalar yaptıklarını, bunların ve yeni mağazaların açılmasıyla ürün çeşitliğinin normalin üstünde bir sayıya ulaştığını anımsatarak, bunu da kısmaları gerektiğini, geçen yıl içerisinde ürün gamını 3’te 1 seviyelerinde azalttıklarını bildirdi. CarrefourSA olarak fiyat politikalarını belirlediklerini belirten Ergin, sözlerine şöyde devam etti:”Bu çerçevede de süt ve süt ürünlerine özellikle önem verdik. Türkiye’de indirim mağazaları ciddi çıkış yakaladı. Aslında bunların çıkış noktaları süt ürünleriydi. Bu ürünlerde fiyatlarımızı gözden geçirdik ve en uygun fiyat seviyesine getirmek için uğraştık. 550 üründe yüzde 14 seviyesinde fiyatları indirdik. 2016 yılındaki satışlarımız yüzde 14 artarak, yaklaşık 4,5 milyar lira seviyesine geldi. Bu bizim için son derece önemliydi. Bizim satışlarımızı aynı mağaza bazında artırmamız karlılığımız açısından son derece önemliydi. Bunun sonucunda 2015’in son çeyreğinden itibaren başlamak üzere bir düşüş yaşadık. Çünkü aldığımız yeni açtığımız mağazaları hazmetmemiz gerekiyordu. 2016’nın ikinci çeyreğinde yüzde 2,4’lük bir FAVÖK’e indi, son çeyrekte yüzde 2,7’ye yükseldi. İki taraf da beklentinin üzerinde son çeyrek rakamına ulaştı. 2017 yılından kaygılı değiliz, kendimizi iyi hazırladığımızdan dolayı bütün koşullara rağmen iyi bir sene geçireceğimize inanıyoruz. Daha iyi ciro yapacağız, aynı mağaza bazında enflasyonun üstünde bir gelişme yapacağımızı düşünüyoruz.” Ergin, hipermarketin rolünün yeniden tanımlanması gerektiğini, bunun için birçok yeniliğin devreye girdiğini ifade ederek, hızlı kasa, engelsiz alışveriş, çocuk alanları, Merter’de mart ayında devreye girecek olan lezzet arası dedikleri yemek alanlarının geliştirildiğini söyledi. Türkiye’de son 15 yıldır 400 metrekare altındaki marketlerde patlama olduğuna dikkati çeken Ergin, “Burada yeni mağaza açıldıkça pazar oraya kayıyor gibi görünüyor ama oyuncularda mutsuzluk artıyor. 400 metrekare altındaki mağazaların metrekare satışlarının Türkiye ortalamasına baktığınız zaman sorun olduğunu göreceksiniz. Bizim kendi mini marketlerimizde yaptığımız değişim programı sonucunda çift haneli büyümeler hızlı şekilde devam ediyor. Diğer oyuncuların da değişime gitmesi gerekiyor” dedi. 100 milyon liranın üzerinde yatırım, 3 bin kişilik istihdam Ergin, CarrefourSA Gurme’nin özgün hale geldiğini aktararak, gurme değişiminin ilk olarak İzmir Mavişehir Gurme’de görüleceğini, bu mağazayı bu yılın ikinci çeyreğinde açacaklarını söyledi. Hakan Ergin, bu yıl içerisinde 100 milyon liranın üzerinde yatırım yapacaklarını vurguladı. Bir gazetecinin, “CarrefourSA’nın 2016 yıl sonu hedefi 1000 mağazaya ulaşmaktı, geçen yılı 650 mağaza ile kapatmışsınız, bunun sebebi nedir?” şeklindeki soru üzerine Ergin, “Satın alma ve yeni mağazaların transformasyonunda beklediğimizden daha fazla vakit kaybettik.” dedi. Gelecek yıl CarrefourSA’nın büyümesine, istihdamına, açacağı mağaza sayısına, birleşme ve satın almalarına ilişkin soruya Ergin, “2017’de tabii ki istihdam sağlayacağız, doğal bir rotasyonumuz var, en azından 3 bin kişiyi işe almamız gerekiyor. Mağaza bazında bire bir büyümede, enflasyonun üzerinde büyüme elde edeceğimizi düşünüyoruz. Mağaza açarak büyümek istemiyoruz, dengeli büyümek istiyoruz. Bütçemizin dışında da planlarımız var ama borsaya açıklamadığımız için burada açıklayamıyoruz. Firma satın almasından çok, lokasyon satın alması olacaktır, tüm Türkiye pazarı için söylüyorum” yanıtını verdi. Ergin, hissedarların Türkiye’ye son derece umutlu baktığını aktararak, Sabancı Holding ile Carrefour’un tarihlerinde hiç olmadığı kadar iyi bir iş birliği içinde olduğunu söyledi. Market markalı ürünlere ilişkin soru üzerine Ergin, artık müşterilerin alışveriş trendinin değiştiğini belirterek, “Aynı müşteri ucuz deterjan alıyor ama çok pahalı pastırma da alabiliyor.” dedi. Ergin, AVM’lerde koşullar uygun olduğu sürece kalacaklarını, kiranın önemli bir unsur olduğunu dile getirdi. Bir SMS’le tuzağa düşebilirsiniz ‘Yeme-içmeden vazgeçmedik kozmetikten kısmadık’ Ülker, 5 bin kişi alacak Avrupalı mesiri sevdi Üreticide 50 kuruş tezgahta 5 lira

