Tanesi 150 liradan satılıyor

Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesinde 20 bin dönümlük arazide organik hindi yetiştiren Mirza Ardıç, yılbaşı öncesi 100-150 liraya sattığı hindileri Türkiye’nin dört bir yanına gönderiyor.

Tanesi 150 liradan satılıyor

Türkoğlu’nun Beyoğlu Mahallesi’nde doğal ortamda yetiştirilen erkek hindiler 12 ile 13 kilo arasında değişirken, dişi hindiler ise 7-8 kilo geliyor.

10 yıldır hindi üreticiliği yapan Mirza Ardıç, hindileri yılbaşı öncesi satışa çıkardı. Doğal ortamda yetiştirdiği hindileri yol kenarlarında 100-150 lira arasında fiyata sattıklarını belirten Ardıç, bu yıl satışların diğer yıllara göre daha iyi olduğunu söyledi. Ardıç, “Doğal ortamda kendi yetiştirdiğimiz hindileri bölge halkının yanı sıra Türkiye geneline satıyoruz. Farklı şehirlerde çok sayıda müşterimiz var. Talep oldukça kesimden sonra özel olarak dondurduğumuz hindiyi paketleyip kargoyla gönderiyoruz” dedi.

İstihdam artacak

Kaynak, CNN Türk’te katıldığı “Hafta Sonu” programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.Ekonomi alanında Türkiye’yi neler beklediği, dövizdeki yükseliş ve buna karşı alınması gereken tedbirlere ilişkin soru üzerine Kaynak, ekonomideki sert dalgalanmanın ABD’deki başkanlık seçimlerinin sürpriz bir netice vermesiyle başladığını, Donald Trump’ın hem seçim kampanyası boyunca hem de seçimden sonra güçlü Amerikan ekonomisi, dışarıdaki yatırımları içeri çağırma politikasının doları bütün ülkelerin parası karşısında çok güçlendirdiğini belirtti.Türkiye’nin bu durumdan bir miktar daha fazla etkilendiğini ifade eden Kaynak, şöyle konuştu:”Bunun birinci sebebi, bizim aslında 15 Temmuz’dan sonra Bakanlar Kurulunda değerlendirdiğimiz bir hadiseydi. Bu FETÖ, darbe girişimini milletimizin kararlılığıyla ve cesaretiyle başaramadı. Bunun bitmeyeceğini biz öngörüyorduk. Çeşitli yeni varyasyonlarla ülkemize zarar vermeye devam edecekti. İkincisi, Avrupa Birliği’nin maalesef uzun yıllardan beri takip ettiği politikadan vazgeçip daha ırkçı daha radikal bir yöne doğru kayması. Üçüncüsü geçen sene 24 Kasım’da Rusya ile yaşadığımız uçak krizinden sonra turizmde meydana gelen gerilemeler. Buna şunu da ilave etmemiz lazım, gerek DHKP/C’nin, gerek PKK’nın gerekse DEAŞ’ın şehirlerde masum insanlara ve turizme yönelik sabotajlarının da önemli bir miktar payı var.”Kaynak, benzer bir sürecin 2008-2009 dünya