17/25 Aralık Türkiye’ye küresel saldırıydı

FETÖ’nün 17-25 Aralık 2013’te kalkıştığı yargı darbesi girişiminin 4’üncü yılında ortaya çıkan gerçekler, küresel üst aklın, kendilerine karşı tehdit olarak gördüğü Recep Tayyip Erdoğan’dan kurtulmak ve Türkiye’ye diz çöktürmek için yerli maşaları aracılığıyla başlattıkları bir saldırı olduğunu bütün çıplaklığıyla gözler önüne serdi. 

2010 yılından itibaren Türkiye’yi baskı altına almaya çalışan güçler, FETÖ aracılığıyla uygulamaya konan 17-25 Aralık, Gezi kalkışması, MİT tırları, 6-8 Ekim Kobani olayları, hendek terörü ve 15 Temmuz darbe girişiminin sonuçsuz kalması üzerine bu kez doğrudan ABD devreye girdi. New York’ta kurulan kumpasla, 17-25 Aralık’ta üretilen sahte belgeler üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye’yi durdurmaya çalışıyor. 

PARALEL DEVLET ORTAYA ÇIKTI

Dört yıl önce ‘17/25 Aralık bir yolsuzluk soruşturmasıdır’ diyen bazı medya bile bugün “ABD kumpası” açıklamaları ve manşetleri atmaya başladı. Hatta bu kumpasçılar, sadece AK Parti hükümetini devirmek istemekle kalmadı, kaset skandalıyla üst yönetimine sızdıkları CHP üzerinden de Türkiye siyasetini dizayn etmeye çalıştı. 

Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre, 17-25 Aralık kumpası sonrası FETÖ ile irtibatı veya iltisakı tespit edilen teşkilattan uzaklaştırılan polis sayısı 22 bin 987. Görevden uzaklaştırılanlar ise 12 bin 36. 17-25 ve 15 Temmuz’dan sonra TSK’dan men edilen FETÖ mensubu sayısı ise 150’si general, 4 bin 630’u subay, 2 bin 168’i astsubay, bin 211’i uzman  ile 411 sivil memur  olmak üzere 8 bin 570 kişi. Hakim, savcı, gardiyan, doktor gibi diğer meslek gruplarıyla beraber FETÖ ile bağlantıları nedeniyle meslekten men edilen veya açığa alınan sayısı ise 100 bini aştı. 17-25 sonrasında başlatılan soruşturmalarda, FETÖ’nün nasıl devlet içi devlet kurduğu ortaya çıktı. 

FETÖ CHP’YE DE SIZMIŞ!..  

FETÖ’nün kumpas kasetiyle CHP’ye Genel Başkan olabilen Kemal Kılıçdaroğlu’nun, 17-25 Aralık’tan bu yana sürekli ‘yolsuzluk dosyası’ adı altında FETÖ’cülerin daha önce gündeme getirdiği sahte ve asılsız dokümanları açıklaması, FETÖ’cülerin avukatlığını üstlenmesi, ABD’deki Sarraf kumpasıyla eş zamanlı olarak Man Adası iftiralarını ortaya atması dikkatleri çekti. Kılıçdaroğlu’nun bu sahte belgeleri nereden aldığı sorularına net bir cevap verememesi, akıllara daha önce avukatı Celal Çelik, Genel Başkan Yardımcısı Enis Berberoğlu, eski Başdanışmanları Fatih Gürsul, Murat Aksoy ve Koray Çalışkan’ın ortaya çıkan FETÖ bağlantılarını akla getirdi. Son olarak da Kılıçdaroğlu’nu ABD’deki FETÖ bağlantılı kişilerle tanıştıran eski CHP’li vekil Aykan Erdemir’in 17-25 Aralık’ın sahte belgelerini ABD’ye kaçıran FETÖ’cü olduğu ortaya çıktı. 

KAYNAK : STAR GAZETESİ