‘Gayrimenkul alacaklar elini çabuk tutmalı’

Ekonomik olarak gün geçtikçe güçlenen Türkiye’nin gayrimenkul sektöründe de yıldızının parladığını belirten Özkan Aydemir, “Bu kadar sıkıntı ve darbe girişimine karşı bu seviyelere gelmesi sevindirici. 2017 yılı için hükumetin aldığı bazı kararlar ile GYODER ve Emlak Konut’un yaptığı kampanyaların konut satışına çok büyük bir etki sağlayacağını düşünüyorum. Bu kampanyaların Türkiye’deki diğer projelere de yansıması konut satışlarını tetikleyecek” dedi.Son 3 yıl zarfında Bursa’da gayrimenkul satışının 40 binlerden 50 binlere ulaştığını ifade eden Aydemir, “Şu anda İstanbul-İzmir otobanının Nisan sonu itibariyle Bursa etabı açılmış olacak. Bu da Bursa’yı gerçekten de farklı noktaya getirecek. Artık Bursa’daki gayrimenkul satışları 50 binin altına düşmeyecektir. Bu otoyola ilaveten yeni kurulacak sanayi bölgeleri, Oto Test Merkezi ve kentsel dönüşüm ile birlikte Bursa’yı daha parlak bir gelecek beklemektedir” diye konuştu.”Bursa’nın tarihi zenginliği Arap yatırımcıyı cezbediyor”Bursa’nın tarihi zenginliği ve İstanbul’a yakınlığı ile yabancı yatırımcının gözdesi olduğu belirten Aydemir, “Buna Uludağ ve denizi de eklendiğinde doğa ile iç içe olmak isteyen yabancı yatırımcı Bursa’yı tercih ediyor. Satış rakamlarına baktığımız zaman Bursa’nın yabancı yatırımcı sayısı her geçen gün artmaktadır. Eskiden beri Bursa turizmine katkısı bulunan Arapların yaptığı yatırımların yukarı doğru seyredeceğini düşünüyoruz. Yeni çıkarılan yasada onlar için kaçırılmayacak bir fırsat oldu. Tabii ki Bursa’nın yarı sıra Antalya, Yalova ve Trabzon’da tercih edilenlerin arasında yer almaktadır” şeklinde konuştu.”Çanakkale ve Balıkesir Marmara bölgesinin parlayan yıldızı”Marmara bölgesinde ise yerli yatırımcının Çanakkale ve Balıkesir’e yöneldiğini ifade eden Aydemir, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığının resmi verilerine de baktığımız zaman 100 binlik bir plan var. Bu da önümüzdeki günlerde Marmara bölgesinde Çanakkale ve Balıkesir’in çok fazla değer kazanacağını gösteriyor. Mart aylında temeli atılacak Çanakkale köprüsü ile birlikte bu bölge bir adım daha öne çıkacak. İstanbul-İzmir otobanının da bitmesiyle Çanakkale ve Balıkesir Marmara bölgesinin parlayan yıldızları olacak” dedi.”Gayrimenkul yatırımı yapacaklar elini çabuk tutmalı”İnşaat sektörünün Türkiye ekonomisinin lokomotifi olduğunu belirten Aydemir, “İnşaat ne kadar çok desteklenirse ülke ekonomisine katkısı da o kadar büyük olur. O yüzden geçen sene başlatılan KVD indirimi malzeme fiyatlarına olumlu yansıyacak. Bu da gayrimenkul fiyatlarında indirim olacağı anlamına gelmektedir. Fiyatların düşmesiyle daire alacaklarının biraz daha elini çabuk tutması gerekiyor. Bu fırsatı kimsenin kaçırmaması gerekiyor. Teşviklerle birlikte konut satışlarındaki rakamlar yukarı doğru çıkacaktır” şeklinde konuştu.Kampanya ile 15 günde bin 520 konut satıldı KOBİ dışı firmalara da kredi imkanı 266 liraya aidat öder gibi ev fırsatı

Türk Akımı’nda AB hattı “Türkiye’yi güçlendirecek”