global finansal krizinde de yaşandığını hatırlatarak, o dönemde çok önemli, günlük hayata dokunan önlemlerin alındığını ve Türkiye’nin süreci dünyada en iyi atlatan ülke olduğunu vurguladı.Kararları perşembe günü Başbakan Yıldırım açıklayacakKaynak, Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısına da değinerek, “Ekonomi Koordinasyon Kurulunun neticelerini perşembe günü Sayın Başbakanımız Türkiye ve dünya kamuoyuna açıklayacak. Kararlar alındı ama bu kararlar hemen açıklanmadı. Neden? Mali ve Hazine bürokrasisinin teknik düzenlemeler gerektiren, sermaye piyasalarının, BDDK’nın bir kısım konuları var. Onlar dün ve bugün çalışıldı.” dedi.Şirketlerin, yüksek faizli borçlanmasının önüne geçecek kararların açıklamada görüleceğini aktaran Kaynak, “Bu önemli. Dolardaki yükseliş elbetteki önemlidir ama faizdeki yükseliş şirketlerimizi çok çabuk etkiliyor. Bu kurulun temel niyeti şuydu; 2000 yılındaki gibi, onun sonu 2001 krizine gitmişti, şirketlerin etkilenmesi, bu etkinin bankacılık sistemini etkilemesi ve Türkiye’nin maalesef bir finansal kaosa gitmesi. Hep beraber göreceğiz insanımızın günlük hayatına dokunan, şirketlerimizi finansal anlamda ve bankalarımızı rahatlatacak bir tedbirler paketini Başbakanımız açıklayacak.” değerlendirmesinde bulundu.Bu kararların kısa vadede uygulanacağını vurgulayan Kaynak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir kısmı cuma günü, bir kısmı 1 Ocak’tan itibaren uygulanacak. İş gücü piyasalarında da istihdamı arttıracak çalışmalar var. Herkesin merak ettiği bir husus daha var; Avrupa’da ‘Türkiye ile müzakereleri donduralım’ tavsiye kararından sonra bizim için iki önemli hadise var. Bir tanesi Gümrük Birliği ne olacak? Biri de Türkiye’de 3 milyon mülteci var. Bunlarla ilgili geri kabul birebir anlaşması ve mali yardım paketi var. Bunlar ne olacak? Gümrük Birliği ile ilgili Ekonomi Bakanımız, Gümrük ve Ticaret Bakanımız, Avrupa Birliği Bakanımız, bilgiler verdiler bu kurulda. Zannediyorum dün Ekonomi Bakanımız Nihat Zeybekçi İsviçre’de Gümrük Birliği ile ilgili gerek Avrupa tarafındaki gerekse Türkiye tarafındaki bakış, bunun her iki tarafın da yararında olduğu, devam etmesi gerektiği ancak revize edilecek alanların tespit edilerek revize edilmesi gerektiğini belirtti. Yani ne Gümrük Birliği’nden çıkmayı konuştuk o gün biz, ne de Avrupa bunu konuşuyor. Bunun revize edilecek alanları var.”

Sigortalanan ilk boğaz köprüsü

Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün yangın, sorumluluk ve terör teminatları ile bir yıllığına sigortalandı. JLT Türkiye açıklamasına göre, Türkiye’nin son yıllardaki en önemli projeleri arasında yer alan İstanbul Boğazı’nın en yeni incisi Yavuz Sultan Selim Köprüsü, dünyanın önde gelen sigorta ve reasürans brokerliği şirketlerinden JLT Sigorta ve Reasürans Brokerliği tarafından sigortalandı.Sigorta sözleşmesinin bir yıl olarak kurgulandığı, aksi bir durum olmadıkça sözleşmenin her yıl yenileneceği kaydedildi. Açıklamada görüşlerine yer verilen JLT Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Servet Gürkan, “İşletmeci firma ICA ve özel risk mühendisleri ile çok kapsamlı bir risk ölçümleme çalışmasının ardından, dünyanın en büyük sigorta şirketleriyle tanışmak ve riski anlatmak için Londra’da bir road-show yaptık. Bu road-show’un ardından beklediğimizin çok üzerinde bir ilgiyle, neredeyse 2 tane köprü sigortalayabilecek kadar kapasite bulduk. Sigortalanma sürecinde ICA müthiş bir iş ortaya koydu ve risk yönetimini çok uygun bir şekilde yaptı” bilgilerini verdi. “Türk sigorta sektörünün yüzde 10’una eş değer”Değeri 3 milyar doları aşan bir varlığı sigortalamanın tahmin edilebileceği gibi pek kolay olmadığının altını çizen Gürkan, “Türk sigorta sektörünün büyüklüğünün 33 milyar dolar olduğunu düşünürseniz Türk sigorta sektörünün yüzde 10’una tekabül eden bir riske yönelik sigorta temin etmek için yurt dışındaki sigorta ve reasürans pazarlarından destek almak kaçınılmaz oluyor.” ifadelerini kullandı.Boğazın yeni incisine sigorta yapmanın kendileri ve Türk finans sektörü için çok önemli bir gelişme olduğunu belirten Servet Gürkan, “Köprü Yangın, Sorumluluk ve Terör teminatları ile sigortalandı. Köprünün sigortalanması bankacılık sektörünün proje finansmanı sağlamasına da önemli bir referans oldu.”değerlendirmesini yaptı. Gürkan, ülkemizde 3 boğaz köprüsü 1’de körfez geçiş köprüsü mevcut oluğunu hatırlatarak şunları kaydetti: “Diğer iki boğaz köprüsü ne yazık ki sigorta almıyorlar, ancak Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü Türk sigorta tarihi için unutulmaz kılan şey, sigortalanan ilk boğaz köprüsü olması. Bu açıdan sigorta sektörü için de oldukça sembolik bir önemi var. Öte yandan proje finansmanı olarak inşa edilmiş körfez geçiş köprüsü de sigortalı.””Dünyanın en önemli yol ve köprülerini sigortaladık”Gürkan, JLT’nin dünyanın en büyük inşaat/mühendislik sigortaları brokeri olduğuna dikkati çekerek, “Bu alanlarda oldukça tecrübeli bir grubuz. Dünyanın en önemli yol ve köprülerini sigortalamış bir brokerin Türkiye temsilciliği olarak aynı standardı Türkiye’de de sürdürmek bizim için büyük bir mutluluk. Yavuz Sultan Selim Köprüsü birçok konuda ilklerin köprüsü, bu ilklerden bir tanesinin sigorta olmasını sağlamak (sigortalanan ilk boğaz köprüsü) bizi çok mutlu etmiş durumda. Köklü bir firmanın yeni kurulmuş bir ofisi olarak böyle önemli bir işin altından layığıyla kalkmış olmakta bizler için çok büyük bir onur” ifadelerini kullandı. Merkez ofisi Londra’da bulunan JLT’nin Türkiye ofisinin kuruluşunun üzerinden henüz 1,5 yıl geçtiği bilgisini de paylaşan Gürkan değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Bu süre zarfında Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Türkiye’nin en büyük poliçelerinden BOTAŞ ve birçok yenilikçi ürünün sigorta piyasasına kazandırılması gibi çok ses getirecek önemli işlere imza attık. Gelinen bu nokta, çok özel bir ekibin, piyasa standartlarının çok üzerinde bir çalışma disiplini ile müşterilerimize mükemmel hizmet verme motivasyonunun sonucu olarak değerlendirilebilir. JLT Türkiye olarak, büyük ve yenilikçi projelerde daha fazla yer alıp, sigortanın müşterilerimiz nezdinde bir maliyet kalemi değil değer yaratan bir hizmet olarak algılanması için çalışacağız.” Video: Cumhurbaşkanı Erdoğan Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden geçti Video: Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne ay yıldızlı ışıklandırma