Kumbaroğlu, yaptığı yazılı açıklamada, ikinci hat için Allseas şirketiyle imzalanan anlaşmanın Türkiye-Rusya stratejik ortaklığını bir üst noktaya taşıdığını bildirdi.AB ülkelerine doğalgaz sağlayacak bu hattın Balkanlar uzantısını diplomasinin belirleyeceğinin altını çizen Kumbaroğlu, “AB’nin enerji mevzuatı çerçevesinde Rusya tarafı, Avrupa içinde yatırımcı veya işletmeci olamayacağından, enerji diplomasisinde Türkiye’nin proaktif rol almasını bekliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.Kumbaroğlu, Rus gazının Türkiye’den sonraki ilk durağı olan Yunanistan’a AB’nin yeni bir ‘kurtarma paketi’ ile sıcak para sağlanmasının da söz konusu olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:”AB’nin borç batağındaki Yunanistan için asıl ‘kurtarma paketi’, ikinci hattın devam projesi. İkinci hat anlaşmasının imzalanması sadece Rusya ve Türkiye için değil, aynı zamanda Yunanistan ve Balkan ülkeleri için çok sevindirici bir haber. İkinci hat Güneydoğu Avrupa’ya enerji güvenliği, barış ve refah getiren bir hat olarak tarihe geçecektir. Projede ikinci hat Türkiye’nin enerjide elini güçlendirecek.Türkiye, bundan sonraki süreçte Güneydoğu Avrupa ülkeleri ile diplomasi mekiği dokumalı ve hattın bizden sonraki bölümlerine ilişkin de aktif bir siyasi yaklaşım sergilemeli.”Gazprom ile İsviçreli Allseas arasında, Türk Akımı doğalgaz boru hattı projesinde ilk hattın inşasını öngören anlaşma geçen yıl aralık ayında, ikinci hat için de yine aynı şirketle dün imzalanmıştı.

Sabancı Holding CEO’su istifa etti

Sabancı Holding CEO’su Zafer Kurtul görevinden istifa etti. Kurtul’un yerine Mehmet Göçmen’in atanmasına karar verildi.Sabancı Holding’in Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı açıklama şöyle:Şirketimiz Yönetim Kurulu’nun 20 Şubat 2017 tarihindeki toplantısında Zafer KURTUL’un H.Ö. Sabancı Holding A.Ş Chief Executive Officer’lık görevinden 30 Mart 2017 tarihi itibariyle kendi isteği doğrultusunda ayrılma talebinin kabulüne aynı tarihten geçerli olmak üzere Mehmet GÖÇMEN’in H.Ö. Sabancı Holding A.Ş.’ye Chief Executive Officer olarak atanmasına karar verilmiştir.Sabancı Holding Chief Executive Officer’lığı görevine atanan Mehmet Göçmen, Galatasaray Lisesi ve 1981 yılında Ortadoğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra 1983 yılında Syracuse Üniversitesi’nde Endüstri Mühendisliği bölümünde Yüksek Lisansını tamamlamıştır. 1983-1995 yılları arasında Çelik Halat ve Tel Sanayi’de, 1996-2003 yılları arasında Lafarge’da çeşitli üst düzey görevlerde bulunan ve 2003 yılında Akçansa’ya Genel Müdür olarak atanan Mehmet Göçmen, 01 Ağustos 2008 tarihinden bugüne Sabancı Holding’de İnsan Kaynakları Grup Başkanlığı, Çimento Grup Başkanlığı ve Enerji Grup Başkanlığı görevlerinde bulunmuştur.Mehmet Göçmen kimdir? Galatasaray Lisesi ve 1981 yılında Ortadoğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra 1983 yılında Syracuse Universitesi’nde Endüstri Mühendisliği bölümünde Yüksek Lisansını tamamlayan Mehmet Göçmen, 1983 – 1995 yılları arasında Çelik Halat ve Tel Sanayi A.Ş.’de sırasıyla Etüd ve Araştırma Şefi, Proje Müdürü, Ticaret Direktörü ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmıştır.1996 –1998 yılları arasında Lafarge Ekmel Beton A.Ş.’de Genel Müdür olarak, 1998 – 2000 yılları arasında Lafarge Beton A.Ş.’de Genel Müdür olarak görev yapan Göçmen, 2003 yılına kadar Lafarge Türkiye’de sırasıyla İş Geliştirme ve Kamu İlişkileri Başkan Yardımcısı ve İş Geliştirme, Stratejik Planlama ve Bilgi Teknolojileri Başkan Yardımcısı olarak görev yapmıştır.2003 – 2008 yılları arasında Akçansa Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş.’de Genel Müdür olarak görev yapan ve 01 Ağustos 2008 tarihinde Sabancı Holding İnsan Kaynakları Grup Başkanlığı görevine atanan Mehmet Göçmen, Temmuz 2010 tarihinden itibaren Sabancı Holding Çimento Grup Başkanı olarak görev yapmaktadır. Mehmet Göçmen aynı zamanda Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) ile Çimento Müstahsilleri Birliği Yönetim Kurulu başkanlıklarını da yerine yürütmektedir.Sabanci Holding’den 2017’de 1.5 milyar TL’lik yatırım

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