İnternetten kapış kapış gidiyor

İlkbahar mevsiminde meralarda otlatılarak büyütülen, ekim ayından bu yana da besiye alınıp irileşmeleri için sadece arpa ile beslenen kazlar, kar yağışının ardından kesime alındı. Etinin lezzetli olması için kar yedikten sonra kesildiği belirtilen kazların daha sonra tuzlanıp kurutulma işlemi sonrası satışa sunulmaya başlandı.Kars’ın yöresel lezzetlerin başında yer alan kaz eti, il ve ilçelerdeki lokantalar ile Cıbıltepe Kayak Merkezi’ndeki oteller bölgesinde yerli ve yabancı turistlere servis edilmesinin yanı sıra yurdun dört bir yanına kargo ile gönderiliyor.Kars’ın Sarıkamış ilçesinde kaz besiciliği yapan ve aynı zamanda internet üzerinden kaz eti satan Hasan Arslan yaptığı açıklamada, Kars’ın yöresel lezzetlerinin başında gelen kaz eti satışlarının başladığını söyledi. Kars kazına yoğun talep olması sebebiyle kaz satışlarını internet üzerinden yapmaya başladıklarını vurgulayan Arslan, “Şu anda internet üzerinden yaptığımız satışlarda büyük bir patlama var. Kış sezonu başlamasıyla Kars kazına büyük bir talep var” dedi.Kaz etinin kilosu 50 liradan satılıyorArslan, bu yılki kazların meralarda çok kaldığı için iyi beslendiğine dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:”Bu sene kesilen, kurutulan kazlarımız yaklaşık 2,5-3 kilo geliyor. Kazın tanesini 140-150 liradan satışa sunduk. Kaz etinin fiyatı geçen sene ile aynı. Kars kazının en önemli özelliği meralarda 7 ay boyunca doğal olarak beslenmesi ve ardından bir ay arpa yedirilerek besiye alınması ve kar yedikten sonra etinin lezzet bulmasıdır. Bu sene yaptığımız web sitesi ile internet üzerinden satışa başladık. Müşterilerimiz de bu hizmetten oldukça memnun. Şu anda satışlarımız çok iyi gidiyor.” Hasan Arslan, ortalama günde 30 kaz satışı yaptığını, bunların 20’sini internet aracılığıyla sattığını anlatarak, bu sezon 2 bin kaz satmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.İnternet üzerinden kaz satışı yapan Metin İlbey de Türkiye’nin farklı yerlerinden Kars kazına taleplerinin olduğunu ve bu talepleri de karşılamak için sosyal medya üzerinde satış gerçekleştirdiklerini söyledi.Kaz eti kargoyla gönderiliyor İlbey, kaz eti almak isteyen vatandaşların internetten kendilerine ulaştığını ifade ederek, “Vatandaşlar bizi arıyorlar siparişlerini veriyorlar bizde onlara kazları gönderiyoruz. Talep çok oluyor, sosyal medyadan bize ulaşanlar oluyor isteklerine göre kargolarını hazırlayıp gönderiyoruz.” dedi.Kazlarını özenle beslediklerini ve karın yağmasıyla birlikte kesimlerine başladıklarını aktaran İlbey, “Kazlarımızı kendimiz besliyoruz, meralarda yetiştiriyoruz kış oldu mu kesimlerine başlıyoruz tandırlarda kurutuyoruz. Kars kazları Türkiye’nin en lezzetli kazlarıdır kaz etini yiyen bizi bir daha arıyor bizde onlara gönderiyoruz. Tükiye’nin her yerinden talep var İstanbul, Ankara, Bursa’ya bir çok ile kaz gönderiyoruz” diye konuştu.İlbey, kaz fiyatları hakkında bilgi vererek, “2 kilogram üzerinde gelen kazları 120 liraya satıyoruz, 2.5-3 kilogram arasındaki kazları ise 140 liradan satışa sunuyoruz, vatandaşlarımız çok talep gösteriyor kısa süre içerisinde 200 yakın kaz satışı gerçekleştirdim kesimi bekleyen bine yakın kazım var inşallah bunların hepsini satmış olacağız.-” ifadesini kullandı.Kars, kaz üretiminde Türkiye birincisiGıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Dr. Hüseyin Düzgün, Kars’ın kaz sayısı bakımından Türkiye’deki toplam kaz popülasyonunun yüzde 30’unu oluşturduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:”Kars, kaz popülasyonu açısından ülke sıralamasında birinci sırada yer almaktadır. Kars’ta yılda 300 bin civarında kaz kesilip tüketilmektedir. Kazcılık aile tipi işletmelerde ekonomik gelir sağlayan son derece verimli bir sektördür. Türkiye geneli ve Kuzey Doğu Anadolu Bölgesinde ticari amaçlı kaz yetiştiriciliği oldukça sınırlı olup, genellikle küçük aile işletmeciliği şeklinde yapılmaktadır.” Kazın kanatlılar içerisinde yeterli ve yüksek kaliteli hayvansal protein sağlayan bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Düzgün, “İlimizde kesilen kazlardan elde edilen sakatat ve tüyleri de değerlendirilmekte, bu tüyler ihraç edilmektedir. Halkımız için alternatif bir iş ve gelir kaynağı olan kazlar kasım sonu aralık itibari başıyla kesilip tuzlanarak kurutulup yenilmektedir. Kaz eti, Karslı vatandaşların yanı sıra il dışından da birçok vatandaşımıza gönderilmektedir.” diye konuştu. Üreticilerin, internet ve sosyal medya üzerinden ya da telefonla aldıkları siparişler üzerine, kurutulmuş kaz etinin en geç iki gün içinde kargo ile müşterilerin adreslerine teslim edildiği öğrenildi.’İpek Yolu’nu canlandıracak ‘Yeni bir dönem başlıyor’ ‘Faiz oranlarında tefecilerle yarışanlar var’

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